16.Bölüm

8 3 7
                                    

                     ~Güzel Günler~

Geleceği planlamak Mazi de kalmaktan iyidir derler.Hem çukurun dışındaki çiçekleri düşünmek varken neden çukurun içini düşünelim ki.

5 yıl sonra,

"Baba, bugün amcamın yanına gideceğiz demi?"
Açelya mutfağa gözlerini ovuşturarak girmişti.Yeni uyandığı her halinden belli oluyordu. Biz Mertle mutfakta kahvaltı hazırlarken sesten dolayı Açelya uyanmış olmalıydı.

"Sana da günaydın balım,kardeşin nerede uyuyor mu?"
Açelya başını onaylar şekilde sallarken bir yandan da babasının yanına gidiyordu.Mert Açelyayı bardak kaldırır gibi kolayca kaldırmış kucağına alıp öptükten sonra tezgahın üzerine koymuştu.

Mert ve Açelyaya mutfağı emanet edip Emre'ye bakmaya odasına gitmiştim.Açelya ve Emre arasında 2 yaş vardı.Emre daha yeni yeni gözlerini açıyordu.Emreyi kucağıma alıp mutfağa götürdüm.

Mert ve Açelya kahvaltı masasına oturmuşlar bizi bekliyorlardı.
Emreyi sandalyeye bıraktıkırken Mert de ayağa kalkmış oturmam için benim sandalyemi çekmişti.

Kahvaltı masasında yaklaşık yarım saat oyalanmıştık.Bugün çocukları amcasının ve dedesinin yanına Rusya'ya götürecektik.Daha doğrusu tatile Rusya'ya gidecek hazır gitmişken de Efe abiye ve Poyraz babama uğrayacaktık.Küçük bir kutlama yapacaktık.

Bundan 5 yıl öncesinde Efe abi ve Poyraz babam bizim düğünümüzden sonraki günlerde Rusya'ya taşınmışlardı.5 yıldır yaklaşık beş altı defa gidebilmiştik.İşlerimizin yoğunluğundan dolayı çok yurt dışına çıkamamıştık.Açelya ve Emre doğduktan sonra Mafya işlerini bırakmış, Mert deniz ticaretine bende
Bende ana mesleğim olan anaokulu öğretmenliğine başlamıştım.

Çocuklarımız bizim mafya olduğumuzu bilmiyorlardı.Onlara henüz söylememiştik.Biraz daha büyüdüklerin de anlatmamızın uygun olacağı kararına varmıştık.5 yıl önce herşeyi geri de bırakıp Karadeniz'e bir tarafı orman bir tarafı deniz olan bir sahile yerleşmiştik.

Evimiz iki katlı idi.Üst katta yatak odaları aşağı kata salon,mutfak ve misafir odası vardı.Açelya doğduktan sonra hayatım, hayatımız tamamen değişmişti.Ben eskisinden daha iyi biri haline gelebilmek için psikolojik destek almıştım.Mert bütün süreçte en büyük destekçim olmuştu.
Pes edeceğim zamanlar da beni daha güçlü bir istekle ayağa kaldırmıştı ve şuanki duruma gelmemi sağlamıştı.

Bu süreçte en çok korktuğum olay Açelya'ya birşey olmasıydı.Deniz öldüğünde beni karnımdan yaraladığı için Açelya'nın kalbinde nokta oluşmuştu. O noktalar Açelya büyüdükçe kaybolmuştu.Şuanda beş yaşın gayet sağlıklı bir kızım vardı.
Emre, Açelyadan küçüktü henüz 2 yaşındaydı.Bugün doğum günüydü 3 yaşına girecekti.Doğum gününü Rusya da amcası ve dedesi ile kutlayacak oradan tatile gidecektik.

Kahvaltıdan kalktıktan sonra Mert akşam hazırladığımız valizleri arabaya yerleştirirken bende çocukları hazırlamıştım.Bu onların ilk uçuşu değildi.Daha önce de bir çok defa uçağa binmişlerdi.Hepimiz arabaya bindiğimiz de artık beş saatlik yolculuğumuz başlamıştı.

Küçüklüğümden beri Rusya'ya gitmek
benim için terapi gibiydi.İkinci evim olmuştu.Rusya'nın ayrı bir havası vardı benim içimde.Sanki beni iyileştiriyor ama bir yandan da ruhumu sıkıyordu.Sanki orada birşey vardı ve bu benim içime doğuyor, bana sıkıntı veriyordu ama herşeye rağmen Rusya'ya gitmemize en çok ben sevinmiştim.Rusya da küçükken yaşayamadığım çocukluğumu yaşama fırsatı kazanmıştım.Mert sayesinde çocuk iken yaşayamadığım bir çok duyguyu yaşayabilmiştim.

Uçağa bindiğimizden beri yaklaşık bir saat geçmişti.Özel uçakta gittiğimiz için uçakta bizden başka kimse yoktu.
Rusya havaalanında bizi Efe abi ve babam karşılayacaklardı.Çocuklar arka koltukta uyumuşlardı.
Biz de onların önündeki koltuğa oturmuştuk.Ben başımı Mert'in omzuna yaslamış yolculuğun tadını çıkarıyordum.

"Hep bugünün hayalini kuruyorduk gülüm hatırlıyor musun?"

"Ben bile bu kadarını hayal etmemiştim."
Çukurun içindeyken çukurun dışını düşünmemiştim.Çukurun dışı olduğu biliyordum ama oraya gitmeyi istememiştim.Tekrar çukurun içine düşme korkusu beni çukurun içinde kalmaya itmişti.Yanıldığımı çukurun dışına çıktığım da anlayabilmiştim.

5 yıl önce ki halime baktığım da, şuan ki halim o halim için hayallerin bile ötesindeydi.Mert bütün yaralarıma ilaç olmuştu.Beni o defalarca düştüğüm çukurdan defalarca çıkarmıştı.En son da çukurun üstünü örtmüş üstüne çiçekler ekmişti.O çiçekler Açelya ve Emreydi.
Bizim hayatımızın en güzel parçası onlardı.Onlar için yaşıyorduk.Onların geleceğine binalar dikiyorduk.

                       ⚜️⚜️⚜️
"Anne ne zaman ineceğiz, ben sıkıldım."
Açelya'nın sesinin ardından anons sesi gelmişti.

"İnişe geçiyoruz, koltuklarınız da oturup emniyet kemerlerini bağlayınız!"
Açelya anonsun ardından sevinçle yerine oturduktan sonra Emre ve Açelya'nın kemerlerini bağladım.
Uçaktan indiğimiz de Efe abinin bizi almaya geldiğini görmüştüm.
Efe abinin arkasında da Babam bizi bekliyordu.Açelya amcasına doğru koşarken Emre de paytak paytak dedesine doğru koşuyordu.

Uzun bir süreden sonra özlem dolu bir kavuşma anı yaşamıştık.Bir hafta içinde de veda dolu bir sarılma anı yaşayacaktık.Yaşadığımız sürece kavuşma ve ayrılıklar hiç bitmeyecekti.Bir gün buluşurken ikinci gün ayrılacaktık.Elimizden gelen birşey yoktu.

Arabalara binip eve geçmiştik.
Biz gelip eve yerleşene kadar akşam olmuştu.Akşam yemeği hazırlamak için mutfağa girdiğim de Efe abinin masanın üstüne pizza malzemelerini çıkarttığını Açelya ve Emre'nin de ona yardım ettiğini gördüğüm de gözlerim dolmuştu.Efe abinin elinden en son Açelya'ya hamileyken pizza yemiştim.

Akşam yemeğinden sonra dışarıya  Emre'nin doğum gününü kutlamak için çıkmıştık.Poyraz babamın restoranına gidecektik.Bugün kutladığımız doğum günü ve yaşadığım günü hiç bir zaman unutamayacaktım.Yıllardır hayalini kurduğum aile mutluluğunu bugün bu masa da görmüştüm.Başımıza gelen bir çok kötülüğe rağmen şuanda burada ailemle bir aradaydım.

Kötü bir aile de yıllarca tutsak olarak büyümek,on sekiz yaşına bastığında zorla hiç görmediğin bir adamla evlendirilmek.Kendi ellerinle babanı öldürmek.Kendi ellerinle kardeşini mezara gömmek.Günlerce hastane de kalmak, uykusuz geçen bunca geceden sonra bu mutlu aile tablosu benim mucizemdi.

Ben mucize mi kendi ellerimle yapmıştım.Bana verilen alanların dışına çıkmıştım.Şuan da düşünüyorum da bana verilen alanların içinde kalsaydım, muhtemelen şuana kadar benim ölüm haberim gelirdi.

Mert, Açelya ve Emre ile benim hayatımın sonuna gelmiş bulunmaktayız.Benim harika hayat hikayem burada sevdiklerimin yanında bitiyor.Birgün sen de sevdiğin insanı ve en önemlisi seni seven insanı bulman ve hayatının sonuna kadar mutlu ve huzurlu yaşaman dileğiyle hoşçakalın.

                           SON

                        ⚜️⚜️⚜️   
                           

İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANMIŞTIR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin