'Mile sen bakma bu vampirin böyle olduğuna, yanıktı Aelia'ya.'
Gülmekten yaşaran gözlerim duyduklarımla daha da koyulaştığında ağır ağır Ebrar'a döndüm.
Şaşkınca gülümseyerek dilini sivri dişlerinde gezdiriyordu.
Az önce eğitim yaptığımız yerden çıkmış saatler önce eğlendiğim göletin oraya gelmiştik.
Anastasia ve kız arkadaşı olduğunu yeni öğrendiğim Kassia'nın göletin yüzeyinde olduğunu gördüğümde buraya doğru hızlıca gelmiştim.
Anastasia beni kız arkadaşıyla tanıştırdığında göletin kenarına oturmuş ve ayaklarımı suya sokmuştum.
Elfler'de bize eşlik ettiğinde beraber sohbet ediyorduk.
Dakikalar sonra kafasında saç yerine yılanlar olan gördüğüm en güzel yüze sahip, üzerinde simsiyah bir chiton giymiş Gorgon, simsiyah dudaklarının arasından elmas gibi parlayan bembeyaz dişlerinin görünmesini sağlayan göz kamaştırıcı gülüşüyle bize doğru yürüyordu.
Yanımıza geldiğinde ilk önce Tanrılar ve Ebrar'la selamlaştı.
Daha sonra yemyeşil yılan gözleriyle bana bakıp önümde reverans yaptı.
'Sevgili Melez'im sizi görmek benim için büyük bir şeref. Ben İrini.'
Reveransı bitince içtenlikle gülümseyip kollarımı uzattım.
Yüzündeki gülümsemesi daha da büyüdüğünde dişlerinin arasından yılan dili çıkmıştı.
Dizlerinin üzerinde yere çöküp belime sarıldığında bende boynuna sarıldım.
'Memnun oldum sevgili Gorgon'um. Ben Mile.'
Boynumda hissettiğim nefeslerle huylanıp gülmeye başladığımda İrini boynumu öpüyordu.
Sarılmamız bittiğinde geri çekilip başını bacaklarıma koyup vücudunun çimlerin arasında uzanmasını sağladı.
'İrini kıskanıyorum ama, yıllardır beni böyle öpmedin.'
Kassia sitemle konuştuğunda perdeli ellerine su doldurup bize atmıştı.
Su üzerimize geldiğinde İrini dilini çıkartıp yılan gibi tıslamıştı.
Ellerimi kafasındaki yılanların üzerinde gezdirirken her biri sevilmek için elime sokuluyordu.
Elime sokulamayanlar kollarıma dolanıyorlardı.
'Senin bu kadar tatlı olduğunu söylemişlerdi de inanmamıştım.'
İrini güzel sesiyle dizlerimin üzerinde uzanmaya devam ederken konuşmuştu.
Bu kadın mükemmeldi, kusursuzdu.
Gözlerim hayranlıkla yüzünde dolaşmaya başladığında artık nasıl bakıyorsam herkes gülmeye başlamıştı.
'İrini, hayranlarına bir yenisi daha eklendi galiba.'
Yılanlardaki ellerimi yüzüne indirdiğimde parmaklarım pürüzsün tenini okşamaya başlamıştı çoktan.
İrini Kassia'nın gülerek söylediğine tebessümle eşlik etmişti.
'En sevdiğim hayranım sevgili Melez'im.'
Yüzündeki ellerimi teninde gezdirmeye başlamıştım.
'Ebrar ben onu çok sevdim, bizimle Dünya'ya gelemez mi?'
Gözlerimi ve ellerimi yüzünden çekmeden konuştuğumda kulaklarım Ebrar'ın eşsiz gülüşüyle doldu.
'Bilmiyorum bebeğim bunu Aelia ve İrini'nin kendisine sorman gerekiyor.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şarap Kokulu Kan
FantasíaGözleri bir anda kan kırmızısına bulandı. Anlamsızlığın hüküm sürdüğü bakışlarım göz bebeklerini bulduğunda sanki bulunduğumuz ortamdaki tüm sesler kesildi. Boynumda hissettiğim derin bir nefes almayla korkudan sıçradım. Nasıl gelebilmişti bu kada...