1

575 58 17
                                    

Elimde ki çikolatalı sütten son yudumumu alıp bir metre ileride ki çöp kutusuna fırlattım. Cebimden çıkarttığım sigaramdan bir dal alıp dudaklarımın arasına koydum. Siyah zippomu sigaraya doğru yaklaştırıp yakmaya çalıştığım da yanmadı. Bir iki kere daha denememe rağmen inatla yanmıyordu. Tam sigarayı dudaklarımdan alacakken biri çakmağıyla sigaramın ucunu yaktı. Kim olduğuna bakmadan derince içime çekip ucunun yanmasına izin verdim.

Kafamı kaldırdığım anda gördüğüm yüzle mavi gözlerimi kocaman açtım.
"Yaşın sigara almaya yetiyor muydu?"

Hasiktir...

Cidden şansım yoktu. Ellerim ufaktan titrerken nasıl hem sıcak bastığını hemde içimin saatlerce soğukta kalmışım gibi ürperdiğini sonradan düşünmeye karar verdim. Karşımda ki Özgür abiydi iki mahalle alta kalıyorlardı.

"Abi valla arkadaşımın öylesine bi denemek için şey yaptım. Valla da sadece denemek istedim. Hem bak atıyorum bir daha da ağzıma sürmüyorum."

Kocaman gülümsemeye çalışıp elimde ki sigarayı yere fırlatıp ayağımla ezdim.
Özgür abi garip bir kişilikti her zaman insanlara yardım eder mahallede çok sevilirdi. Ama gençler arasında her zaman korkulan biri oldu. Yaşı yirmi sekiz olmasına rağmen sanki daha büyükmüş gibi yaşına yakın insanlardan da saygı görüyordu. Gençlerin korkma sebebini kuzenime yıllar önce sormuştum. Eskiden baya bilinen bir boksormüş çevresi çokmuş hatta bazıları mafyayla bile iş yaptığını, tanıdığı bir çok o şekil adamlar olduğunu söylüyordu. İlk duyduğumda inanmak istemedim o zamanlar 17 yaşındaydım. Hemen internetten ismini araştırmış aldığı kupaları görünce daha çok hayran kalmıştım. Özgür abi kaslı bedeniyle her zaman olmak istediğim insan olmuştu. İçten içe onu beğeniyor ileride onun gibi güçlü biri olmak istiyordum ama öğrendiklerim elimde olmadan ondan ve ailesinden uzaklaşmaya itti.

Gerçekten çevresinde bir sürü taşaklı adam varmış hatta hâlâ görüştüğü insanlar bile varmış. İstanbulda başlayan boks hayatı yurt dışında devam etmiş nedenini öğrenemedim ama dört yıl önce buraya taşınıp boksu bırakıp kendine çevrede baya bilinen bir galeri açmış.

Aynı mahallede tabiki oturmuyorduk. Bizim mahalle gayet elit kesim olasada onların mahallesi bize yarım saat uzaklıkta küçük bir mahalleydi. Özgür abiyi ilk orada tanımıştım. Geçen sene babam orada olan dükkanını satmaya karar vermişti dükkan gayet büyüktü ve iş görürdü ama mahalledeki olaylar yüzünden hiç iş yapasımız gelmiyordu. O dükkanı Özgür abiye satmıştık galerisinin yakınına yıkama yeri açmıştı. Tabi yıkama yerinden daha çok nasıl anlatayım korkunç bir yer olmuştu. İki katlı üst katı teras olup denize bakan kuytu yerdeki dükkanı ev gibi kullanmaya başlamış diye biliyorum. Tabi bu özel bilgileri onunla aynı mahallede yani Söken de yaşayan kuzenimden öğrendim.

"Baban biliyor mu içtiğini"

Sert sesiyle kendime gelip gözlerinin içine yalvaran bakışlar attım. Ailemin gözünde gayet masum derslerinde olan bir çocuktum. Arkadaşlarımdan uzaklaşmamak için her zaman bu rolü devam ettirmek zorunda kalıp gerçek kişiliğimi onlardan gizledim.

" abi lütfen"

Cebinden sigara paketi çıkarıp bir tane kendine aldı dudaklarının arasına koydu. Paketi kapatmadan uzattığında
"Sadece deniyordum" diye fısıldadım.
Belkide ben abartıyorum bilmiyorum ama kuzenimle aynı ortama birçok kez geldiğini biliyorum ve kuzenimde tekin ayak değil.

"Uzattığım sigarayı almayacaksın ve yalanlar söylemeye devam edeceksin öyle mi?"

