KÖR GECE

7, YENİ GÖREV

⏳⏳⏳⏳⏳

Roko'nun odasından çıktıktan sonra kardeşlerimi bir odaya toplamış, onu bitirmek için yaptığımız planı şimdi daha net konuşacaktık. Bu işin geçe kalmasını istemiyordum, hemen bitirmek istiyordum.

Peki neden Roko'yu bitirmek istiyordum? Güçlüydü. Güçlü insanlar hep dikkatimi çekmişti ve sanki onlardan daha güçlü olmam lazımdı, hırslıydım. Herkes beni tanısın ve korksun istiyordum.

Hazır Roko kaç sene peşimdeydi, bunu öğrenmekte güzeldi ki belli ki o da benden bir şey istiyordu çünkü yıllarca peşimdeydi. Bizim aramızda ikimizinde bilmediği bir şey vardı ama bunu çözecektim.

Şuan için gerekli olan Roko'nun bana aşık olmasıydı.

"Roko ile yakınım daha da yakın olacağım."

"Alâ bir adam ile konuşuyor, bizim adamımız Roko'nun ne işler karıştırdığını bize anlatacak." Aram anlatırken Katar'a döndüm, "sen Roko ile iyi anlaşma kardeşim, biraz limoni ol." Başını salladı, "zaten, gözüm tutmuyor o herifi." Güldüm, "bende çok sevmiyorum." Seviyordum, belki duygularım vardı ama hırsım sevgimden önce gelirdi.

"O zaman anlaşıldıysa ben Roko'nun yanına." Ayağa kalkıp odadan çıktım kapıda bazı görevliler varken odasına yaklaştığımda adamlar kapının önüne siper oldular. "Roko Bey şuan bir toplantıda Ahu Hanım. Birazdan." Dediğinde umursamadım, "patronu çağır," dedim baskın bir sesle, "Ahu Han-" dediğinde, "Roko! Eğer bu kapıyı açmazsan gidiyorum! Üçe kadar sayıyorum!" Diye bağırdığımda, "bir!" Diye bağırmam da bir olmuştu. "İki!" Ardından, "üç!" Diye bağırmıştım ki kapı açılmıştı. Sırıttım, Roko'ya, "bu adamların bana aşık olduğunu öğrenemedi öğretir misin?" Dediğimde göz devirdi, "geç Ahu Keran." Gülüşüm büyüdü, "saol."

Odaya girdiğimde üç tane adam görmüştüm, biri esmer, yapılı bir adamdı, diğeri sarışın ve yine yapılıydı, diğerine baktığımda ise sarışın ile aynı olduğunu görmüştüm. İkizlerdi. Sırıttım, "selam beyler," dediğimde Roko'nun oturduğu kısma oturdum, "ben Ahu, Roko'nun dediğine göre Ahu Keran." Dedim, Roko koltuğa oturup bacaklarını ve kollarını kocaman açmıştı, burası bana ait der gibiydi. Yüzünde bir sırıtış vardı, önünde viskisi vardı. "Siz kimsiniz, konuşun." Dediğimde adamlar, "sen karışma kadın başına," demişlerdi ki Roko onlara öyle sert bir bakış atmıştı ki ben korkmuştum. Roko'ya baktığımda dudaklarını hareket ettirdi, "sıkıldım, göndersene şunları," güldüm, ayağa kalktım, "ne zaman gidiyorsunuz?" Dediğimde Roko'nun oturduğu koltukta bacaklarının arası boştu, o kısma oturduğumda sırtımı Roko'ya yasladım, bacak bacak üstüne attım, "sevgilimle vakit geçirmek istiyorum ve siz varken pek mümkün değil beyler." Ahves hafifçe arkadan bana yanaştı, elleri belimden karnıma kadar geldiğinde hafifçe geri çekildim, "sanacaklar gerçek, öyle bir oyuncusun."

Hafifçe ona döndüm, "teşekkür ederim." Adamlar eşyalarını toplayıp odadan çıktığında tam kalkacaktım Roko belimden tutmuş kalkmama izin vermemişti. Başını boynuma götürdüğünde gözlerimi kapattım, "ne yapıyorsun?" Dedim kısık sesle.

"Sadece seni koklamak istiyorum." Boynumu hafifçe açtım, "bana sormadın."

"İstiyorsun çünkü." Güldüm, "yaa? Öyle miymiş?"

"Öyleymiş ya." Hafifçe yan döndüm, "sana bana dokunmak isteyeceğini söylemiştim Roko ya da Ahves, hangisi tercihin?"

"Sana aşık olacağımıda söylemiştin." Başımı salladım, "aşıksın. Kaç senedir beni takip ediyorsun, bunun bir anlamı olmalı değil mi?"