Alarm kurmuştum iyiki. Hemen hazırlanıp işe gittim.
Çok yorucuydu bu gün. Kafede müşteriler gelip gelip duruyordu öfff. Neyseki fazla kötü davranmamıştı iş sahibim.
Yine otobüse binip eve gittim. Biraz dinlenip yemek yaptım. Bu sefer güzel yapmıştım akkaajjajwlaka.
Yemeğimi yiyip test çözüp konu tekrarı yapıyordum.
Kapım çaldı. Kapıyı açtığımda bir adam elinde 3 buket çiçekle duruyordu. "Beste Doğu? " Dedi adam.
"Buyrun benim" Kağıt uzattı "şuraya bir imza" Dedi. İmzamı attım elindeki 3 buket çiçeği bana verdi.
Güller,en sevdiğim çiçek güldür...
Üstelik en sevdiğim renkler yani güllerin üstünde en sevdiğim renkler.
Siyah gül favori gülümdür. Mavi gül ise çok renkli ve güzel durduğu için seviyordum.
Bir dakika ya burada kahverengi gül mü var? Eeee nasıl oluyor ben Google'de baktığımda çok uzak bir ülkede yetiştiği yazıyordu Allah Allahh...
En ilgimi çeken kahverengi gül olmuştu. Eline aldım baktım içinde not vardı.
Notu aldım ve okudum, "ben bulurum..." Yazıyordu notta. Acaba kim göderdi bunları. Sonra en sevdiğim gülü aldım elime. Yani siyah gül. Ondada not vardı.
Notu elime aldım ve okudum.
"Estoy impresionado por ti " Yazıyordu hemen elime telefonu aldım ve çeviriye notta yazan kelimeyi yazdım. Türkçesi ise bana birazcık merak ve şüphe uyandırmıştı."Senden etkilendim" Demekti Türkçesi. Biraz daha merak ettim şahsen. Sonra zarif ve renkli olan gülü, mavi gülü elime aldım. Çok güzel duruyordu. Ondada not vardı, hani bir insan neden üç ayrı güle üç ayrı not koyar ki? Neyse ya.
Mavi gülün üstündeki notu da aldım. Ve okumaya başladım. Gözlerim pörtledi anasını bune. Şey yazıyor.
"Okulda arkadaşınla konuşurken duydum. En sevdiğin gül siyahmış. En zarif ve renkli bulduğun mavi. En hoşuna giden ve tatlı bulduğun ise kahverengi... " Bu kişi kimse benim okulumu, okulumu bırak evimi nereden biliyordu ki?
Bu notu okuyunca aklıma gelen şey yani arkadaşımla geçen gün konuşmamız geldi aklıma.
"Kanka ya siyah güller çok güzel değilmi? " "Bu nerden çıktı? " "Öff Engin soruma soruyla cevap vermezsen ölürsün zaten." "Ne yapayım kızım öf ya. Aynen çok güzeller Beste"dedi Engin.
" Mavi güllerde zarif ve renkli duruyor oda çok hoşuma gidiyor. Eeee sonra kahverengi gül çok hoşuma gidiyor çok tatlı ama ben araştırdım Türkiye'de yetişmiyor " "Oha tamam Beste, çiçek sohbeti mi yapacağız. Hem kim bulupta getirir ki o gülleri renkli renkli. Kızım elalem kırmızı gül beyaz gül sever sende değişik değişik güller seviyorsun"
"Kalbimi kırdın be Engin. İnsan arkadaşınada gül alır bana alsana. İçlerinde en kolay bulunan gül siyah gül Antep'te mi ne yetişiyormuş."
"Tamam Beste alırım bi ara" "Canım arkadaşım, birtanecik arkadaşım, canım yaaaa" "Şımarma Beste"
Okul zili çaldı...
Günümüz.
Kim bunu nasıl duyar ki. Biz o sırada Engin'le sınıf penceresinin önünde oturuyorduk. Eee okula kimsede giremez güvenlik almıyor içeriye gelen dışarıdan alıyor yakınını. Kesin içeriden biri bu.
Bu gün pazardı. İşimi yapıpta eve geldim ve çiçek buketi geldi. Pardon buketleri.
Beni takipmi etmişlerdi. Ay ben neyin içine düştüm yaaa.
Yatağa yattım ve çiçekleri izleye izleye uyudum.
Aşağidaki fotoğraf lar temsilidir hayal edebilmeniz için🤗
Kahverengi gülümm..
Mavi gülümm..
Siyah gülümm..
siz kafanızda tahmin edin işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
müzik hocam +18 (Yarı texting)
حركة (أكشن)öğretmen öğrenci ilişkisi gibi gözüksede öyle değil. Yıllardır aranan güçlü bir katil. Arkadaşlar şöyle bir şey söyleyim hikaye bir zamandan sonra saracak hemen okumayı bırakmayın şuan kitabın durgun yerlerindeyiz. Gerçek bir okuyucu asla okumaya...