Multimedya da Cesur
Gözlerimi bu rutubetli baştan aşağı gri rengine boyanmış odada açtım.Ayaklarımın altındaki kurumuş kan hariç her yer griydi.Bir an kanın bana ait olduğunu düşünsemde vücudumda hiç yaralanma izi yoktu.Sanırım tam oturduğum yerde,biri sağlam bir işkenceye maruz kalmış.Tüylerimin dikeldiğini hissettim.Kapının açılma sesiyle kafamı kaldırıp ileriye doğru baktım.İçeri giren iri yarı adamı görünce aklım saniyeler içinde kaçmak için planlar yapmaya başladı.Gözlerimle hızla odayı taradım.Odada pencere bile yoktu.Ufak bir havalandırma vardı.Oraya sığmamda imkandızdı.Zaten ellerim ve ayaklarım bağlıyken bu pek de mümkün olmazdı.
Çaresizlik duygusunu dibine kadar hissedince babamın kurallarına uymadığım için kendimi azarladım. Annem'in geçen sene başına gelenlerden sonra babam fazla korumacı oldu.Aynı evde yaşamamızın riskli olduğunu söyleyerek daha 17 yaşımda tek başıma koca bir eve kapattı beni.Kapıdaki onlarca korumayı,evdeki onlarca hizmetçiyi saymazsak tek başımayım.Babama bunun için kızmıyorum hatta onunla gurur duyuyorum.Yaptığı herşeyin benim lehime olduğunu biliyorum.
Babamın tek zayıf noktası,tek evladı benim.Babam her ne kadar önlem alsada özgürlüğüme düşkün bir kızdım ve bazı kuralları çiğniyordum.Yine kuralları çiğneyip gecenin bir vakti tek başıma sahile geldiğim sırada bayıltıp,kaçırdılar beni.Gözlerimi bu odada sandalyeye bağlı bir şekilde açtım.Bir daha babamın kurallarına asla karşı çıkmayacağıma eminim.
Bu adamlar beni öldürmek istese çoktan öldürürdü.Ama Kerem Alkan'ın tek zayıf noktasını öldürmek akıllıca bir fikir değildi.Beni,babama karşı kullanıyorlardı.İsteseler bir saniyede iç organlarım; dış organlarım olurdu.Bu düşünce ürpermeme sebep oldu.Beni öldürmeyecek olmaları işkence yapmayacakları veya tecavüz etmeyecekleri anlamına gelmezdi.
İçerdeki adam köşede duran sandalyeyi aldı ve tam karşıma ters bir şekilde koydu.Bana doğru dönerek oturdu.Dikkatle ne yapacağını izliyordum.Bacaklarını öne uzattı ve bacaklarımız iğrenç bir şekilde birbirine değdi.Tiksintiyle bacaklarımı çekmeye çalıştım ama ayaklarım sandalyeye bağlı şekildeydi,yapabildiğim tek hareket bacaklarımı açmak veya kapatmak oluyordu.Adam rahatsız oluşumdan zevk alarak elini yanağımda gezdirmeye başladı.Hareket imkanım kısıtlıydı o yüzden yapabileceğim pek birşey yoktu.Adam ahlaksızca ellerini boynumda,ensemde,omuzlarımda dolaştırıyordu.Artık korkmuyordum.Şu an için tiksinti daha ağırdı.
Ellerini sonunda vücudumdan çekti.Alaycı bir tavırla gözlerime baktı ve bakışları dudaklarıma kaydı.Yapacağı şeyi anladığımda,kendimi savunmak istedim.Ama elim kolu bağlıydı.Bu yüzden yapabileceğim tek şeyi yaptım.Adamın yüzüne tükürdüm.
Bu yaptığım pek hoşuna gitmedi sanırım.Adam ani bir hareketle ağzındaki sigarayı koluma bastırdı.Kendimi bile şaşırtacak kadar tiz bir sesle,kocaman bir çığlık yükseldi dudaklarımdan.Acıyı bütün hücrelerimde hissediyordum.Göğsüm benden izinsiz hızlı bir şekilde yükselip inmeye başladı.Ciddi anlamda panik yapmıştım.Gözlerimi kapatıp sakinleşmeyi bekledim.Kalp atışlarımı sanki mümkünmüş gibi yavaşlatmaya çalışıyor,inip çıkan göğsüme inat nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum.
Bunun için epeyi bir uğraştım,başardım da.Gözlerimi açtığımda içeride başka bir adam daha vardı.Ne kadar süredir kendimi bu odadan soyutlamaya çalışıyorum bilmiyorum ama adamın girdiğini fark etmeyecek kadar uzun sürmüş.
''Abi emin misin? Öldürmek yokmuş,kesin emir.'' konuşan kişi,az önce sigarasını kolumdan söndüren adamdı.
''Çık dışarı,öldürmeyeceğim.'' Bu çocuk,koskoca adamın patronu olamazdı.Sanırım patronun oğlu veya sağ kolu falandı.Benim hayatım hakkımda konuşuyorlardı ama ben hiç birşey diyemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesur
Teen FictionYaren Alkan ve Cesur Esen.. Birbirine düşman iki ailenin tek çocukları. Bu düşmanlık onların birlikte olmasını engellemese bile hayatlarını alt üst edecek.