(6) Bana Güven

10 0 0
                                    

"Siktir..." diye mırıldandı yamaç. korkuyla yanıt verdim
"Ne çabuk fark ettiler ne yapacağız!"
Yamaç bir süre alanda gözünü gezdirdi sonra aniden elimi tuttu. İçimde bir şeyler kıpırdanıyordu ne olduğunu bilemiyordum
"Napıyosun yamaç"
"Seni kaçırıyorum"
Kalbimin sesini duyabiliyordum öyle bir atıyordu ki yerinden çıkacak gibiydi. Hızla beni sürükleyerek personel odasına geldi bir çanta aldı ve çantayı bana verdi kendisi de valizi aldı ardından yine beni sürükleyerek merdivenlere yöneldi hızlıca çıkmaya başladı bende ona ayak uydurdum. En üst kata ulaştığımızda ikimiz de nefes nefeseydik. Zorlukla birşeyler mırıldandı
"Terasa koş" başımla onaylayıp terasa koştum ardımdan da yamaç geldi fakat adım sesleri gitgide yakınlaşıyordu yamaç bir anda belimden tuttu. Napıyordu bu ! Kalpten gitmemi mi istiyordu. Bulduğu duvar boşluğuna beni sıkıştırdı sırtım soğuk duvara deyince içim kıpır kıpır oldu iki kolunu da duvara dayamıştı beni araya sıkıştırmıştı. Alçak! Pislik! Ne istiyorsun benden? ):
Hızla sırtımdaki çantayı aldı ve yere fırlattı ardından valizle çantayı arkasına sakladı. Çantalar saolsun aramızdaki mesafe neredeyse sıfırlanacaktı burun burunaydık bu duvar öyle sıkışıktı ki ve yamaç bana o kadar yakındı ki... ona karşı koymam güçtü fakat o fırtınaya bir kere kapılırsam geri dönüşü yoktu fırtınayla oradan oraya sürüklenecektim. Bir kapı sesi duyuldu bu terasın kapısıydı aklıma yaka kartımız gelince hızla kendiminkini çıkardım ardından yamaçınkini çıkardım ve terastan aşağı fırlattım. Önümüzdeki silahlı adamları gördüm yamaç çapkın bir bakış takınıp çenemi kaldırdı. Adamların saf olması umuduyla utanmış taklidi yapıp arkamı dönmeye çalıştım adamlar bizi görünce utançla ellerini yüzlerine kapadılar
"Pardon yanlış geldik herhalde devam edin siz"
Çıkışa ilerlediler biz hala çok yakındık...
"Ee artık ayrılsak mı"
Boğazını temizleyip üstümden çekildi. Fakat arkadan sesler geliyordu
"Onlarmış çabuk geri dönün yakalayın!"
Yamaç hızla işe odaklandı sırt çantasından halat çıkardı
"Zamanınız yok gel çabuk"
Elimi tutup terasın ucuna çekti ve halatı demire bağladı. Hass- benim yükseklik korkum var amaa! Ya ölürsek! Ya yere çakılıp sakat kalırsak!
Halata tutunup elini uzattı
"Hadi çabuk"
Hızla başımı iki yana salladım
"Yapamam çok yüksek"
O sırada arkada bize koşan adamlar belirdi. Yamaç uyuşturucu dolu valizi bana fırlattı hızla tuttum. Ardından belimden tutup beni kendine çekti
"Bana güven. Eğer halat koparsa ben alta geçeceğim ve ben öleceğim söz."
"Ama sende ölme"
"Bakarız. Şimdi bana güveniyor musun"
Derin bir nefes aldım adamlarla aramızda santimler kalmıştı
"Güveniyorum"
Yamaç belime daha sıkı sarıldı bir yandan da halatı tutuyordu. Ben ise valizi daha sıkı kavradım korkuyla gözlerimi yumdum. Ardından ayağımın yerden kesildiğini hissettim. Bir dürtüyle gözümü açtığımda haltın koptuğunu gördüm ölüyorduk. Çok güzel ya! Yamaç hemen bedenini alta çevirdi
"Elveda prenses"
Ağlıyordum. Evet bu pislik için ağlıyordum hıçkırarak elimi yanağında gezdirdim yeni traş edilmiş bu yüzü unutamayacaktım... ardından bedenimin sabitlendiğini hissettim düşmüştük. Gözümü açıp yamaçın kapalı gözlerine baktım kaşı yarılmıştı kim bilir kaç kemiği kırılmıştı o artık gitmişti.... Acıyla inleyip saçına dokundum o sırada bir gülme sesi geldi şaşkınlıkla etrafıma baktım arabadaydık ön koltukta alya vardı yanında berat vardı bizim yanımızda ise eren abi vardı. Ölmemiştik yaşıyorduk!
"Alya, eren abi, berat! Noldu ya !"
Alya konuşmaya başladı
"Sizin kulaklıktan pek hoş sesler gelmiyordu bizde şüphelenip terasın oradan geçtik tam zamanlama oldu ve siz ölmeden arabanın içine düşüverdiniz"
Rahat bir nefes aldım
"Şükürler olsun!"
O sırada bir acıyla inleme sesi geldi sanırım yamaç altımda ölüyordu
"Sanırım artık üstümden kalkman gerekiyor prenses"
"Ay yamaç çok özür dilerim"
Hızla yana kaydım eren abi yamaç'ı dikleştirdi boşalan yere ben geçtim
"İyi misin oğlum"
"İdare ederim eren abi"
"Bahar sen iyi misin abicim"
"Ben iyiyim abi ve uyuşturucular da yanımda"
Berat neşeyle çığlık attı
"YES BE YAŞA BAHAR BAŞKAN"
"Hayırdır hemen sattın beni" dedi yanaç
O sırada bende dahil hepimiz gülme krizine girdik. Bu ekibi seviyordum bana acılarımı unutturuyordu...

Ateş TimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin