Ateş Timi

(1) Ateş Timi

"Annem sakin ol ama" dedim gülerek
"Nasıl oluyim kızım gidiyosun ellere kim bilir ne kadar görmeyeceğim seni"
"Eller dediğin benim vatanım anne"
"Olabilir ama orada kim bakacak sana"
Bir anda kederle konuşmaya başladı ve elleriyle yüzümü okşadı
"Kim yemeğini yedirecek kim sarıp sarmalicak seni... bırakıyorsun beni yine yapayalnız kalıcağım"
Huzursuz bir şekilde nefes verip anneme sıkıca sarıldım
"Bana orada iyi bakıcaklar aklın bende kalmasın annem.. hem yanlız değilsin cemile abla var ziyarete gelir hep"
"Ama kızım baharım sensiz ben yapayanlızım"
"Annem yapma böyle hem ben seni hep ziyarete geliceğim üzme kendini"
Annem bir anda toparladı kendini derin bir nefes aldı zar zor gülümsemeyi başardı
"Tamam kızım ben hakkımı helal ederim sana git. Git ve bizi koru"
Anneminde benimde gözüm dolmuştu ona son kere kocaman sarılıp yanağını öptüm. Ardından bavulumu alıp kapıya ilerledim evden çıktığımda beni cemile abla karşıladı
"Yavruum gızımm tikkat et gendine taam mı"
"Tamam cemile abla merak etme"
"Senin için rahat olsun ben bergenin hep yanında olacağım" gülümseyip başımı salladım
Anneme el sallayıp taksiye bindim.
...........................................................................
Doruk bir kan dolu eline bir karısı bergene bakıyordu
"Bergen! Bergen! Birşey söyle ne yapacağım ben"
"ALLAH BELANI VERSİN DORUK NASIL YAPTIN! NASILL! ELİNİ NASIL KANA BULARSIN YA! NE DEMEK BİR POLİS ÖLDÜRDÜM NE DEMEK! HEMDE SUÇU GÜNAHI OLMAYAN BİR ADAMCAĞIZ!"
Doruk birden öfkeyle bergene yaklaştı kan dolu elleriyle bergeni ittirerek yere düşürdü sonrada tokat attı o pis elleriyle
"YA NE YAPSAYDIM BENİ YAKALAMASINA İZİN Mİ VERSEYDİM"
"N ne ne yaptın ki!" Doruk dudaklarını ıstırdı korkuyla
"Yoldan geçen bir kızı..."
"B BUNU DA MI YAPTIN BANA İNANAMIYORUM SANA!" Bergen hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı artık onları korkuyla izliyordu kanepenin arkasında minik bahar. Bu yaşında öyle şeylere şahit olmuştu ki...
"YETER BE YATIYORUM BEN HİÇ KONUŞAMİCAM" dedi doruk bağırarak sonra odasına çekildi babasının gittiğini gören bahar koşarak annesine sarıldı annesinin ağlayışı azalmıştı yerini hızlı ve öfke dolu nefesler almıştı
"Annesinin baharı"
"Efenim anne"
"Buradan gitmek ister misin"
"Neyeye"
"Hmm.. bilmem uzaklara çok uzaklara ama baba gelmicek"
"Babam gelmicekse oluy"
Acıyla güldü bergen.
.............................................................................
Uçakta oturmuş telefonumdan şarkı dinliyordum nereye mi gidiyordum ? Hakkari'ye asker olmaya gidiyordum hayallerim gerçek olacaktı yakında erzurumda annemi bırakmak canımı sıkıyordu ona bişey olmasından korkuyordum ama anneme ne kadar itiraz etsem de gelmedi benimle.
Neymiş bir düzeni varmış allah allah
Bizim yoktu sanki. Sıkıntıyla telefonumdan şarkıyı değiştirdim.
1 saat sonra
"Sayın yolcularımız hakkari'ye varmış bulunuyoruz bizi tercih etiğiniz için teşekkür eder iyi günler dileriz..."
"Oh şükür sonunda"
Bavulumu alıp havalimanından dışarı çıktım bugün hakkari'de kavurucu bir sıcak vardı az daha kavrulucaktım
"Taksi!"
İlk bulduğum taksiye attım kendimi
"Buyur bacım"
"Merhaba ben yeni geldim buraları pek bilmiyorum ama bir bakar mısınız bu adrese nasıl gidilir" telefonumu amcaya uzattım amca biraz baktıktan sonra telefonu geri verdi
"Gideriz meraklanma bacım"
"Saolun"
"Kim için gidiyorsunuz askeriyeye savdalınız için mi yoksa"
Burnumdan güldüm sinirle
"Yok amcacım"
"Ya kime"
"Askerim ben"
"Kadın asker mi olurmuş ya"
"Ee oluyormuş demekki amca"
Diye mırıldandım sinirle
20 dk sonra gelmiştik ücreti ödeyip araçtan çıktım. Askeriyeye girdim birkaç işlemden sonra timimin yanına aldılar beni eğitim bölgesinde atış yapan 3 kişi gördüm o an bunlar bizim timden olmalıydı
Biraz beni fark etmelerini bekledim ardından yanıma bir kız yaklaştı
"Ne için gelmiştin"
"Şey ben bir tim için gelmiştim ama yeni üyeleriyim"
"Aaa sen o dedikleri kızsın" dedi kız sırıtarak. Elini uzattı elini kavradım
" hoş geldin Ayla ben"
"Hoş buldum bahar bende"
Kız önünü diğerlerine dönüp bağırdı
"Bu kadar yeterli bence!"
Herkes bize döndüğünde yüksek ihtimalle beni yeni fark etmenin şaşkınlığıyla dona kaldılar
O an bir giriş yapmam gerektiğini anladım
"Merhaba bahar ben aranıza yeni katılanım"
Herkes gülümseyip başıyla bana selam vermişti o sırada arkadan tek gülmeyen adam bana doğru geldi
"Sana kim olduğunu sorduğumuzu hatırlamıyorum"
Anında gülen yüzüm solmuştu bu adam neydi böyle! Ayla dişini sıkarak konuştu
"Yamaç yapma"
Yamaç hiç umursamadan konuşmaya devam etti
Eğilip iyice bana yaklaştı yüzünde alaycı bir gülüş vardı
"Bundan sonra herşeye burnunu sokmamayı öğrenmişsindir herhalde prenses"
Alaycı bir gülüş takındım dudaklarıma
"Benmiymişim prenses"
"Hıı" dedi uyuz adam
"O hiç fark etmeden hızla elindeki silahı kavramaya yeltendim ama o çoktan silahı diğer eline atmıştı bile
"Silahımı alırken benden izin istemelisin prenses"
Elimi uzattım
"Alabilir miyim"
Adam elindeki silahı bana verdi herkes filmmiş gibi bizi izliyordu hızla silahla hadef aldım ve tekte şişeyi parçaladım ardından yanındakini ardından yanındakini ardından yanındakini
"Helal kız sana bu arada berat ben"
Gururla gülümseyip elini sıktım
"Aynen gayet iyiydin birileride çatlıyo gibi sanki" dedi gülerek ardından herkes gülmeye başladı yüzüm ters bakışlarla bana bakan garip adama kaydı
"Ha bu arada unutmadan bende eren" elini sıkıp tekrar adama döndüm
"Ya sen"
"Yamaç... Yamaç Alsancak he unutmadan benimle böyle konuşamazsın prenses ben ateş timinin komutanıyım... düştüğü yeri yakan ateş timinin komutanı..."