Nasıl hem bu kadar sert olup hemde alaylı konuşabilir. Başkası alay eder gibi konuşsa gülerim ama konu o olunca sike sike paketten bir dal aldım. Haşin erkek olur kendisi ve ben haşin erkekleri öyle de çok sevmem. Oynanan değil oynatan olmaya karar vereli çok oldu. Bu sebeple  içimi, aslında olduğum kişiyi sadece aileme sevdiklerime gösterdim diğerleri içinse istemediğim en küçük harekette gidebileceğimin mesajı her zaman hazırdı.

Dudaklarımın arasına koyduğum sigaraya baktı. İlk önce kendininkisini daha sonra benim sigaramı yaktı. Gözlerimi hafif kısıp sigarayı içime çektim. Dumanı yavaş bir şekilde dışarı bırakıp kafamı kaldırdım. Ben hâlâ otururken o ayakta bekliyordu bu durum kendimi daha çok yerde hissettirdi.

Gözlerimi biraz parkta gezdirip tekrar sigarayı içime çektim. Kaliteli sigara olduğu zaten belliydi ama tadı içtiğim diğer sigaralardan daha güzel daha rahatlatıcı.

"Hiç arada içiyor gibi değilsin"

Gözlerine baktım. Hadi ama Özgür abi gidip kendi yaşındakilerde oynar mısın neden kendimi bu şekilde kötü hissetmeme neden oluyorsun?

"Sende çocuklara sigara verecek biri gibi durmuyordun"

Tutamadım işte daha fazla kendimi ortaokulda lisede hissettiğim ezik duyguyu tekrar tatmak hiç güzel olmadı.

"Çocuk. Çocuklara göre bakıyorum da ağzın güzel laf yapıyor. Babana söyleyelim istersen ağzına bir baktırsın belki kırık falanda çıkar."

Yutkundum. Bir de tehdit ediyor. Tamam ondan on yaş küçük olabilirim ama bu çocuk olduğum anlamına gelmez bir kere ben reşit bir bireyim.

"Ağzımı seviyorum çok işe yarıyor."

Dediklerime gülmeye başladı. Attığı kahkaha bitince iki adım atarak yanıma oturdu, hafif bana dönüp sigarasını son kez içine çekti. Yere attığı sigaradan kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Birden çenemi kaslı eliyle kavrayıp yüzümü kendine çevirdi. Panikle geriye kaçmaya çalıştığım da çenemi hafif sıkıp yüzüme yaklaştı.

"Bir daha benimle yaşıtınmışım gibi konuşursan ağzınla yapılabilecek her şeyi yaparım. Ve Ufuk hayal gücümün ne kadar yüksek olduğunu tahmin bile edemezsin."

Çenemi iter gibi bıraktığında sigarayı yere fırlatıp banktan kalktım. "Bu şekilde tehdit edemezsin" dedim. Kendimi daha kötü hissetmemek için çırpınıyorum belki bilmiyorum. Yinede kötü hissetmek altında daha çok ezilmek istemedim.

"Tehdit mi? Tehdit ediyor olsam sana biraz olsun sert davranıyor olsam bu şekilde hesap soruyor olmazdın. Sadece uyarıyorum. Duruşuna, konuşma şekline bakılırsa uyarmadan ileri gitmek zorunda kalacağım."

"Yanlış anlama Özgür abi ama bana hiçbir şey yapamazsın. Bu ülkenin polisleri var hem napıcaksın babama beni mi şikayet edeceksin bi sigara içtim diye evden kovacak hâli yok ya..."

Yüzünde oluşan ifadeye baktım. Gözleri kısılmış, dudaklarında küçük bir gülümseme olmuştu. Ve bu ifade korkudan endişeden midemin katılmasına yetti. İçimde oluşan hisleri umursamadan dik dik bakmaya devam ettim. Sadece kafasını aşağı yukarı sallayıp cebinden bir dal daha çıkarttı.
Daha fazla ona bakmadan arkamı dönüp kaçarcasına yürüdüm. Başıma gelecekleri küçük bir dikleşmenin bile sonradan beni bitireceğini nereden bilebilirdim ki?

Selamlar ben geldim. Baya uzun zaman oldu biliyorum bende özlemişim. İyisiniz inşallah ben bayadır kötüyüm ama geçer, bu hayatta geçmeyen çok nadir şeyler var.

Umarım yeni kurguyu beğenirsiniz şimdiden söyleyeyim daha birkaç bölüm yazdım beğenecek misiniz diye bakmak için bu bölümü atıyorum. Diğer kitaplar için ne zaman bölüm gelir bende bilmiyorum yemin ederim çok kez oturup yazıyorum siliyorum hiçbiri istediğim gibi olmuyor bazense hiç yazamıyorum.

Bu kitap içinde ise +18 şeyler düşünüyorum. Ve biraz karakterlere sövüp sinir olacağınız bir kitap olacak. Umarım beğenirsiniz devamının gelmesi dileğiyle sizleri seviyorum.

Duman Öpücüğü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin