3, SİLAHLI SALDIRI

6 0 0
                                    

Teşekkür ederim...

⏳⏳⏳⏳⏳⏳

Başıma yaslı soğuk silahı hissedince durdum, ben her zaman ne yapacağımı bilirdim bu yüzden içimde en ufak bir korku yoktu, heyecan ve mutluluk, yeni bir oyundu bu bana karşı.

Ellerimi iki yana kaldırıp Roko'dan gözlerimi ayırmadım, "konuşmuştuk bugün seninle Roko," dediğim an arkamı dönüp adamın bacak arasına bir tekme attım, adam yere düştüğünde silahı yerden alıp adamın alnına dayadım, "gerizekalı," diye yüksek sesle bağırınca alnından vurdum.

Bütün silahlar beni hedef aldığında ayağa kalkıp Roko'ya silah çektim, "bana silah çekmemeleri gerektiğini söylemiştim ve sen çektiriyorsun üstüne üstlük bana oyun oynuyorsun. Keşke kırkı çıksaydı." Arkama dönüp adamlara, "indirin silahlarını!" Diye bağırdığımda yine Roko'ya bakmışlardı ama indirmişlerdide.

"Çıkın dışarı!" Yine Roko'ya baktıklarında, "şu anlaşma kağıdı neredeyse getirin, bir şey daha yazmam gerekiyor," dediğim an o yazan adam yanıma gelmişti, silahı indirip adama, "bundan sonra benim sözümde dinlenecek," diye yazdırdığımda adam koşarak çıkmıştı.

Roko'ya baktığımda silaha uzandı ama geri çekip güldüm, "bu bende kalıyor, parmak izini falan alırsın." Derin bir nefes verdi, "Ahu Keran, çok oldun."

Sustum.

"Bir sene için anlaştık, burada ömürlük değilsin daha ilk geceden isyan ettiriyorsun. Biraz akıllı ol." Kaşlarımı kaldırdım, "birincisi beni, bizi bizzat isteyen sendin ikincisi akıl akıldan üstündür Roko. Kimin akıllı olduğu gün sonu ortaya çıkar." Aklıma bir şey gelmiş gibi gözlerimi açtım, "bak sana bir şey söyleyeyim beni kum saati gibi düşün. Senin zamanında gidiyor ama benim zamanımda her şey duruyor, benim zamanımda ben kazanıyorum aynı senin zamanında da olduğu gibi." Elimi göğsüne koydum, "Roko, bu gece, canın sıkılırsa gel yanıma çünkü anladım ki şuan kafan karışık ve güvenlik önlemlerini arttıracağını söylemiştim, yap ben yine kazanırım ama sen kalbine karşı kazanabilir misin orası meçhul." Silahı belime koyup odasından çıktığımda kapıda ki güvenlikle beraber odaya girdim.

Roko'nun odasında öğrendiğim yeni bilgi fazlasıyla işe yarayacaktı.

Odaya girdiğimde Alâ'yı hemen tuvalete götürdüm, "Alâ, yeni bir şey öğrendim ve bu çok önemli."

"Kötü bir şey mi?" Başımı iki yana salladım, "hayır, Aram ve Katran'la konuşabileceğiz." Hemen gözleri parlamıştı, "nasıl?"

"Gece tam on ikide kameralar kapanıyor, bir dakika boyunca. Biz bir kağıtla her şeyi yazacağız ve o bir dakika içinde vereceğiz." Başını salladı, "peki dışarıda ki korumalar?"

"Onlarıda düşündüm; ben yarın yarım saat öncesinden Roko'nun odasına gideceğim ve o saatin farkına bile varmadan bir şey olacak. Adamları odaya geldiği gibi sen kapıyı açacaksın, ben sana göz kırptığımda bizim kapımız kapanacak ve sen onlara kağıdı vereceksin." Alâ konuşmam bitince güldü, boynuma atladı, "ah, zeka zeka." Güldüm, "çıkalım şuradan ayrıca sana uyu dedim neden uyumadın?"

"Roko, silah, bomba, bıçak ne varsa verin bize." Roko adamlarına baş hareketi yapınca adamları istediğim şeyleri bana uzattı, tam alacakken Roko, "ya bizi öldürürsen?" Dediğinde güldüm, "birincisi bana ihanet etmeyene ihanet etmem ikincisi seni öldürmeyeceğimi ikimizde biliyoruz." Saat dörttü, çatışma ne zaman biterdi bilmiyorum ama tam on ikide burada olmalıydık.

KÖR GECE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin