tuvaletten çıktıktan sonra onların yanına doğru yürüdük tuvalete 3 kez tıktıkladıktan sonra yiğit kafasını dışardan çıkardı ve "telefonlardan haberleşirdik " dediğinde onun ve boranın çıkmasını bekledik onlarda çıkınca ikisinede olanları hızlıca anlattık onlarda telefonlarını kırdılar ve biz hep beraber cafeden çıktık eve geri döndüğümüzde ilk defa gözüme huzurlu gözüktü şömine yanıyordu dışarıda kar yağıyordu camlar açıktı gökçe kahvesini içerek kitap okuyordu ayça uzanmış koltukta uyuyordu mert dışarıyı izliyordu sigara içerken , murat ile emre masada satranç oynuyordu ve en önemlisi ihanet yoktu bir anlık gözler bize döndü sonra tekrar işlerine devam ettiler ama yiğit "selam " diyip satranç oynamaya giderken murat onu durdu ve "geç yanımıza gelmiyorsun " dediğinde dördümüzde kaşlarımızı çatmıştık "ne oldu " dediğimde gökçe "ne olduğu belli bence elisa "dediğinde hala ne olduğunu anlamamıştım ne boklar dönüyordu bu evde ayça sesimizi duymuş gibi ayaktaydı her neyse , boranın bir anda yüzü değişti gökçeye öyle bir bakış attı ki bende korkmuştum sonrasında sesini yükseltip "hayırdır 9 yaşındaki çocuk gibi davranıyorsunuz tirip atmalar falan ayağınızı denk alın yoksa hiç göstermediğim yüzümü görürsünüz " demişti son cümleleri gökçeye bakarak söylemişti gökçe sertçe yutkunmuştu ardından başını sallamakla yetinmişti ama ayça "bana bu tiriplerin koymaz bora bir kız görünce götün kalkıyor " dediğinde bora ona bir adım atmıştı bunun üzerine ben borayı durdurmak için adım atmıştım ama ayçada onun üzerine adım atmıştı "kimseye o yüzünü göstermedin mi buna sadece gülmekle yetiniyorum eskiler bora çok eskiler " dediğinde hiç bir şey anlamamıştım bora ise yumruğunu sıkmıştı ortama yumuşatmak ister gibi gökçe "tamam boş ver ayça "dediğinde ayça "boş falan vermiyorum o soktuğumun hastanesinde beraberdik şimdi öyle bir şey olmamışken ben gruptan ayrılıyorum benimle gelmek isteyen var mı " dediğinde elvin başını sallamıştı ardından mertte başını sallamıştı bu üçü apar topar evden çıkmak üzereyken kapı çalındı ve ayça açtığında gözünü büyütüp ellerini teslim oluyormuş gibi kaldırmıştı ne olduğunu anlamak için baktığımda bütün piskologlar kapıdan içeri giriyordu hepimiz korkudan dilimizi yutmuştuk özellikle dördümüz korkudan boranın yanına gittiğimde beni arkasına sakladı aynı hareketi yiğitte yaptı sena hanım ve fulya hanım silahları bize doğrulttu ardından telsizine "arda bey suçluları bulduk " dediğinde mert "ne suçlusu asıl suçlu sensin orusbu çocuğu " dediğinde fulya hanım "siz artık çok oluyorsunuz " dediğinde boranın arkasından çıktım ve "sizde " dedim ikisininde gözü bana döndü " bak burda kim varmış " dedi fulya hanım ardından dudaklarını büzdü daha sonrasında içeriye bütün kadroları girdi umut , arda ve defne artık onlara saygı falan yok , ecrinde yiğitin arkasından çıktı ve "ne yapacaksınız kim olduğunu ben söyleyeyim mükemmel biri okey " dediğinde ecrine tebessüm ettim daha sonrasında hepimizi şoka uğratacak bir şey oldu elvin defnenin yanına gitti ve ondan silah alıp bize doğru çevirdi "ahmaklar enayiler "dediğinde gökçe ve ayça ona doğru adım attı ama elvin kocaman bir gülümseme ile "adım atmak yok ayçacık "dediğinde ayça ayağını yere vurdu ve "bu kızı almıyacaktık "dediğinde elvin göz devirdi ardından "hadi uzatmayın ne yapacaksanız yapın " dedim işin içine sena hanım girdi "senin için gerçekten acıyorum acaba seni gerçekten hastaneye mi yatırsaydık " dediğinde güldü hepsi güldü ne olduğunu anlamadım kaşlarımı çatıp "ne diyorsunuz siz " diyip üstlerine atlamıştım ki bora beni kendisine çekti "sakin , sakin ol " dediğinde fulya hanım gülmeyi bırakıp "diyoruz ki kuzenin ve sevgilinin arasında bir ilişki olmuş ve sen böyle sakinsin , pes " dediğinde "sanane bu konular sizi ilgilendirmez "demiştim ardından bir şey oldu her tarafı sis kapladı ayça "ne oluyor ya " dediğinde bende şaşırmıştım sisler geçtiğinde piskologların arkasında zeynep ve ekibi duruyordu "etti 2 " dediğinde gülümsedim "bir daha karşılaşmak varmış nasipte " dediğinde gülümsedim tekrar ardından gözlerimi boraya çevirdim zeynepe kitlenmiş gibi bakıyordu bundan rahatsız olmadım açıkcası ben öyle kıskanç biri değilimdir , "selam piskopatlar şimdide bu çocukları mı kandırıyorsunuz " demişti keyfim yerine gelmişti bora "uzatma zey " dediğinde "seni de görmek güzel boracık ama şuan işim var " diyip öpücük atmıştı bende kahkaha atmıştım şuan bir aptal gibi gözüküyordum ama dedim ya ben kıskanmam "şimdi ilk olarak o silahları bana vermezseniz üç saniye içinde beyninizden vurulacaksınız " dediğinde hepsi silahını ekibine devretmişti sonrasında zeynep "evet güzel şimdide size seçim hakkı sunuyorum ya ölürsünüz ya da giderseniz bu arada gurubunuz lideri kim " dedi ve gülümsemişti bu kızın soğukkanlılığına ölüyorum ,her neyse piskologlar kapıdan hızlıca çıkltılar ve yanlarında elvinide götürdü ah çok acı onunda ölmesi , zeynep bize döndü ve "ne yapıyorsunuz lan görüşmeyeli " dedi ve muratın ensesine geçirdi gökçe adedata kahkaha attı bende kahkaha attım çünkü muratın ensesi öyle bir kızarmıştı ki , zeynep "sizi yine kurtardım borcunuz arttı artık " dedi ve keyifle güldü bende "teşekkürler kuzen " dedim o ise bana sadece "eyvallah "demişti bende gülümsemiştim bora ise "saol zey , ama artık bize yardım etmeyi bırakmalısın " demişti bende "ne münasebet bora kız bize yardım ediyor " demiştim o ise huzursuzca nefesini vermişti ardından zeynep "her neyse ben gideyim bir şey olursa ararsınız " dediğinde ona koşarak sarılmıştım sanırım onu seviyordum hemde çok
![](https://img.wattpad.com/cover/361135015-288-k974139.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gecenin sırrı
Actionelisa sosyal anksiyeteden dolayı akıl hastanesine yatar oradaki gizemler ilgisini çeker ve o sırları araştırmaya başlar sonrasında oradan kurtulmayı başarır ama gizemler onu bırakmaz