Bölüm 12

670 26 15
                                    

"Rüyacım ben kimdim? Kocan beni tanımıyorda."

Ne, Rüya mı? Ama nasıl olur?

Uzun bir süre sessizlik çöktü konuşmaya. Ne o ismini, benimle ne alıp veremediğini bilmediğim piç,ne de ben konuşmadık. Rüyanın ismini duymam beni dondurmuştu. Bedenim kas katı kesilip kıpırdamıyordu.

Ben böyle kaçırma olaylarını ya izlediğim filmlerde ya da okuduğum kitaplarda görmüşümdür. Ve her zaman böyle şeylerin fantastik olduğunu düşünürdüm. Sadece filmlerde olur böyle şeyler ama şimdi o benim için fantastik olan olay başıma gelmişti.

Sessizliği bozan o piç kurusunun sesi olmuştu. "Ne o Altay bey dilinizi mi yuttunuz" diye söylenip ardından sinir bozan histerik kahkaha attı. Allah'ım bu ne biçim sesti böyle?

"Yoksa ses tonumu beğenmedin mi? Üzülme Altay'cım senin için değiştiririz" Ses tonunumu değiştiricekti. Harbi salak bu ya. O nasıl olacaktı .Ve üzerinden 2 saniye bile geçmeden bir yaşlı kadın sesiyle "Bu nasıl beğendin mi?"diye sorup güldü.

Tabi ben salak kafa adamın cihazla konuştuğunu unutmuşum. "Sana da ancak bu ses yakışır zaten" Sinirden dişlerimi öyle sıkmıştım ki, çenem ağrıyordu.

"Eh, sonunda duyduk Altay beyimizin sesini. Demek ki kadın sesi seni daha çok ilgilendiriyormuş."

"Beni kendinle karıştırma!"

"Evet doğru, çünkü ben bir kadının sesiyle değil,kendisiyle ilgilenirim.Mesela..." deyip duraksadı ve sonra yine konuşmaya başlamıştı. Sesini yine o ilk konuştuğu sinir bozucu sese çevirmişti."Şu an karşımda çok ilgimi çekecek bir kadın oturuyor"

Allah'ım Rüya'dan bahsediyor. Olamaz. Rüya'ya dokunamaz değil mi? Buna cürret edemez.

"Yapamazsın buna cürret edemezsin"dedim aniden gelen sinirle. Of, yine o sinir bozucu kahkaha sesi atıp konuştu. "Neyi Altay Durmaz, Rüya Durmazı yatağa atmayı mı?" İnadına yapıyor Altay, sakin ol. Onun amacı sadece seni çıldırtmak.

Söylediği şeyleri yapmaya asla cürret edemez. Ne de olsa karşı tarafta daha kendi sesiyle konuşmaya bile cürret edemeyen bir adam var hem eğer beni iyi tanıyorsa onu yaşatmayacağımı bilmeli.

"Sen daha kendi sesinle konuşmaya bile cürret edemiyorsun.Rüyaya dokunmaya asla cürret edemezsin.Hem unutma onun soy ismi Durmaz"

"Birincisi, sesime gelince böyle eğlenceli oluyor ,yoksa sen eğlenmiyor musun? İkincisi, çok iyi biliyorum Durmaz olduğunu, zaten onu ne için kaçırdığınımı sanıyorsun?" Evet tabiki de benim için kaçırttı, ama niye? Ne alıp veremediği vardı benle.

Kimle konuşuyordum,karşı taraftaki kişiyi acaba hayatımda kaç defa görmüştüm ya da hiç görmüşmüydüm.

"Kimsin sen?" diye sordum aniden.Ve yine karşımda o iğrenç histerik kahkaha sesi.

"Hiç sormayacaksın sandım"

Rüya

Kafamı pencereme yaslayıp dışarıyı izliyordum. Dışarıda hafif rüzgar esiyordu. Bunu ağaçların sallanmasından biliyordum. Ama hava sıcaktı, en azından gündüzleri. Bazen akşamları baya soğuk oluyor.

Hem de benim kadar soğuğa karşı hassassanız bu havada işiniz var demektir. Dışarıya bakmayı kesip odama döndüm.Yatağımın hemen yanında olan en sevdiğim kitabımı elime aldım.

Çok seviyordum kitap okumayı, kitap kokusunda kaybolmayı.O güzel sözlerin içinde kendimi bulmayı, sayfaları çevirirken burnuma gelen buram buram kitap kokusunu içime çekmeyi. Küçüklüğümden beri çok kitap okurum.

Bana Ikimizi Anlat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin