Mile'nin anlatımıyla...
Elini karnıma sarıp arkamdan boynumu öpmeye başlayınca güldüm.
'Ebrar birazdan tekrar hocam olacaksın unuttun mu?'
Arabalarımızın önüne gelmiştik ama ayrılamıyordu benden.
'Sevgili Melez'im üç saniye içinde arabana binmezsen okula gitmeyeceğiz ve sen savaştan önce hamile kalacaksın.'
Gözlerimi şokla açıp hızlıca arabama doğru koşmaya başladım.
Ebrar arkamdan gülerek geldiğinde kendi arabasına geçmişti.
Beraber fakülteye doğru yola çıktık.
Birkaç dakika sonra ışıklarda durduğumuzda Ebrar arabasının camını indirmişti.
Aynısını bende yaptığımda aniden dişlerini sivrileştirip kırmızı gözleriyle bakmaya başladı.
Kahkaha atıp etrafta gözlerimi gezdirdiğimde kimsenin biz göremeyeceğini anladığımda bende gözlerimi siyah haline sokmuştum.
Aynı benim gibi güldüğünde yanan ışıkla beraber insan formumuza dönüp tekrardan yola koyulduk.
Kampüse geldiğimizde güvenliğe Ebrar akademisyen kartını bende arkasından öğrenci kimliğimi gösterip bariyer kalkınca fakülteye sürmeye başladık.
Fakültenin otoparkına geldiğimizde saf insan kokusunu almaya başlamıştım.
Tabi araya karışmış ıslak köpek gibi kokan kurtların da kokusu vardı.
Arabalarımızdan indiğimizde Ebrar yanıma geldi.
'Dersin başlamasına dakikalar kaldı, direkt amfiye geç. Dersten sonra da doğruca odama gel.'
Dudaklarımı büzüp başımla onayladığımda gözleri koyulaşmıştı.
'Melez git yoksa öpeceğim.'
Elimle eline hafifçe vurup koşar adımlar önce fakülteye girdim daha sonra da dersin olduğu amfiye.
Amfide ki merdivenlerden çıkıp çok arkalardan olmayan boş bir yere geçip oturdum.
Telefonumu çıkartıp oyalanmaya başladığımda sınıfın sessizleşmesiyle profesörün geldiğini anlayıp ekranı kilitleyip cebime koydum.
Ait olduğum evrene gitmek ve kendim gibi davranmak için dakikaları sayıyordum.
'Merhaba arkadaşlar ben Zehra Güneş. Haftada sadece bir saat dersimiz var.'
Profesör ismini söylediğinde gözlerimi kocaman açıp baktım.
Bana bahsettikleri Zehra Güneş.
Ebrar'ın en yakın arkadaşı.
Vampir.
Benim şaşkın bakışlarımı gördüğünde gülümseyip göz kırptı.
'Şuan sizi çok fazla sıkıp bunaltmak istemiyorum o yüzden dersimle ilgili birkaç kuraldan bahsedip dersi bitireceğim.'
Kürsüsünün önüne geçip kollarını bağlayıp yaslandı.
'Dersimden dört saat devamsızlık hakkınız var, buna tabi ki özel durumlar dahil değil. Her konu için bana mail atabilirsiniz. Dersime özel olarak bir kitap istemiyorum ve önermiyorum. İlkokul değil burası, araştırın ve kalemi size en uygun yazarın kitabını alın.'
Cümlesi bitince bedenini yasladığı kürsüden ayırıp bizde gözlerini gezdirdi.
'Bugünlük bu kadar, çıkabilirsiniz.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şarap Kokulu Kan
FantasyGözleri bir anda kan kırmızısına bulandı. Anlamsızlığın hüküm sürdüğü bakışlarım göz bebeklerini bulduğunda sanki bulunduğumuz ortamdaki tüm sesler kesildi. Boynumda hissettiğim derin bir nefes almayla korkudan sıçradım. Nasıl gelebilmişti bu kada...