gecenin sırrı

Bölüm 19 eski günler

burçlara inanır mısınız açıkcası ben inanırım neden böyle giriş yaptım bilmiyorum ama ilk defa normal bir şekilde normal bir hayat yaşıyormuş gibi huzurlu huzurlu kahfe içip burçları inceliyordum ben ikizler burcuydum 

tamda benlik ama 

ve normalmiş gibi normal bir insan gibi buse , ecrin zeynep ve gökçe ile buluşacaktım daha doğrusu bizim eve geleceklerdi bu arada biz artık daha doğrusu bora ile ben ayrı bir evde yaşıyorduk 2+ 1 bir evdi geniş salon 1 yatak odası ve misafir odası mutfak ve banyo tuvalet 

nasıl aldık diye sormayın 

onlara mesaj atıp ayağa kalktım hızlıca üstüme bol t shırt altıma mavi kot şort giydim saçlarımı dağınık topuz yaptım ve  mutfağa doğru ilerledim yaklaşık yarım saat önce  fırına attığım keki aldım "kim yapmış ki bunu çok güzel de kokuyor aşçıdan tarfi almalıyım " dedim gülerek o sırada belimde iki çift kol hissettim 

"çok güzel koktu bana yok mu " diye sordu bora , cık diye onaylamayan bir ses çıkardım "kızlara yaptım kalırsa hepsi senindir " dedim o ise ofladı  ve evden çıktı  ben ise şarkı mırıldanmaya başladım 

"kara sevda, kara sevda dedikleri daha ne olabilir ki "

"kara sevda,  kara sevda  seni benden kim ayırabilir ki  "

"çocukca bir aşk deyip geçme sakın gülme halime "

"nasıl olduğunu anlamadım ama seviyorum seni delicesine "

bu sırada kapı çalmıştı koşarak kapıyı açtım dördü de gözlükler ve hopörler ile gülerek eve girmişlerdi şuan ise dans ediyorlardı anlamaz gözlerle onlara baktım  şarkıda ise  shik shak shok açıktı  onlar gözlüklerini çıkardı ve "tam olarak neyi kutluyorsunuz " diye sordum 

zeynep hopörleri kapattı ve "tabiki de sevgili yaptığımı ve hergün acaba ex e geri mi dönsem düşüncesi bittiği için bunu kutluyoruz "dedi diğerleri ise farklı kafalardaydı bende "hayırlı olsun da bu nasıl bir giriş gören de sanacak ki evlenme teklifi etti  "

zeynep sırıttı "o günler de gelecek ama sırada sen varsın elisa hanım " dedi ben kaşlarımı çatmışken diğerleri gülüyordu , hepsi sonunda koltuklara oturmuştu keki ve çayı getirmiştim 

buse "hadi dedikodu yapalım ilk dedikodu benden " dedi neşeyle ,  "bakın geçen gün taş  gibi hatun cemi süzüyordu dedim bende hayırdır onunla kavga edeceğimiz esnada cem arkadan gelip  beni korumasın mı vallahi karnımdaki kelebekler kıpır kıpır " 

anında ecrin atıldı konuya "yiğit çok mal çok  öküz  ya bana diyor ki seni ailemle tanıştırayım mı diyorum daha erken şuan ben çok utanırım çocuk gitmiş  ailesini eve çağırmış bende o gün çok açık crop ve şort giymiştim ailesinin karşısında utancımdan yerin dibine girdim aramız limoni yiğitle " 

şimdi ise gökçe anlatıyordu "muratla sevgili oldum olmaz olaydım eski sevgilileri her gün kapımıza dayanıyor işte affet lütfen diye en sonunda bir tanesinin  saçını başını yoldum karokulluk oldum ya mal murat da beni bir gün orada bıraktı " 

gözler zeynebe dönmüştü "ne niye bakıyorsunuz be benimkisi belli zaten elisa anlatsın " dedi bu sefer bana geçmişti 

"bende işte bir gün mafyalar kaçırır diğer gün ailemi öldüren kadın kaçırır bir gün ölümle burun buruna gelirim ha en heyecanlısı ise ölmüş gibi gösterilirim yok yok mafyalardan kaçma hikayem daha güzel , off ne diyorum ben ya benim böyle güzel anılarım yok ki " dedim 

hepsi üzgün üzgün bana bakıyordu şuan,  sonra bu havayı zeynep dağıttı "kırk yılın başı toplanmışız çıkın şu depreyon halinizden be " diye isyan etti bende onun üzerine en büyük gülümsemem ile karşılık verdim kızlarla 1 saat daha dedikodu yaptıktan sonra hepsi gitmişti

...

bende etrafı topladıktan soğuk bir duşa girdim ama aşağıda bir ses duydum vazo kırılma sesiyle irkilerek banyodan çıktım  üstümü acelece giyindim ve banyodan jileti alıp dikkatlice indim her odaya baktım yoktu kimse rahat bir nefes alacağım esnada ayağıma bir çelme takıldı ve elimdeki jileti aldı bileğimde küçük bir yara açtı ve beni koltuğa attı 

"sende kimsin be " diye sordum korkuyla ona bakmaya çalıştım tam dudağımı aralayıp bir şey diyecektim ki  ama ensemde bir silah hissettim yutkundum "bu silah senin beynini ne güzel dağıtır değil mi " dedi ve kahkaha attı bir kadındı

 bitmiyorlar  ki bitmiyorlar "yine ne yapmışım ben sen ne istiyorsun kardeşim ya " dedim bıkkınlıkla o ise "annemi öldürdün selam çakma ben " dediğinde yutkunamadım bile "s - sen " diyebildim 

"ta kendisi senanın ölmüş olarak bildiği kızı " 

"peki benden ne istiyorsun  ölmüş kadın hortlatıyım mı tövbe tövbe " 

"ölmeni " 

yeter lan bir gün mermi  kıçımızda patlayacak ta hangi gün  "ben öldürmedim ki " dediğimde beni taklit etti bir tane çakacaktın ağzına  sonra mermiyi götüne ye 

la havle la havle 

"annemi keşke kandırmasaydım " dedi ve karşıma geçip oturdu sonra dudaklarını büzdü "sorduk mu " dedim o ise kahkaha attı "aslında tam kitap karakteri gibi kızsın bana da benziyorsun " dedi ve bir kez daha kahkaha attı 

dilimi dudaklarımda gezdirdim ve "sanırım kahkaha atmaktan başka bir şey bilmiyorsun  " dedim "biliyorum mesela senin beynini şimdi dağıtacağımı "  dediğinde bu sefer ben kahkaha attım çünkü arkasından haşmetlim boram yaklaşıyordu fark etmiyordu mal 

kahkaha atcaktı ki "cehennemde görüşüceğiz " dedi bora ve kızı beyninden vurdu sanırım artık biri ölünce öyle ne yaptın bora demiyordum ya da ağlamıyordum "yazık  annesinin yanına döndü " dedim ve ben dudak büzdüm o ise bana baktı baktı ve "iyi misin sevgilim " dediğiğinde başımı salladım 

benim saçımdan öptü sonra kızı alıp dışarda bir şeyler yaptı eğer gelmeseydi şuan cidden tahtalı köyü boylamıştım 

benim kahramanımdı o en güzel kahraman bir günüm olaysız geçmiyor ki anasını satayım ya derken telefonum çaldı zeynep arıyordu al işte geliyor bela kesin 

zeynep kız nerdesin 

elisa evdeyim zeynep

zeynep ha , doğru unutmuşum bir an , sana bir şey diyecektim

elisa söyle bakalım 

zeynep kurşun döktüreceğiz gelsene 

elisa kız ne kurşunu kafayı mı yedin 

zeynep evet , neyse geliyor musun gelmiyor musun

elisa in cin  olur falan tövbe tövbe gelmiyom 

zeynep iyi be gelmezsen gelme haşmetlim emirim gelecek benim 

dedi kapattı ben ise şöyle bir hayatı sorguladım nereden nereye gelmiştik bir zamanlar hasta akıl hastası olan  elisadan şimdi özgür  elisaya gelmiştik çok kardeşim ve kalleşim olmuştu dostluklar ihanetler aşklar savaşlar gerek kaçırılmalar gerek öldürülmeler ilk bora ile tanışmamız ilk zeynep ile tanışmamız hala sesleri kulaklarımdaydı 

o değilde eskiyi ne kadar çok özlediğimi merak ettim sonra aklıma gelen bir sözü mırıldandım 

"eskiler güzeldi keşke eskimeseydi " 

o gün bu yazıyı gördüğümde hiç anlamlı gelmemişti ama bu söz hayatımı anlatınca şöyle bir gülümsemiştim 

naberr ballar kaymaklar nasılsınızzz ben süperiim vallahi neyse hadi öpüldünüz ben kaçar