3

290 29 2
                                    

Özgür'e tehditler edip mekanını kedili tişörtümle bastığım günden bir hafta geçti. Babama sinirimi kendimi eve kapatarak göstermeye çalıştım. Adam akıllı onlarla aynı masaya oturmadım dizi günümüz de beni inatla çağıracaklarını bildiğim için küveti doldurup saatlerce hem ağladım hem güldüm. Koskoca Özgür abiye hatta arkadaşına bile kafa tuttum tehditler savurdum. Travmalarımın bedenimi sinir sistemimi hiç bu kadar ele geçirdiğini fark etmemiştim. Bunları yaparken ilerisini sorgulamadım ya da zarar verirse ne yapabilirim diye düşünmedim. Eve takıldığım bir haftada biraz olsun öfkemi nefretimi yenince dışarı çıkmaya karar verdim. Evde durmadan kalmam babamı pişman etmişti biliyorum. Ben onlar için bir yere giderken kaç yaşına gelirse gelsin öperek haber veren,  arkadaşlarıyla sadece otursa bile arayıp izin alan oğullarıydım.

Aslında ben özgürlük seven biriydim. Bu yaşıma geldim bir de izin mi alacağım kafasındaydım. Bu eve ilk geldiğimde 8 yaşındaydım daha çocuktum ama tribimde nazımda sinirimde hepsi hat safadaydı. Arada öfke nöbetleri geçiriyor kendime içten içe zarar veriyordum. Tabi o zamanlar bile bu hallerim dört duvar arasındaydı. Onlar beni bir cehennemden kurtarmış ne kadar zorlasam bile geri götürmemişlerdi. Bir gün anneme "İstemiyorum sizinle kalmak hak etmiyorum hiçbir şeyinizi kötü bir çocuğum hem pisim de çok yaramazım geri götürün beni" diye ağlamıştım.

Yetimhane de çalışan ablalar gelmiş onlar bile aileme vazgeçmem gerektiğini söylemişti. Zaman mı yoksa benimle kitap okuyan, derslerime yardım eden, dizi günleri yapan ailem mi uysallaştırdı bilmiyorum. İsyankar zamanların bitti yerine kendimi daha çok sevdirmeye çalışmalarım geldi. Hiçbir dizi gününü kaçırmadım ya da zayıf derslerim olmadı hep daha iyi biri olmak için çabaladım. İçimde yaşadığım çoğu sorunu belli etmedim. Onlara minnet olarak  istediğimin dışında biri oldum. Okul da ise ortaokul zamanı yaşadığım o siktiri boktan zorbalıkları görmemek için zorba oldum.

Dedim ya derslerim çok iyi diye. Ortaokul da gerçekten rol yapmıyordum ilk zamanlar ailenin bebeği olmayı dışarıda da bu şekilde devam etmeyi seviyordum. Ama zamanla zorbalık edenler oldu kendimden nefret ettiren beni bir çöp yerine koyanlar.

Lisede bu böyle olmaz deyip iyi yüzümü sadece aile ve birkaç arkadaşıma gösterdim. Gerisine her zaman sinirli, laf atarsa misliyle veren biri oldum. Pişman mıyım asla hâlâ böyle olmaya devam ediyorum. Arkadaşlarımla alkol kullanıp ailemizden gizli şehir dışına gidiyoruz ama hiç annemlere belli etmiyorum onlar da çocuklarla proje çalışıyoruz sanıyorlar.

Şimdi ise uğruna kendim olmaktan vazgeçtiğim, bir gün beni o yerden aldıkları için pişman olurlar diye korktuğum ailemden kendim isteyerek uzaklaşıyorum. Hiç kaçırmadığım dizi gününde bile kendimi kapatıp eski günlerde ki gibi gözükmeyecek yerlere bu günleri unutturmayacak izler bırakıyorum. Suçu Özgür'e atmak tabi kolaydı işime gelir ama babam isteyerek ona inandı. Beni adam akıllı dinlemedi ya da ne bileyim gelip sormadı bi acaba bile demedi. Belki öz evlatları değilim ama yıllarca aynı evde kaldık beş dakika bile olsa dinlemem gerekiyordu.

Şimdi onlardan izin almadan bir bara gidip yıllar sonra içim rahat bir şekilde kendim olucam. Bırakabilirse yetimhaneye geri götürsün.

Hazırlanıp aynadan son kez kendime baktım. Yakışıklı biriyim beyaz tenim mavi gözlerim var. Çoğu ortamda kızlar peşimde olur onları etkilemek benim için zor değil. Bu tipime yavşak görüntüm ve hareketlerime  rağmen hiç sevgilim olmadı. En fazla konuşmuş bir iki kere buluşmuşumdur. Ayakkabılarımı da giyip odamdan çıktım. Şimdi ise belki bir kızla takılmaya biraz olsun kafa dağıtmaya gidiyorum.

Annemler görüş alanıma girdiğinde koltukta oturuyorlar bir şeyler konuşup arada açtıkları programa bakıyorlardı.
Umursamadan çıkmak istesemde olmadı içimde olan huzursuzluk öylece çıkmama izin vermedi.

"Arkadaşlarla dışarı çıkıcaz geç gelirim belki Efe'de kalırım. Size iyi akşamlar."

Bir şey demelerini beklemeden kapıya yürüdüm. Arkamdan babamın " Ufuk" diye bağırmasına aldırış etmedim. Böyle yapmam ne kadar doğru bilmiyorum tek bildiğim biraz olsun kendi halimde kalıp sinirimi kimseye yansıtmadan kendi içimde halletmem gerekiyor. Yoksa önüme gelene diklenip işleri daha kötü yaparım.

Beni bekleyen Efe'nin arabasına binip çalan telefonuma bir göz attım. Annem arıyordu meşgule atıp Efe'nin verdiği selama karşılık verdim.

"Selam kanka hangi mekana gidiyoruz. Kafam biraz ağrıyor sakin bir yerlere gidip içelim" dedim. Efe en sevdiğim arkadaşlarımdan ve genelde ortama ayak uydurur belkide bu yüzden yakın arkadaşız.

"Olur yavrum Coco'ya gidelim o zaman giderken Şahinleri alıyor muyuz"

Kafa sallayıp müziğin sesini biraz yükselttim. "Alalım tabi biraz kafamız dağılsın" dememle ilk kavşaktan dönüp Şahin'in evine sürmeye başladı. Koltukta  iyice yaylanıp düşüncelerinden uzun bir süre uzaklaşmayı diledim. Tabi istediğim gibi olmadı kaçtıkça yakalandım.

Elimizde çok az bölüm kaldı. Sağlık problemlerim çıktı ve bıktım sjdjmskd

Boş zaman oldukça bölüm yazıp atacağımdan emin olabilirsinizzz

Duman Öpücüğü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin