Uyandığımda o kadar mutluydum ki. Alarmsız bir sabaha uyanmıştım. Annem evden ilk çıkan kişiydi. Sonra ablam ve babam. Yani kimse yoktu evde!! Taylor Swift - You Belong With Me açıp dansetmeye başladım. Kim der bu kız dün hastanedeydi? Tarağımı da elime alıp mikrofon yaptım. Odadan odaya koşuyordum. Sonra bilgisayar masasının üzerindeki not gözüme ilişti.
'Ben ablanı bırakmaya gidiyorum. İznini yazdım. Sen götür. Haydi öptüm canım kızım... Baban X'
Okuyunca yüzüm ekşidi. Okula gitmek? Ben? Tekrardan? Oflayıp üstüme bir şeyler geçirdim. Kahvaltımı yaptıktan sonra evimizin oradaki durağa doğru yürümeye başladım. Durağa geldiğimde kimsenin olmadığını gördüm. Bu duraktı Özgürle vedalaştığımız yer. Şimdi ne yapıyordur acaba? Ne düşünüyorsun onu ya! Beynim bazen beni deli ediyor. Kafamı kaldırdığımda bineceğim otobüs gelmişti. Duakta da benden başka 2 kişinin daha olduğunu görünce şaşırdım. Hep böyleyim zaten. Dalarsam gözüm kimseyi görmüyor. Kulaklığımı çıkarıp Mazhar Alanson - Hep Yaşın 19 dinlemeye başladım. Otobüste geleneksel otobüs insanları vardı. Otobüsün nereye kadar gittiğini bağırarak (?) soran bir ağabey. Pazarın nerede olduğunu soran bir amca. Kendi halinde arka en köşede takılan yaşıtım bir çocuk.... Ne zaman Mazhar Alanson dinlesem hiç yapmayacağım şeyleri yapasım gelir. Mesela tanımadığım ama derdi olduğunu hissetiğim birisiyle konuşmak gibi. Neyse ki bu çılgınlığı yapmadan önce şarkı bitti ve yerine başka bir şarkı çalmaya başladı. İneceğim durağa gelince kendimi attım aşağıya. Saate baktım. Bu dersin bitmesine 2 dk kalmıştı! Ya kimseyi görmek istemiyordum. Ya şöyle olursa;
Melek->Nerdesin sen kızım ya!! İnsan bir haber verir?! :@@ (aynı sınıfta değiliz)
Damla->Canimmm ne oldu,sabah göremedim seni. Endişendim ya. Kötü bir şey yok ya???(aynı sınıfta değiliz)
Mehmet-> Noldu spnhayrani? Ha bu arada kimya quiz olduk,dramacı sınav yaptı,fizikte gölge işledik. -,- (aynı sınıftayız,sinirimi bozmak için var kendisi,sorduk mu ya sana ne yaptınız diye?)
Arif->Ben biliydim böyle olcağını.(yapma gülücem şimdi şapşik şey seni .s .s) Bana haber verdi.Ezikler. (arif bir dur,ortalık fena zaten)
Baha ağabey-> Oooo okuldan mı kaçtın sen? En sevdiğim öğrenci tipi :) hemen yiyecek bir şey al yoksa Mehmet ölür?!!
Hayır.Noluyo ya? Iki dk da senaryo yazdım. Şu izni verip gideceğim. Girdiğim ruh haline bakar mısın. Hemen müdür yardımcısı Ümit hocanın odasına gittim.
"Hocam Günaydın. Nasılsınıziyimisinizbenizinkağıdıgetirmiştimhemengidiyorumzatenkendinizeiyibakın." (Yazar bu sırada zil çalmadan kaçmaya çalışıyor.)
Ümit hoca:"Günaydıııııııııııııı-.DIRIRIRIRIRIRI SEVGILI OGRENCILER VS VS....
Ic ses:O kadar uzun Günaydın dersen olacağı bu.Hey Allahım ya.
Ümit hoca:"ın.Tamamananababanaselamsöyle."
Ciddi misin hocişko? Bir saattir bekliyorum. Bu muydu yiaaa?
"Tamamhocambengidiyorum." diyip çıktım odadan. Önüme bakarak ilerliyordum ki bir anda Berkayı gördüm. Yanında Damlanın sınıfındaki bir çocuk vardı,adını bilmediğim.Çocuk bildiğimiz taş,tam bir baby face. Okul bitti ben hala bilmiyorum çocuğun ismini. Ayrıca Berkayın en yakın arkadaşı. Bunu yapacağımı hiç tahmin etmezdim. Kalabalığın arasında gizlenip onları dinelmeye başladım.
Taş:"Ya anlatsana kanka."
Berkay:"Boşver,şimdi bir duyan olur."
Taş:"Zaten sabahtan beri anlatamadın. Bitir bari.Sende bende rahatlayalım."
Berkay:"Tamam. Yürürken kafamı bir kaldırdım. O kızı gördüm. Çok güzeldi. Saçları rüzgârla dans ediyordu sanki. Bir daha göremedim onu. Çok merak ediyorum....Iç ses:Hiiiih! Kim ya bu kız!!! Mal Berkay. Şair oldu öküz 2 dk da. Neymiş saçları rüzgârla dans ediyormuş.Eşşeoğlueşşek!...