Eve koşarak gelip aileme ve arkadaşlarıma türlü türlü yalanlar söylememin üstünden iki gün geçti. Anlatmama göre Özgürle konuşup ayrıldığımızdan kısa bir süre sonra bir sarhoş sıkıştırıp hem hırpalamış hemde paramı almıştı. Bunları söylemesem eve gözlerim ağlamaktan kızarmış ve titreyerek gelmemin nasıl bir açıklaması olabilirdi. Babam bu yalanlarımdan sonra aramızda ki meseleyi halletmeye çalıştı ama tabiki benim açımdan tamamen yalan olduğu için mesafe koymaya devam ettim.
Şimdiyse sorun telefonuma gelen arama ve sivil bir polisin benimle konuşmak istemesi. Sadece isminin Han olduğunu öğrendiğim bir polis öğle saatleri beni arayıp Özgür hakkında konuşmak istediğini söyledi. Sadece bir alım satım meselesinden tanışık olduğumu söylediğimde ise mekana gittiğimi bildiğini öğrenmem elimi kolumu bağladı. Korkarak da olsa evden çıkıp sözleştiğimiz kafeye doğru yürümeye başladım. Bir yandan geçen gün Özgür'ün sözlerini hatırlayıp arada her yerden çıkabilirmiş gibi etrafı izledim.
Kafeye geldiğimde ise gözgöze geldiğimiz anda ayağa kalkan benden biraz uzun kalıplı adama yürümeye başladım. Her adımımda iç sesim ve midem kaçmam için sinyaller vermeye başladı. İzlenme hissi ise asla geçmedi sadece kendimi beynimin bir oyunu diye kandırdım.
Han'la el sıkışıp karşısına oturup tekrardan mekanda ki insanlara, çevreme bakıp en son sert mizaclı adamda durdum.
"Merhaba Ufuk teklifimi kabul edip gelmene çok sevindim. Senin gibi bir çocuğun Özgür gibi bir insanla işi olmaz o yüzden yardım istiyorum. Onunla anlaşamadığını biliyorum hakkında az bile olsa bir şeyler bildiğinden de eminim. O bir suçlu ve yakalanması ülke için insanlar için çok önemli onun melek sıfatına insanlara yardım etmesine bakma."
Bu dediklerini bir ay önce duysam sadece güler hemen masadan kalkardım hatta Özgür'e ulaşıp her şeyi anlatır gözüne girdiğimi sanıp mutlu olurdum ama şimdi ise onun psikopat olduğunu tabiki biliyorum.
"Farkındayım korkuyorsun bu gayet normal ama benimle olduğun sürece sana hiçbir şey yapamaz. Hem nereden bilecek ki durmadan seni takip edecek hâli yok ya"
Son cümleyle içim ürperdi istemsizce etrafıma bakıp nedense bana bakan bir çift gözde biraz oyalandım. Fakat hiçbir şekilde tanıdık gelmeyince garip davrandığımı düşünüp adama odaklandım.
"Korkmak değil cidden tanımıyorum hakkında söylentiler dışında hiçbir şey bilmiyorum. O günde babam konusunda bir şeyler olunca gittim hem ilk gidişimdi eminim başkaları daha çok yardımcı olur."
Omzunu dikleştirince tırnaklarımı etime bastırdım. Nereden çıktı bu adam. Korkuyorum hem ondan hemde içimde oluşan bu garip histen çok korkuyorum. Belkide arkadaşlarım haklı Özgür devlet tarafından aranan çözülmek istenilen bir suçlu ama ne olursa olsun ele veremem hiçbir şey bilmeden bu kötülüğü yapamam.
"Bak genç adam sert bir konuşma yapmak istemiyorum. Suçlu birine bilerek yardım etmek başını yeterince ağrıtır. Bu insan kaçakçılık yapıyor bir sürü suç işliyor yinede elini kolunu sallayarak geziyor. Sen Özgür'ü normal biri olduğunu hatta küçük suçlar için burada olduğunu sanabilirsin. Oraya çok adam sokmaya çalıştım hiçbiri girmeden yaka paça atıldılar. Sanıyor musun ki elini kolunu sallayarak girdin, Özgür'ün haberi yoktu. O mahalleye girdikten sonra gördüğün herkes onun adamı küçük çocuk dediğin insanlar bile onun için her şeyi yapar. Şimdi bana her şeyi anlatmak zorundasın yakalamak için tek gereken birkaç ip ucu."
Söyledikleri sert bir duvara son hız da bir arabayla çarpmışım hissi verdi. Özgür sandığımdan bildiğimden daha fazlası ve o mekana kabadayı gibi girip tehditler savurdum. Hatta dün psikopat deyip onu aşağıladım.
"Bilmiyorum bir şey gerçekten hem Özgür kime kendini gösterdi ki ben bileyim. Yıllardır onun hayranı gibi bir şeyim hakkında öğrendiğim tek şey sigara içen çocukları sevmediği yemin ederim başka bilmiyorum. Beni korkutuyorsunuz ailemi aramak zorunda kalacağım."
Ailem konusunu açmamla genç polis hemen elini saçımın arasına koyup karıştırdı.
"Akıllı birine benziyorsun. Bir şey öğrendiğin anda aramanı istiyorum. Bende onun için önemli olmadığını biliyorum konuştuğumuzu bile sen söylemediğin sürece bilmeyecek. O mahallesindiler dışında kimseyi önemsemez takip etmez. Ailen için en iyisi bu alt mahallende manyak birinin olmasını istemezsin değil mi?"
Kafamı hızlıca evet anlamında salladım. Fakat dediklerine cevap vermedim. Zorladığını anlamış olacak ki ayağa kalkıp elini tokalaşmak için uzattı. Tuttuğumda ise hızlıca kendine çekip
"Anlaştığımız için sevindim Ufuk. İkimiz de en küçük şeyde beni arayacağından eminiz değil mi? Bir dahaki görüşmeye kadar kendine dikkat et bir bakmışsın ki arananlar içinde sen olmuşsun"Geri çekildiğinde yanağımdan makas aldı. Bu orospu çocuğu galiba beni çocuk sanıyor. Şerefsiz artık Özgürden nefret etsem bile hiçbir şey bilemeyeceksin. Düşüncelerden kopup kendime geldiğimde ise az önce dikkatimi çeken adamla tekrar göz göze geldim bu sefer düz bakmıyor kafasını iki yana sallıyordu. Yutkunup en iyi bildiğim şeyi yaptım. Kaçtım.
Han mısın nesin gider misin aşko sevemedim seniii
Özgür birazcık delirecek gibi geldi nereden bildiğimi sormayınnn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duman Öpücüğü
General FictionDudaklarımın arasında ki sigarayı alıp iki dudağının arasına koydu, gözlerimin içine bakıp derin bir nefes çekti. Yüzüme üflediği dumanla gözlerimi kapattım.