0.7

390 21 3
                                    

"Hava gerçekten sıcakmış" Hogsmeade'de gezerken havayı içime çektim ama hemen pişman oldum"Ejderha ciğeri kokuyor"

"Evet" Lily beni onaylayarak etrafına bakınmaya devam etti "Sanırım gelmediler"

Omuz silkip dükkanları dikkatlice izlemeye çalıştım. Güzel yemekler vardı...

"Burdayız!"

James'in sesiyle Lily rahatlayarak arkasını döndü. Yarım saattir bekliyorduk ve şimdi geliyordular.

"Sonunda!" Lily James'e doğru koştu "Sonunda gelebildin"

"bildiniz" Sirius Lily'ni düzeltirken bana kısa ve ters bir bakış atıp iç çekti "Bana Brown'un da geleceğini söylememiştin çatalak"

"Hayır söyle-" James karnına geçirilen yumurukla inlerken Lily Sirius'a ters-ters bakıyordu.

"Tamam, tamam sevgiline bir şey yapmadım" Sirius sırıtarak yanımda durdu "Siz flörtleşirken biz Brown'la köşede biryerlerde oturuyor olacağız"

Kafamla Sirius'u onaylayıp ploughman's platter satılan dükkana doğru ilerledim "Hadi!"

"Hadi ama, gerçekten ploughman's platter mi yiyeceğiz?"

James isyan ederken kafamı aşağı-yukarı salladım.

"Hayatımda hiç denemedim" dedim dükkanın kapısından içeri girerken.

"Bence sevgili oldular"

"Hayır. Oldukları zaman çatalak, slytherin yatakhanesine süpürgeyle gireceğine söz verdi"

Sirius'a göz devirip tam karşımızdaki masada hevesle sohbet eden Lily&James çiftine döndüm.

"Yakışıyorlar aslında"

Sirius dediğim şeye omuz silkti "Sanırım"

"Ve sıkıldım" arkama yaslanarak iç çektim. Sirius ile oturup çifte kumruları izlemek sıkıcıydı.

"Katılıyorum, çok sıkıcısın!" Sirius'ta benimle aynı şeyi yaparak arkasına yaslandı. James ve Lily ile oturmayı bekliyorduk ama bunun için önce onların 'aralarındaki buzları' eritmeleri gerekiyordu.

"Yan masada güzel kızlar var, kısmetimi kapatıyorsun"

Göz devirerek yan masaya döndüm. Sarışın iki kız sohbet ediyordu ve bazen dönüp Sirius'a bakıyorlardı.

"Git işte, seni tutan mı var? "

"Çatalak kızar"

"Hayır, Lily ile konuşuyor. Kızması ihtimal değil"

Yine haklıyım.

Göz devirip etrafına bakmaya devam etti.

Yemek sifariş etmiştik ve tam iki saattir ortalıkta yoktu. Büyük ihtimalle çok fazla insan olduğundan bizim isteğimizi bile unutmuşlardı.

"Gidip yine mi sifariş versem?"  Sirius'a dönerek sordum.

Omuz silkti. Durmadan bunu yapıyordu ve bu sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

"Aç değil misin?" kaşlarımı çatarak sorduğum soruya sırıtmış kafasını geri atmıştı "Hogwarts'ta yemek vermiyorlar mı Brown?"

Doğru söylüyordu. Bu gün burada yemek için Hogwarts yemeklerini es geçmiştim.

Yan masadaki kızların kıkırdaşmaları ile arkamı dönüp ahşap masada oturan bir başka kızları gördüm.

"Hepsiyle flörtleşicek misin?"

Yüzümü buruşturup yeniden önüme döndüm.

"Bilmem" rahatlıkla oda benim gibi önüne döndü "bir sorun mu var?"

"Yok" homurdanarak bize doğru gelen yemeğe baktım. Sirius moralimi bozmazaydı kalkıp dans bile edebilirdim. Açlıktan ölüyordum...

Yemeği önümüze koyan ev cini gülümseyerek geri döndü ve Sirius ile aynı anda yemeğe doğru eğildik.

"Nefis kokuyor" dedim kokuyu içime çekerek.

"Siz muggle'ların böyle şeyler yememesi üzücü"

"Aynen" yemeğe dalırken konuştum "Ama muggle'ların da güzel yemekleri var, emin ol"

Yine omuz silktiğini görmesemde tahmin etmiştim.

"vee oldu!"

Sirius'un bağışıyla kafamı kaldırıp bir Sirius'a bir de önümüzde oturan James ve Lily çiftine baktım. James sevinç hareketleri, ya da deli hareketleri yaparken Lily gülümsüyordu.

Sirius'ta James'e koşarak etrafımızdaki insanları umursamadan sevinç hareketleri yapmaya başladı. Kollarını birbirlerinin boynuna geçirerek "Oldu" diyerek tezahürat yapıyordular.

Lily kafasını iki yana sallayarak "Şimdiden kararımdan şüphe etmeye başladım" dedi.

Dediği şeye kahkaha atarak yeniden masama oturdum ve yemeği ortaya çektim "Otur" dedim Lily'e gülümseyerek "Hadi yiyelim"

Lily'de gülümseyerek "açlıktan ölüyordum!" dediğinde ikimizde yemeğe gömülmüştük.

"Evet, sonra da Lucius bağırarak havaya uçtu"

Sirius ve James bilmem kaç saattir yaptıkları şakalardan konuşuyordular.

Lily iç çekerek "Şakadan başka bir şey yapmadınız mı?" dediğinde Sirius omuz silkti "Yaptık, ama yine devamında yanlışlıkla şaka yaptık"

"Belli" homurdanarak ayağa kalktım "Ve şimdi hogwarts'a dönsek?"

"Yapma Brown, hogwarts'ta takılmaktan bıktık! Her yeri ezberledik!"

"Haklı!" James Sirius'u onaylarken iç çekti "Bir harita bile yaptık"

"Çatalak!"

"Ne?" Sirius'un kızgın bakışlarını es geçen Potter Lily'e döndü "O benim sevgilim, hiç bir şeyi saklamam"

"Ne haritası?" kaşlarımı çatarak sorduğum soruyla Sirius omuz silkti "Hiç kimseye söyleme"

"Omuz silkmen bir cevap değil Black" yüzümü buruşturup kalktığım yere yeniden oturdum.

Sirius çantasından çıkardığı haritayı önümüze bıraktığında Lily haritayı benden önce kapmıştı.

"Çapulcular haritası" dedi Lily kaşlarını çatarak "Daha yaratıcı olabilirdiniz"

"Bir harita yaptık ve bize yaratıcı değilsiniz dedi" Sirius homurdanarak arkasını dönüp kızlara bakmaya devam etti.

"Ayak izlerinden kimin nerde olduğu belli oluyor demek!" şaşkınlıkla haritayı incelemeye devam ettim. Tüm hogwarts tasvir edilmişti.

"Sapık gibi görüna bilir ama sapık değiliz" James Sirius'un omzuna vurarak sırıttı.

"Rahatsız edici ama her neyse"

"Sana her şey rahatsız edici Brown, sadece kitaplar değil!"

"Birde ben" Lily, Sirius'un dediğini onaylayarak birde 'rahatsız olmadığım nadir şeylere' kendisini eklemişti.

"Birde kardeşi" James'te eklerken kafasını kaşıdı "Sanırım"

Yüzümü buruşturarak arkama yaslandım. Sirius ve James'in şakalarını uzun bir süre daha dinlemek zorunda kalıcaktım.

"Ve sonra Snape'in saçını pembe yaptık"

James'in hatırlattığı şeyle Lily iç çekerken Sirius at gibi kahkaha atmıştı.

Bölümün sonu.

𝙎𝙞𝙧𝙞𝙪𝙨 𝘽𝙡𝙖𝙘𝙠/𝓐𝔃𝓴𝓪𝓫𝓪𝓷 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin