KÖR GECE

6, DAVET

Teşekkür ederim...

⏳⏳⏳⏳⏳⏳⏳

"İnsanların gözleri hep sende, bu kadar önemli misin Ahves?" Küçük ve yuvarlak masalar etraftaydı ve bizde bir tanesinde karşı karşıya içecek içerek sohbet ediyorduk.

"Sanırım Ahu Keran," güldüm, masanın yanından biraz ona yaklaştım, kulağına eğilip, "ne zaman öldürüyoruz?" Dediğimde bana bakmıyordu, tam karşına bakarken eli sertçe belime gitti ve beni iyice kendine çekti, elini yüzüme koydu ve bana bakıp sırıttı, sırıtışı yalan ama bir o kadar gerçekti. "Ne yapıyorsun şuan?"

"Celal bize bakıyor, dikkat çekmemiz gerek şimdi sana planı anlatıyorum." Bakışları beni bulduğunda baş parmağı alt dudağımı okşamaya başladı, bakışlarım ona karşı gidip gelirken o konuşmaya başlamıştı, "birazdan yemek dağıtacaklar, yemeklerde zehir var, sadece bizimkinde yok."

"Herkesi öldüreceksin ha?"

"Bingo. Ama bizde rahatsızlanmış gibi yapacağız." Güldüm, kendimi toparladıktan sonra bir elimi omzuna bir elimi yüzüne koydum ve dudağının üst tarafını öptüm onu dudağından öpmüş gibi gözükmek için.

"Roko, senin afallamanı seviyorum seni yenebileceğimi çok rahat gösteriyor." Güldü, eli saçlarıma gitti, "yenilgiyse sana yenilgi Ahu," derin bir nefes verdi, "Keran." Ne tepki vereceğimi bilmediğim için gülüp, "benle flört muhabbeti yapma Roko, işi yapalım ve gidelim." Dedim ardından kendime yeni bir içki almak için barmenin yanına gittim.

"Ne varsa," diye söylediğimde barmen başını salladı ve bir içecek hazırlamaya başladı o sırada barmene döndüğümde dirseklerimi masaya yaslayıp masaya doğru eğildim, güldüm ve, "aşk mı hırs mı?" Dedim. Barmen düşündü, "neye göre olduğuna göre değişir ya da kime aşık olduğuna ya da karşında ki ne kadar hırslıysa ve aşıksa falan aslında çok sonuç çıkar ama önemli olan," barmen parmağıyla beni gösterdi, "kişinin ne seçtiği." Gülüşüm iyice büyüdü, elimi şıklatıp, "haklısın, seni sevdim," dedim. Çocuk benden küçüktü muhtemelen yirmili yaşlarının başındaydı.

"Sen? Sen ne seçersin ki?" Dedim onunla sohbet etmeye çalışarak çünkü amacım sadece başka biri ile sohbet etmekti, Roko ile konuşurken sürekli iddialıydım fakat aynı Roko'nun da dediği gibi asıl beni arıyordum ve şuan karşıma çıkmış gibiydi. Buna güldüm, barmene bakıp, "yanlış anlama ben sadece sohbet etmek istiyorum art niyetim yok." Derin bir nefes verdim yorulmuş gibi, "kendimi arıyorum ve seni kurbanım seçtim." Çocuk buna güldüğünde, "zaten benden küçüksün," diye de onu ikna etmeye çalıştım.

"Öncelikle adın ne sonra sana sorunun cevabını vereyim," barmen içkiyi önüme koyduğunda, "Esir," dedim. İçimden o an öyle bir isim geçmişti.

"Ben aşk derim Esir, bir sevgilim var ve ona asla ihanet etmem," barmen önüne dönüp kendi bardağına baktı, "o çok güzel, çok güzel mavi gözleri var, gülüşü sıcacık..." O gülerken bende onu izledim, evet şuan kendi benliğimseydim.

"Çok şanslı."

"Bende çok şanslıyım, o beni benim sevdiğimden daha güzel seviyor."

"Ne güzel." İçeceğimden bir yudum aldım, "adı ne o güzel kızın?"

"Tuzel," güldüm, "değişik."

"Evet, ama bence çok güzel." Başımı yavaşça salladım, yavaş yavaş sarhoş oluyordum, "anladım ki sana göre her şeyi güzel Tuzel'in." Utangaçla başını salladı.