Her zamanki gibi yine merhaba okuldan döndüğüm gibi size bölüm attım bakalım beğenecekmisiniz umarım beğenirsiniz biraz değişik şu ama bence çok güzel oldu
Yukarıya bıraktığım şarkıyı açabilirsiniz benimde çok sevdiğim bir şarkı
İyi okumalar ♡
-------------------------------Ege aksoy'dan anlatım
Sabah uyandığımda lavaboya gidip uyanmak için elimi yüzümü yıkadım nedense her sabah aynı şey oluyordu sıcacık yataktan çıkmak istemiyordum
Gözlerimi ovalayarak lavaboya doğru gittim ve elimi yüzümü yıkadım az da olsa kendime gelmiştim odama gidip dolabını açtım içinden beyaz bir
t-short altına çeklerimle aynı renk olan bir gri bir pantolon(Kombin bu)
Salona gittiğimde annem çoktan gitmişti adanın odasına çıktım uyuyordu ama görseniz çok tatlı uyuyordu bugün pazar günüydü çok geç uyanırdı sessizce kapıyı açarak dışarı çıktım
Bugün babamın dosyasıyla ilgili araştırmalar yapılacaktı güçlü durmaya çalışıyordum çünkü babamdan sonra aileme bakması gereken kişi bendim
Merdivenlerden indiģimde kapıda park halinde bırakılmış arabama bindim ve karakola doģru sürmeye başladım
Karakola vardığımda arabadan indim ve içeri girdim "hoşgeldiniz ege bey" "hoşbulduk derya hanım"derya abla giriş bölümüyle ilgilenen kişiydi odama girdim ve kapıyı ardımdan kapattım
Koltuģuma oturdum ve dosyaların arasından babamın dosyasını aramaya başladım babamın dosyasını elime alıp incelemeye başladım
47 yaşında ıssız bir ormanda göl kenarında omzundan ve böbreklerinden bıçaklanarak öldürülmüş kimin yaptığı bilinmiyor olay bölgesinde çamura saplanmış bir bıçak bulunuyor bıçakta sadece öldürülen adamın parmak izleri var
Ben bunları düşünürken beni düşüncelerimden bölen şey kapının iki kez tıklanmasıydi "gir" emrini verdikten sonra kapının kulpu yavaşça açıldı ve içeriye yaklaşık 5 yıldır arkadaşım olan metin girdi aynı ünüversitede okumuştuk onunla ve ikimizde polis olmuştuk metin sarı saçlı ela gözlü ve esmer tenli bir insandı "amirim komutanım sizinle konuşmak istiyor" "tamam metin sen çıkabilirsin" dedim ve sözümü ikilemesen çıktı ve içeriKomutan emre girdi "buyurun komutanım" diyerek koltuģu işaret ettim koltuğa oturarak bana döndü "diyorum ki babanın öldüğü gün olay yerini pek inceleyemedik tekrardan inceleme kararı aldım"
"Tabi emir bey aslında benim de aklımda vardı" ve oturduğum koltuktan kalktım kapıyı işaret ettim ve o da kalktı beraber kapıya doğru yürüdük ve karakoldan yanımıza 3 polis daha alarak gittik
Olay yerine geldiğimizde o gece yaşanan şeyleri hatırladığımda gözlerim doldu etrafı arama ekipleriyle beraber aramaya başladık
-------
Yaklaşık yarım saatlik bir aramadan sonra ahmet komutanım birşey buldum" dedi ve komutan yaptığı işi bırakıp ahmet e döndü "ne buldun"
"Bburada bir cep telefonu var" dedi ve bende onlara odaklandım telefonu arama ekiplerine uzattı ve araştırmaya ďöndük telefon açılmıyordu ve camı paramparça olmuştuYarım saat daha aradıktan sonra bir şey bulamayacağınızı anlayıp karakola geri dönüyorduk
Odama döndüğümde saat 10 a geliyordu babamın dosyasını da alıp incelemem üzere eve gittim
---------------
Ada'dan anlatımMutfakta kendime yemek hazırlıyordum tüm gün keyif günü yapıp bu günü değerlendirmeye çabaladım
