1. Bölüm

115 12 50
                                    

Hayat bir hikayeden ibarettir doğarsın, büyürsün, yaşlanırsın ve ölürsün bu süre zarfında hatta yaşamadığın şey kalmaz aklına gelen veya gelmeyen herşey başına gelir. Bazen yıkılır, baş edemezsin ve o senin çöküşün olur. Bazen de yıkılır ama kalkarsın. Hayatta her zaman ayakta dimdik duramazsın ve yaşadığın yada yaşayacağın şeyleri önceden tahmin edip de önlem alamazsın alsan da hiçbir işe yaramaz çünkü bu senin kaderine önceden yazılmış bir felaket yada mucizedir.

Benim de başıma mucize değil felaket geldi. Sevmek ve sevilmek yeri gelince çok güzel olurken bazen de bir felakete yol açar bende yanlış bir aşkın kurbanlardan biriydim işte...ama yanımda beni hep destekleyen bir kardeşim vardı işte beni de o durumdan Berkay kurtardı

Ben Sıla Aslan 19 yaşında üniversite öğrencisiyim abim ve annem ile İzmir'in baş kenti olan Konya Meydanı'na yakın bir sitede oturuyorum. Maalesef babamı bir trafik kazasında kaybettik dolayısıyla bir travmam var ve o günden bu güne hızı hiç sevmem.

Babam öleli dört yıl olmuştu şimdi ise beşinci Yıl dönümünü kutlamak niyetine mezara gitmiştik mezarın başına bir sürü kişi toplanmıştı annem abim ve ben mezarın önünde diğer kişiler ise arkadalardı bir yandan dua edip bir yan dan ağlıyorduk annem dayanamayıp yere diz çöktü ve toprağa sarılıp hıçkırıklar içinde ağlamaya başladı abim diz çöküp omzunu okşayarak ona destek olurken ben ne hissedeceğimi bilmiyordum.

Eski anılarımızı düşündüm babam, annem, abim, ben... Ne kadar mutluyduk şimdi ise.. etrafa göz gezdirdim ve gözüm en son annem ve abimin üzerinde oyalandı
o kaza... O kaza anı aklımdan hiç çıkmıyordu arabanın egzoz sesi, anı fren ve büyük bir çarpışma... Başım birden ağrıyıp dönmeye başladı elimle kafamı tutum ve bir adım geriye sendeledim sırtım birine çarptı ama umursamadım ani fren sesi kafamda yankılanıyordu deliriyordum...

Ellerim başımı tutarken yere çöktüm
ve arkamdaki de benim ile beraber çöktü elleri omzumu tutup destekledi ve kulağımda bir fısıltı yükseldi.."Sıla iyi misin?"

Doğru ya mezara abimin arkadaşı ve onun kardeşi gelmişti tanıştırayım
Berkay Demir abimin arkadaşının kardeşi ve onu öz kardeşim gibi bilir, severim. O da benim gibi 19 yaşında olsanda benden bir ay büyük ve sırf benden bir ay büyük diye benim ile bu konuda uğraşmaya bayılırdı. Aslında her zaman uğraşırdı ama bu gün olabildiğince şefkatli davranmaya çalışıyordu. Belliydi.

Başımı ona çevirdim tam o sırada gözümden bir damla yaş aktı bana o an çok derin baktı ki sanki neye ihtiyacım olduğunu anlar gibi baktı. Beni kendine çevirip sıkıca sarıldı öyle sıkı sarıldı ki sanki bir an için bu günü hemen bitirmek, aklımdan silmek ister gibi sarıldı ve geri çekildiğinde ise abim bize bakıyordu. Fısıldayarak

"Berkay, Sıla'yı arabaya götür buranın havası ağır gelir kaldıramaz" başımı iki yana sallayıp kalmak istediğimi belirttim fakat uyarır gibi bakıp kaş göz hareketi yapıp Berkay ile gitmemi söyledi.
Berkay omzumdan destekleyerek ayağa kalkmamı sağladı ve onunla beraber arabaya yürümeye başladık yürürken Berkay kolunu belime sarıp direrken cebinden arabanın anahtarını çıkardı ve kilidini açtı. Ardından arka kapıyı açıp arka
koltuğa oturmamda yardımcı oldu ardından yanıma oturdu.

Ve kolunu omzuma attı bende başımı göğsüne koydum ağlamamak için kendimi zor tutarken
" Ağla Sıla... Ağla ki rahatla ve unutma ağlamak zayıflık değildir bir çeşit rahatlama yöntemidir.. Ağla..." Sözleri beni rahatlattı ve sessiz sessiz ağlamaya başladım sonra o kaza tekrardan gözümde canlandı o gün...
" O gün... O gün eğer evden kaçmasaydım bunlar yaşanmazdı.. bunların hepsi benim suçum Berkay"

Derken ağzımdan bir hıçkırık yükseldi sonra bir tane daha, Bir tane daha, ve bir tane daha...
Berkay saçlarımı okşayıp diğer eli ile sarıldı arabanın bir köşesinde geçmiş birbirimize sarılmış ve un ufak olmuştuk... Saçlarımı okşarken Berkay beni teselli ediyor ve bir o kadarda işe yarıyordu " şşşş bu senin suçun değil sen geleceği bilemezdin, göremezdin.. kendini suçlama barış artık kendin ile, küsme aynalara, kapanma odana..." Sözleri bende anlamadığım bir etki bırakıyordu.

Ona sarılıp içim çıkarcasına ağlarken o sadece susup beni dinliyordu, saçlarımı okşayıp teselli ediyordu. Bir süre sonra " abimler geliyor annen seni böyle görmesin hadi Sıla sil o göz yaşlarını " diyip sol taraftan akan göz yaşımı sildi" iyi ki varsın Berkay teşekkür ederim gerçekten " sıcak bir tebessüm edip sola döndü ve annemin binmesi için uzanıp kapıyı açtı o sırada da abim ve arkadaşı Onur abi öne bindiler annemde yanımıza bindi ve yola çıktık.

Size soru sormak istiyorum lütfen okuyun ilk bölüm nasıldı? İlginizi çekti mi? Ayrıca +18 bölümleri fazla detaylı yazmama kararı aldım belki içinizden birileri okurken rahatsız olabilir. Buraya kadar okumuşsun lütfen bir yorum ve bir oy verir misin?

Ayıcık...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin