1. Bölüm

108 24 13
                                    

~𝐵𝑎𝑧𝑒𝑛 𝑖ℎ𝑎𝑛𝑒𝑡 𝑒𝑛 𝑏ü𝑦ü𝑘 𝑠𝑢ç𝑡𝑢𝑟 𝑏𝑖𝑙𝑖𝑛𝑚𝑒𝑦𝑒𝑛 𝑏𝑖𝑟 𝑖ℎ𝑎𝑛𝑒𝑡 𝑎𝑠𝑙𝑎 𝑚𝑎𝑠𝑢𝑚𝑐𝑎 𝑏𝑖𝑟 𝑖ℎ𝑎𝑛𝑒𝑡 𝑑𝑒ğ𝑖𝑙𝑑𝑖𝑟~

Evden ilk kez çıktığım için etrafımdaki kimseyi tanımıyordum. Herkes bana bakarken ben sanki gideceğim yeri biliyor gibi yürüyordum ve bir çiçekçi gördüm evet oğlumu benden almasına rağmen çiçekleri severdim .

Çünkü çiçekler bana insanların sevildiğini hissettirirdi. Gözlerim dolmadan önce ordan ayrıldım ve yürümeye devam ettim.

Yolumun üzerinde bir market, kitapçı birde tamirci vardı. Sanki bu sokağa taşındığım için bunlar bana bir mesaj veriyordu.

Eski evime taşınmam gerekiyordu sanki. Bu mahalle eski mahallemizin çok benzeriydi tek farkı burda bir avukat oturuyordu.

Benimle irtibata geçmek için aylarca aramıştı fakat ben telefonları açmamıştım.
İntikam için yanıp tutuşurken hayatıma yeni insanlar almamalıydım.

Duyduğuma göre adı koreldi tam bir avukat ismi diye düşünmüştüm. araştırmalarıma göre bu güne kadar müvekkili olduğu kişiler hapse girmemiş karşı tarafa ağır cezalar aldırmıştı.

Bu adam bana asla denk gelmemeliydi nedeni yok ama asla karşı karşıya gelmemeliydik. Birimiz adalet bekçisi iken birimiz intikam ateşiyle yanan biriydi.

Bu yüzden olmazdı. Kafamdaki düşüncelerden kurtulup 45 dakikanın sonunda eve geri döndüm zamanı gelmişti. Anılarım olsada eski evime mahalleme geri dönmeliydim intikam için herseyi göze alabilirdim ölmeyi bile. Eğer konu çocuklarım ise o zaman kendi canımı hiçe sayardım mahallemde bunu bilmeyen yoktu.

Herkes bu yüzden ben ve çocuklarımdan uzak durardı. 2 yıldır izini sürdüğüm bu çiçekçi beril Tezcan 49 yaşında eşi 8 yıl önce ölmüş 2 çocuk annesi bir kadın. Sicili temiz çünkü siciline benim oğlumu öldürdüğünü ısrarla reddettiği için bir şey işlenmemişti.

Bundan sonra boş olması birşey ifade etmeyecekti çünkü ölüm insanın siciline değil yaptıklarına bakardı.

Mahalleye döndüğümde aynı çiçekçinin okulun orda açık olduğunu gördüm. Daha taşınmadım kendi evime sadece mahalleye bakmak içindi bu ziyaret.

Melisayı benden alan o zalim adam yanımdan geçerken öylece baktı bana evet oda hala yaşıyordu. En azından şimdilik.

Sarp Arslan 57 yaşında 3 oğlu olan bir adam. Karısı varla yok arası bir şey bu konu hakkında birşeyler bulamadım. Sicili pek temiz değil yaklaşık 8 kere göz altına alınmış ve hepsinde serbest bırakılmış. 4 ay kadar hapiste kaldığı bilgilerine ulaştım çünkü kızım öldükten sonra araba sahibi şikayetçi olmuştu.

Evet ben yerine araba sahibi şikayetçi olmuştu. İnsanları kendini bir şey sanan devlet adamlarına bırakmaktansa ortadan kaldırmak daha cazip geliyordu.

Biliyorum onları öldürmem çocuklarımı geri bana vermeyecekti ama en azından yaptıklarının karşılığını alacaklardı.

Son olarak küçük prensesimin ölümüne sebep olan dünyalarca ünlü bir yazar. İzabel Varol.

Çok yaşlı değil sadece 42 yaşındaydı.
Evli değildi. Kendi halinde yaşayan bir yazar. Toplam 4 kitabı var.

2 kitabı 20 farklı dile çevrilmiş ölümü bir tek Türkiye'de değil dünyanın dört bir yanında duyulacaktı anlaşılan.

~•2 hafta sonra •~

Evime taşındım evet o tuhaf avukatla karşılaşmadım. Mahalleye geri döndüğümde içimi ısıtan o eski neşesi yoktu tarif edemeyeceğim bir yanlızlık hissi ve nefret vardı.

SENDEN SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin