Lily, James ile eşleştiği için ne kadar üzgün olduğunu anlatırken ben uyumaya çalışıyordum.
"Severus ile Peter eşleşmiş birde!" Lily son isyanını da yaptıktan sonra rahatlamış gibi kafasını yastığına gömdü. "Beni dinlemiyordun değil mi?" ani sorusuna "Hayır, kendi sorunumla ingileniyordum" diye cevap vermiştim.
"hey, Sirius kötü bir eş değil. Büyük ihtimalle gün boyu bir yerlerde uyuyacak ve sen de ödevi tek başına yapmak zorunda kalacaksın"
Dediği şeye yüzümü buruştururken ayağa kalktım ve en köşede duran çantama doğru ilerledim.
"Bu iksir çok mu zor Lily?" diye sorduğumda o da ayağa kalkarak yanıma gelmişti.
"Aslında hayır, yani bence"
Yine muggle dünyasında olsak kesinlikle rawenclaw olacağımı düşünürdüm. Muggle okulumda derslerim harikaydı ve durmadan kitap okurdum. Sanırım hogwarts'da pek başarılı değildim. Neden Rawenclaw olduğumu az çok anlıyorum..
.
.
.
.
"Yardım eder misin?" dedim önümdeki kurbağa ayaklarına iğrenerek bakarak.Yanımda gözlerini kapayıp uyuyor taklidi yapan Sirius sonunda gözlerini açmıştı.
"Sen her şeyden iğrenir misin?"
"Sadece iğrenç olanlardan" kaşlarımı çatarak kurbağa ayaklarını eline almasını izledim.
"Ben iğrenç değilim Brown"
Onun iğrenç olduğunu düşünmüyordum.
"İğrenç olduğunu söylemedim Black"
Kurbağa ayağını işaret ve baş parmağının arasında tutarken bana döndü.
"Neden iğrençmişim gibi bakıyorsun peki?"
"Öyle bakmıyorum"
"Kör değilim"
Göz devirerek elindeki kurbağa ayağınıda kestiğinde yeniden eski yerine dönüp gözlerini kapadı.
"yanlış anlarda bakıyorsun bence" yeniden iksiri yapmaya devam ederken konuşmuştum. 'Bence' değil aslında gerçekten yanlış anlarda göz-göze geliyorduk.
"7/24 bana mı bakıyorsun Brown" sırıtarak söylediği şeyle yüzümü buruşturdum.
"Evet, başka bir işim yok"
Göz devirerek ona doğru döndüm ve tahta masaya yaslandım.
"Belli"
Fazla gıcıktı.
Gözlerini açıp onu izlediğimi gördüğünde sırıtışı daha da büyümüştü.
"Ne oldu Brown? Yine mi beni izliyorsun"
Göz devirerek biraz kenara çekildim ve masadaki iksiri elimle işaret ederek "İksiri bitirdiğimi ne zaman anlayacaksın diye bekliyorsum Sirius" dedim.
Sırıtışı kaybolurken ayağa kalktı "Benim sayemde bitirdik, kurbağa ayakları en önemlisi" diyerek kapıya ilerledi.
"Ne?" arkasından bağırdığımda çoktan odadan ayrılmıştı.
.
.
.
.
"Açlıktan ölüyorum" yanımda oturan Arthur Weasley yemeklere gömülürken ben yiyecek bir şey arıyordum.Yine tam önümde çapulcular oturmuştu. Bunun sebebi her zaman Lily ile oturmamdı ve James Lily'nin önünde oturmazsa yemek yiyemiyordu.
Arkamı dönerek rawenclaw masasına baktığımda Elena'nın slytherin masasına kızgın bir şekilde baktığını gördüm.
Slytherin masasına döndüğüm de ise Regulus Black'in de ona aynı şekilde baktığını farkettim.
Brown'ların Black'lerle bir sorunu mu var acaba? Diye düşünmeden edemedim.
"Selam"
Pandora'nın sesiyle ona dödnüğümde gülümseyerek "Biraz gezmeye ne dersiniz?" diye sordu. Bu soru Lily ve banaydı.
Hagrid'in kulübesinin biraz uzağında oturmuş Pandora'nın kitabına odaklanmıştık.
"Bunu nasıl aldın?" Lily'nin şaşkınlık dolu sesiyle sorduğu soruya odaklandım. Bunu nasıl aldı ve ya çaldı?
"Yasak bölümden"
"Peki oraya nasıl girdin?"
"James'ten pelerinini vermesini istedim"
Bir dakika, ne pelerini?
Lily sanki düşüncemi duymuş gibi "Görünmezlik pelerini" dedi göz devirerek "James bir keresinde Severus ile konuşmamı dinlemek için kullanmıştı!"
Dediği şeye gülüp yeniden Pandora'ya odaklandım.
"Bu gizemli büyüleri sizinlede paylaşmak istedim" dedi Pandora.
"Neden?" Lily'nin sorusuyla Pandora omuz silkerek "kehanet" dedi fısıldayarak "Lily, kehanetin iç açıcı değil"
Pandora'nın kehanet dersinde harika olduğunu duymuştum. Peki ya neydi bu iç açıcı olmayan?
"Kehanet dersinde senin kehanetine ben bakıyordum Lily, hatırladın mı?"
Lily kafasını aşağı-yukarı salladığında Pandora fısıldadı "Kehanetinde kafatası ve kafatasının ağzından çıkan bir yılan gördüm"
Bölümün sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙎𝙞𝙧𝙞𝙪𝙨 𝘽𝙡𝙖𝙘𝙠/𝓐𝔃𝓴𝓪𝓫𝓪𝓷
Teen FictionSirius Black ile hayal et kitabıdır. 𝑁𝑒𝑓𝑟𝑒𝑡'𝑡𝑒𝑛 𝑎ş𝑘'𝑎/𝙎𝙞𝙧𝙞𝙪𝙨 𝘽𝙡𝙖𝙘𝙠&𝙎𝙝𝙞𝙣𝙚 𝘽𝙧𝙤𝙬𝙣