AFANTAZİ

Erdem

Merhaba sariq!

๋࣭ ⭑🦋๋࣭ ⭑  ๋࣭ Lütfen oy vermeyi unutma.  ๋࣭ ⭑🦋๋࣭ ⭑

"Korkunun net bir tanımı yoktur Ellan. Yatağını ıslatmana neden olan şeylerin bende de aynı etkiyi yaratmasını bekleme."

Erdem ve Mercan Şato

Faye Barlowe

Alternatif Zaman

Faye, yaratığın korkunç pençesine ve bu pençenin göğe yükselirken güneş ışıklarını dev bir şemsiye gibi kapatışına hayranlıkla baktı. Dehşet ve hayranlık... Aynı zihinde barınamayacak kadar uyumsuzlardı. Ayrıca güneş ışığı da neyin nesiydi? Daha az evvel odasının karanlığında değil miydi?

O bunları düşünürken yaratığın kolu şimşek gibi bir hızla aşağıya inerek Faye' in gömleğini ve derisinin bir kısmını parçaladı. Faye acı içinde gerilerken vücudu alev almış gibi yanmıştı. Acıyordu, hem de çok... Kendisiyle birlikte yere düşen yaratığın tüysüz kafasına bakarken çığlık attı. Kolundan aşağıya yağmur gibi kan boşalıyordu. Bu çok... Saçmaydı!

"Yaralandım!" dedi dehşet içinde. "Yaralandım!"

Bir çuval gibi yere yığılırken dizlerinin altında ezilen çimenler yeşil değil kan kırmızısıydı. "Bay Sullivan!" diye haykırdı dehşetle. "Lütfen beni uyandırın!"

Düştüğü yerin hemen bitişiğinde yatan yaratığın yüzünü görünce tekrar bağırdı. Kocaman açılmış ağzında üç sıra keskin diş vardı. Faye çektiği acıya rağmen kendisini ondan olabildiğince uzağa attı. Birisi haykırıyordu ancak sanki suyun altında gibiydi. Kahrolası kolu giderek daha fazla acıyordu. Hipnozun bu kadar gerçekçi hissettiriyor olması normal miydi? Nihayet yanına ulaşan adam kırdığı bir ok parçasıyla Faye' in yaralı koluna turnike yaptı. Burnundan aşağısını örten siyah bir maske takıyordu.

"Ölmek için berbat bir seçim!"

"Üşüyorum." dedi Faye, neredeyse dişleri takırdarken.

"Biliyorum."

Biliyor musun? Bunu nasıl bilebilirsin ki?

"İsmin ne?"

"F-faye..."

Adam Faye' i dikkatli bir biçimde kucaklarken yaratığın bedenine kaçamak bir bakış attı. "Sakın uyuma tamam mı Faye? Benimle kal."

Şu anda uyuyor olmak Faye' in isteyeceği en son şeydi. Aksine uyanmak istiyordu. Ve mümkün olan en kısa sürede! Adama başını salladı ama bunu sözlü olarak mı yoksa aklıyla mı yaptığını bilmiyordu. "Neden maske takıyorsun?" dedi titrerken. Kolu uyuşmuştu. Durumuna bakmak için başını çevirince midesi bulandı. Daha önce hiç bu kadar etkili bir hipnoz deneyimi yaşamamıştı. Berbat hissettiriyordu ve bu yüzden uyandığında ilk iş yeni bir psikiyatrist bulmak olacaktı.

"Oraya bakma Faye!"

"O kadar mı kötü? T-tanrım donuyorum!"

"Az kaldı." dedi adam. "Biraz sonra şatoda olacağız."

"Şato mu?"

"Evet. Buraya kadar geldiğine göre orayı biliyor olmalısın."

Faye acıyla kaşlarını çattı. "Ben senin kim olduğunu bile bilmiyorum ki!"

***

"Tam olarak ne yapmaya çalışıyordun?"

Adamın, yarayı temizleyen parmakları beklenmedik biçimde nazikti. Faye bitkin bakışlarını etrafta gezdirmeye devam etti. Gözünün her hareketinde başına kızgın demir basılıyor gibi hissediyordu. "Sen—"