Kendime tavuk sote yapıyordum tavuğu doğramış tava atıyordun ki kapı çaldı kapıya doğru gittiğim de kafamı kaldırarak kapının deliğinden baktığımda kimse yoktu
Kapıyı açtığımda bir not kaģıdı vardı sağıma ve soluma baktığımda kimse yoktu içeriye geçecekken önden duyduğum ses ile yerimden sıçradım
"Ada ne yapıyorsun burada" dedi abim gelmişti "hiç kapı çaldı dışarı çıktığımda kimse yoktu üst kat çocukları heralde çalıp kaçıyorlar" dedim ve içeri geçtim arkamdan abim de içeri geçti
"Bir kökü var burada şey kokusu gibi şey" dedi abim "ney kokusu" dedim bende "böyle yanık gibi" dedi ve o an aklıma geldi tavuk sitem yanmıştı "aa yemeğim yandı" dedim ve mutfağa koşarak ocağı kapattım çok geç yemek çoktan yanmıştı tavayı çöp kutusuna attım ve o sırada arkadan abimin sesi duyuldu
"Bir işi de geçersen şaşardın zaten" mutfağın kapısına yaslanmış beni izliyordu telefonunu çıkardı ve bir şeylere tıklamaya başladı "beni konuşturmasaydin yanmazdı senin suçun" dedim "hem suçlu hem güçlü ha" dedi o da "ne yapıyorsun" dedim
"Telefondan yemek istiyorum ikimize yine her şeyi mahvettin" dedi vs bir kaç dakikadan sonra telefonu cebine attı sonra da salona gittiBende mutfaģı temizlemeye başladım işim bittikten sonra salona abimin yanına oturdum bir süre sonra kapı çaldı abim kapıyı açmak için ayağa kalktıģında bende fırsat bu fırsat diyip notu cebimden çıkarttım içinde "o kadar kördüm ki küçük prenses yakınlarındaki düşmanlarını göremiyorsun" neyden bahsediyordu bu ne düşmanı ayrıca en önemlisi bu notu kim yazdı
Solona abim girdiğinde notu hızlıca buruşturup pantolonumun arka cebine attım abim masaya sipariş ettiği dürümleri bırakınca ayran almak için mutfağa gitti ayranları da alıo geldiģinde masanın yan tarafındaki tekli koltuğa oturarak dürümlerden birusini bana uzatti elinden alıp yemeye başladık
-------
Yemek yedikten sonra abim le beraber film izlemeye karar verdik çok uykum gelince odama çıkmaya karar verdim odama girip ardımdan kapıyı kapattım ve kendimi yatağa attım uyuyacakken telefonuma bildirim geldiģini fark ettim telefonumu elime aldım ve mesajlara baktım0434:umarım notumu almışsındır çünkü sana çok lazım olacak
0434: sana öneri prenses herkese kolay kolay alışma çünkü sonra çok kırılacaksın çok
Siz:sen kimsin ve benden ne istiyorsun
0434: benim kim olduģumu zamanla öğreneceksin prenses şunu bil yeter o not ilerde senin için çok şey ifade edecek
Siz: kim olduğunu söyle seni bölüşe şikayet ederim yani abime
0434:iyi deneme prenses ama ne kadar uģraşırsan uğraş beni bulamayacaksın
0434 adlı numara engellendi
------------------------Evet bu bölüm de bitti nasıl olmuş ben yazarken çok beğendim umarım sizde beğenmişsinizdir
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın ben kaçar bayy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOTORCU COCUK (ARA VERILDI)
Teen Fictionmotorcu bir çocuğun bir çocuğun rastgele önüne çıkan kızla başlıyor hikaye... "İyimisiniz ambülans çağırmalı istermisiniz" "Gerek yok iyiyim" Diyerek ayağa kalktı ve motorsikletin düzelterek bindi gitmeden önce lise okuyan 2 öğrencinin şans eseri t...