1.Bölüm

70 12 22
                                    

Elimde sıcak kahve kupası üzerimde bir kürk ile bahçede oturuyordum. O sırada telefonum çaldı. Arayan kişiyi tanımıyordum. Telefondaki kişi tam olarak şöyle dedi "Seni görebiliyorum şuan bahçedesin. " Bunu duyunca ürperdim ve refleks olarak bir anda etrafıma bakmaya başladım ve tabiiki de kimse yoktu. Korktuğum ve biraz da üşümeye başladığım için eve girdim. Pijamalarımı giyip yatağın içine girdim ve telefonumu incelemeye başladım. Ve bir mesaj gördüm. Mesaj aynen şöyleydi ' Yarın sabah saat 8'de seni kafeteryanın önünde bekliyorum. ' Mesaj çok yakın bir arkadaşımdan gelmişti. Arkadaşımın adı Efsun'du ve liseden beri çok yakın arkadaştık. Yaklaşık olarak 5 senedir arkadaştık. İkimizde çok iyi anlaşıyorduk, hiç bir zaman kavga etmezdik. Arada sırada tartıştığımız olurdu tabii ama aramızda konuşup anlaşırdık. Efsun'u onaylayıp uyudum.

Sabah erkenden kalkıp hazırlandım. Okula geç kalmayı hiç sevmezdim. Evden çıkıp otobüs durağının yanına gittim. Duraktaki insanlar bana çok tuhaf bakıyorlardı. Aldırış etmedim ve otobüse bindim. Otobüse bindiğim gibi boş bir yere oturdum ve telefonum ile ilgilenmeye başladım. Bir süre sonra otobüs durdu ve indim. Okul binasına girdim ve kafeterya ya inip Efsun'u aramaya başladım. İşte oradaydı bir vişne suyu almış içerek beni bekliyordu. Çok telaşlı ve korkmuş görünüyordu.Beni görünce telaşla ayağa kalktı ve koşarak bana sarıldı. Dudaklarını kulağıma yaklaştırıp " İyi ki geldin seni çok özledim. " dedi. Halbuki daha iki gün önce beraberdik. Böyle dedikten sonra birşeylerin ters gittiğini anladım. Ayrıldıktan sonra bende bir sandalye çekip Efsun'un yanına oturdum ve ona ne olduğunu sordum. Efsun bana Bora'nın dün gece ona tehdit mesajları attığını söyleyince kulaklarıma inanamadım. Çünkü Bora benim çocukluk arkadaşımdı ve aynı zamanda Efsun'un da eski sevgilisiydi. Efsun bir süre önce okuduğu bölümün sınavı yaklaştığı için Bora'ya ondan ayrılmak istediğini söylemişti. Bora'da bunun kendisi için herhangi bir sorun teşkil etmediğini ve ayrılabileceklerini söylemişti. Ya da bu sadece Efsun'un bana söylediği taraftı. Birde bu olayın belki daha karanlık bir yanı vardı. Ama Efsun bana bunu söylemiyordu. Aslında benden hiçbir şey saklamazdı.

Yaklaşık olarak bir saat sonra yanımıza Danla geldi. Danla benim yan sınıftan arkadaşımdı. Masmavi gözleri vardı. Saçları hafif kumral ve dalgalıydı. Dudağının kenarında bir tane piercing vardı. Bu da onu çok havalı gösteriyordu. Onu görünce ayağa kalkarak " Hoşgeldin. " diyerek ona sarıldım. Hep birlikte oturup sohbet ettik.

Yaklaşık 4-5 saat sonra son dersten çıktım ve durağa doğru yürüdüm. Otobüs durağa doğru yaklaşınca bindim ve boş yer aradım. O sırada Bora'yı fark ettim ve yanına oturdum. Oda beni fark etmişti. Bora ile sohbet ettik ve artık Efsun konusunu açma vaktinin geldiğini düşünerek konuyu açtım.

-Bora, Efsun'dan ayrılırken onun hakkında ne düşündün?

Diyerek ona böyle bir soru yönelttim ve bana şöyle dedi,

-Efsun bana ayrılmak istediğini söylediğinde şaşırmıştım çünkü biz Efsun ile çok iyi anlaşırdık. Böyle bir şey dile getirdiğinde önce onun gözlerine baktım ve yalan söyleyip söylemediğini anlamak istedim ama sınav konusunda yalan söylemiyor gibiydi bende ona inanarak ayrılığımızı onayladım.

Bana böyle bir açıklama yaptığında şaşırmıştım çünkü yalan söylemiyor gibiydi ve herhangi bir tuhaflıkta sezmedim. O yüzden fazla sorgulamadan eve gittim. Üzerimi değiştirip kanepeye oturdum ve kitap okumaya başladım. 5-6 dakika sonra telefonum çaldı arayan kişi Efsun'du,

-Alo.

-Serra nasılsın?

-İyiyim sağol. Peki sen nasılsın sesin bir tuhaf geliyor.

Bunu söylerken tavan arasından bir ses duydum. Ama bunu Efsun'a pek yansıtmadan konuşmamıza devam ettik:

-Çünkü iyi değilim. Peşimde bir seri katil varken nasıl iyi olmamı bekleyebilirsin.

YARDIM ELİ (tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin