6.Bölüm

203 146 37
                                    

Bu bölüm diğerlerine nazaran biraz kısa olabilir bomba gibi 7.bölüme hazırlanıyorum da. ⚜️

Bu arada resimdeki Deniz Kaya⚜️

İyi okumalar⚜️

~saldırı~

Tahmin ettiğimiz gibi Deniz bizim depoya saldırmıştı.Bizi daha doğrusu beni göremeyince ne kadar çıldırmıştır.Sonuçta beni kaçırıp Mertimi öldürecekti.

Hayalari suya düştü yazık kıyamam.

Ne kıyamaması gördüğüm yerde kafasına sıkasım var.Önce Fehmi'nin sonra O Deniz denen aşalığın.

Tuğra ve Doğan arabaya çipleri yerleştirmişlerdi.Depodaki sığınağa inmiş Mert'i biz kahvaltı yaparken arayıp onları gelip almasını istemişlerdi.Mert'e 5 dakika önce buradan çıkmış ve eski deponun yoluna koyulmuştu.Sabah kalkınca ilk işim duş almak oldu.Dünün yorgunluğunu başka türlü atamazdım.Duştan sonra yine tayt crop giyip kahvaltıya inmiştim.Kahvaltı ve temizlik için yeni hizmetli almıştık.Benim yaşlarımda belki benden bir iki yaş büyük bir kızdı. Adı Arın idi.Saçları siyahtı.Saçlarını toplayıp gün içinde sürekli saç bonesiyle gezdiği için uzunluğunu bilmiyorduk.Boyu benden biraz daha kısaydı.Bizim bütün işlerimize koşuyordu.Sabah duştan sonra aşağıya indiğimde de mutfakta kahvaltı hazırlıyordu.Arına yardım edip beraber kahvaltıyı hazırlamasına yardım ettim.Biz hazırlarken Mert'e gelmişti.Arın kahvaltıyı hazırlayıp dışarıya çıktı.

⚜️⚜️⚜️

Mert ne zaman gelir bilmiyordum. Çünkü depo buraya epeyce uzaktı ve Denizin adamları eğer hâlâ oradaysa bir çatışma olabilirdi.Zaten çatışma vardı ama çatışmaya Mert katılabilirdi.

Kahvaltıyı bitirip Arına seslendim.
"Arın Kahvaltıyı toparlayıp bahçeye bir kahve getirebilir misin?"
Dedim ve üstüme ceket alıp dışarıya çıktım."Arın bilgisayarım da odadaydı"
Bilgisayarımdan nişan hazırlıkları için bir kaç şeye bakacaktım.Evet bir yandan savaş içindeydik ama sonuçta nişan yapacaktık.

Ne yani bir pisliğin yüzünden nişan yapmayım mı yani arkadaş!

Bahçeye çıkıp çift kişilik masadaki 2 sandalyeden birine oturdum.Masa ahşaptı ve bu bahçeye bu atmosfere çok uyuyordu.Bu sandalyenin en sevdiğim yani minderli olmasıydı.
Yeni taşındığımız yer depoya göre hem çok daha büyük hem çok daha güzeldi.Oradaki pencerelerin aksine buradaki pencereler ormanlık bir alana bakıyordu ve insana huzur veriyordu.Düşünüyorumda böyle yağmurlu bir hava herşey geçmiş bitmiş Melisa'nın intikamını almışız, Mertle evlenmişiz, ormanda beraber yürüyüşe çıkıyoruz.Herşey ve herkesten uzak Mertle beraber ormanlık bir eve taşınıyoruz.Şöminenin etrafında oturmuş eski günleri yad ediyoruz...

⚜️⚜️⚜️

Bir anda bacağım yanmaya başladı. küçük bir çığlık atmış olabilirim.Tamam kabul baya sesli bir çığlık atmıştım.
Arın bilgisayı ve kahveyi getirip masaya koymuştu ve bende masaya doğru dönerken kahve fincanı koluma çarpmıştı.Olduğu gibi bütün fincan bacağıma dökülmüştü.Aksi gibi büyük kahve bardağına yapmıştı ve dumanı çıkıyordu.Taytım da kahve dökülen yeri elimle tutup refleks olarak bastımaya başladım çünkü çok kötü bacağım yanmıştı.Attığım çığlığı duymuş olacaklar ki ilk önce Arın sonrada yan bahçede antreman yapan Cenk koşarak yanıma geldiler.

"Yenge iyi misin? "

"Gizem hanım ben gerçekten çok üzgünüm istemeden oldu gerçek-"

"İyiyim Cenk antremana geri dön ve Arın konuşmak yerine koluma girip odaya çıkmama yardım edermisin?"

İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANMIŞTIR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin