2.3

125 44 17
                                    

Selamm yeni bir bölümle tekrar karşınızdayim bu bölümü biraz hızlı yazmaya çabaladım çünkü geçen hafta pek bölüm yayımlayamadım neyse iyi okumalarr

Üstte emirin fotosu var

-------------------

"Tamam olur" dedim ve yürümeye başladım enes de arkamdan geldi "ee bana halada anlatmadın" dedi yalandan dudağını bükerek 'öğrenmeden durmican dimi" "hadi an beni çocukluğumdan beri tanıyorsun biliyorsun bir şeyi kafaya taktın mı yapacağımı" "offf tamam..."

*********

"Vay be sen ortaokuldan beri baya değişmişsin sevgilin bile olmuş ama keşke olmasaymış" 'pardon sen hangi hakla emir keşke olmasaymış dersin' oo iç ses sen bize katılırmıydın ya "Neyse okula geldik sonra konuşuruz ayrıca ben bu konu hakkında konuşmak istemiyorum" "eh tabi sende haklısın böyle bir konuyu açmak bile saçma zaten hayatına başkaları girer sorun yok" "ben hayatıma hiç kimsenin girmesini istemiyorum" dedim ve yürümeye devam ettim çoktan okula gelmiştik ve şu anda okulun bahçesindeydik "aa neden" dedi yürümeyi bırakıp bana bakarak "kaplumbağa deden enes yürümeye devam et" "aa yanlız ayıp oluyor kaplumbağa deden falan" dedi gülerek çocuğa bak ya resmen benimle eğleniyor tam ağzımı açıp konuşacaktım ki o sırada zil çaldı ve arkadan zehra hoca "çocuklar hadi derse" hiçbir şey demeden yürümeye devam ettim enes hala da gülüyordu merak ediyorum acaba neye gülüyor?

Sınıfa gittiğimizde emir ortalıkta yoktu gerçi olaylardan sonra geleceğini sanmıyordum sırama geçerek açelyaya lidya ve melis e selam verdim enes o sırada yan sıramın boş olmasının fırsatını kaçırmamış gibi yanıma oturdu bende sırama oturarak hocanın gelmesini bekledim ve kızlarla enesi yapıştırdım

*************

Şu anda öğlen arasındaydım kızlar hala da yemek yiyordu ben ac olmadıģım için öğlen yemeği yetmemiştim hala da emiri düşünüyordum gerçi geldiğimden beri düşünüyordum acaba ne durumdaydı nereye gitmişti neden okula gelmemişti aslında bus orduların bütün cevaplarını içimde biliyordum ama birde ondan duymayı çok isterdim bir yandan da emire çok kızgındım babamı kimin öldürdüğünü bilmesine raģmen üstelik bunun kendi babası olduğunu bilmesine rağmen gelip vana söylememişti gerçi neden söylesinki hayır yani en azından benimle görüşmeyi kesebilirdi ona aşık olmamı engelleyebilirdi en çok ta kendime kızıyordum aslında her ne olursa olsun onu sevmeyi bırakamıyordum kalbim her ikisini de istiyordu ama bu yolun sonunda sadece tek bir çıkış vardı

Ben düşüncelere dalmışken yan taraftan birisi kolumu tutarak beni bir köşeye çekti ve ağzımı kapattı kallarımı o kadar sıkı tutyorduku ne kadar çabalasam da elinden kurtulamayacaktim ve her ne kadar çırpınsam da koridorda kimse yoktu ve kameralar bu bölümü görmüyordu çırpınmalı bırakarak kafamı kaldırarak beni tutan kişiye baktım benim sakinleşmek ile onun kolumdaki eli de gevşemişti ama halada korkuyordum baktığımda görmeyi hiç beklemediğim bir yüz gördüm

'O buradaydı en başından beri'

Karşımda bana merhametli gözlerle bakan emiri görmemle biraz afalladım ama sonra kendimi hemen düzelttim ellerini ağzımdan çekerek bana baktı fırsat bu fırsat diyerek bağıracaktım ki tekrar ellerini ağzıma bastırdı "ada..." dedi söyleyecek hiç bir şeyi yoktu buraya neden geldiğini o bile bilmiyordu ağzımdaki ellerini çekerek kollarını belime doladı ve bana sarıldı haraketsizce duruyordum normalde burda ona tokat atarak gitmem gerekiyordu ama şu anda bedenim buraya çivilenmiş gibiydi adım atmak istesemde atamıyordum "ada bak ne için geldiğimi bilmiyorum ve neden burada olduğumu bile ama seninle konuşma gereği hissediyorum buradan gitmeden önce son defa seninle konuşmak istiyorum bak babamın senin babanı öldürdüğünden haberin yoktu sonradan haberim oldu o sırada ben senin akışına çoktan kapılmıştım ne diyeceğimi nasıl açıklayacağını bulamadım senin beni bırakmana dayanamazdım... bu akşam nereye gittiğini bile bilmediğim bir ülkeye gidiyorum ama şunu bilmeni istiyorum benim sana karşı olan hislerim asla yalan veya oyun değildi asla da olmadı" bir süre ona baktım ama sonra gitme gereģi hissederek kendime geldim ne oluyordu bana babamın katilinin oğluydu karşımda duran çocuk karşı durmam gerekiyordu bu da ya onun yalan sözlerindense yüzüne tokat attım ve son defa da önal konuşacak olsam da yine de kalbim acıya acıya "senden nefret ediyorum" dedim ve yürümeye başladım sınıfa gittiğimde nefer alış geçişlerin düzensizdi ona bunları söylemek istemiyordum ama istiyordum kalbim çok arada kalmış gibiydi ya bana yalan söylüyorsa yine ya benimle oynuyorsa ışık hızıyla beynimde binlerce senaryo geçmişti ki sınıfın kapısı açıldı "ada iyimisin bembeyaz olmuşsun" dedi içeri yeni giren melis "iyiyim... melis çok kötüyüm" dedim hözyaşlarımı tutamayarak melis'e sarıldım melis emir..." "ne olmuş emir'e bu lanet okulda ne oluyor bana anlat hadi" dediğinde sınıfın kapısı açıldı ve içeriye açelya ve lidya girdi "ada ne oldu melis ne oluyor burda" dedi açelya "ada neden ağlıyorsun" dedi ikisi de yanımıza gelerek melis onlara dönerek bende anlamadım anlamında omuzlarını kaldırıp indirdi

************

Biraz sakinleşip kendime geldikten sonra kızlara olan biten her şeyi anlatmıştım şu anda şok olmuş bir şekilde bana bakıyorlardı lidya " Vay amk hayata bak" açelya "dalga geçme lidya" lidya "abi kızın hayatı kaymış kusura bakma ama ben orada olsan tokta değil yumruk atardım" bu dediği üzerine melis gülümser gibi oldu ama gülecek hali olduğunu sanmıyordum melis "Tamam şimdi olay şu bu çocuk buraya geldi ve sen ona tokat atarak terslesin ve buraya geldin" "evet melis tekrarlayıp durma" dedim sitem eder bir sesle " Tamam sustum ama nereye gidecekmiş sordun mu" "bilmiyorum lidya bilmiyorum! Neden babamın katilinin nereye gideceğini merak edeyim ya!" Dedim bağırarak lidya ve diyer kızlar benim stresli halime en sonunda alışmış olmalılar ki susup kaldılar

Bir süre sonra zil çaldıktan sonra ders fen olduğu için fen lavabotuarı'na gidecektik kafam allak bulmaktı emir'i bir daha görememek hemde ondan kurtulduğun icin sevinmelimiyoim üzülmelimiyim bilmiyordum Allah'ım neden iki sevdiğimle sınıyorsun beni

Fen sınıfına girerek cam tarafı 2. Sıraya oturdum yanıma kimsenin oturduğuna izin vermiyrosum normalde ama tüm sıralar kapıldıģı için açelya ayakta kalmıştı bu konu hakkınd konuşmak içinde çok iyi bir şanstı "açelya yanıma oturmak istermisin" "neden ki sen yanına kimsenin oturmasına izin vermezsin" "bu sefer izin veriyorum gel" normal de tüm herkese sıralar yeterdi ama bugün bir sırayı farklı bir sınıfa götürdükleri icin ve bizim de sınıfın nüfusu biraz fazla olduğu için herkese büyük bile çıkaln sınıf bize çok küçük geliyorsu malum kim gelse hop bizim sınıfa gönderiyorlardi

Açelya yanıma oturdu ve bana dönerek bana hafif ama içten bir şekilde gülümsedi aynı şekilde gülümsemesine karşılık vererek tahtaya baktım o sırada sınıfın kapısı açıldı ve içeriye sınıf hocası girdi

***************

Ders boyunca eçelyayla bugün olanlar hakkında konuştuk konuşmalar bile hepsi zihnimde desem yalan olur çünkü tüm derste babam ve emiri düşünmüştüm

---------------------------------

Bölümü biraz olamayan bir yerde kestim çünkü aşırı uzun olmuştu neyse umarım beğenmişsinizdir bir sonraki bölümde görüşmek üzere bayy <3333

MOTORCU COCUK (ARA VERILDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin