Koşarak eve gidiyordum. Yüzüme çarpan rüzgar ile gözlerimden dökülen yaşlar yanaklarımdan kulaklarıma doğru yol alıyordu. Kendimden iğreniyordum. Babama ne dicektim? 'bu saate kadar neredeydin' diye bağırıp yüzüme bir tokat yiyeceğim kesindi. Ama ona söyleyemezdim nasıl söyleye bilirdim ki? Beni erkek olarak görmüyordu bile birde yaşadığım şeyi söylersem dahada iğrenirdi benden.
Eve varmıştım titreyen ellerim ile kapının deliğine anahtarı takmaya çalışıyordum. Kapıyı açtığım an karşımda duran beden ile korkmuştum.
"Beyfendi babanız sizi çağırıyor"
Kafamı öne eğmiştim.
"Peki gidiyorum."
Üstümdeki montumu çıkartıp görevlilerden birinin eline tutuşturmuştum. Koşarak üst kata; babamın odasının kapısının önüne geldim. Derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklattım. 'Gel' komutunu duyduğum an içeri girdim. Babam sinirle ayağa kalmıştı ve yüzüme bir tokat yerleştirdi. Gelen ani derbe ile kafam yana düşmüştü. O an yanaklarımdan aşağı bir yaş gitmişti. Acıdan dolayı değildi bu göz yaşı yaşadığım o iğrenç dakikalar içindi.
"Neredeydin bu saate kadar?! Kendine gel! Sen daha on beş yaşındasın!"
Doğru ben daha 15 yaşımdaydım daha reşit olmamıştım fakat +18 şeyler yaşamıştım yüzünü dahi göremediğim o adam ile...
******
Sabah olmuştu kendimi acayip kötü hissediyordum başımın ağrısı dünden beri dinmemişti.
Okul için hazırlandım ama en özensiziydi bu. Okula gitmek üzere yürüyordum ama bence buna yürümek denmezdi adeta sürünüyordum.
*****
Zar zorda olsa sınıfa gelmiştim kendimi direk sandalyeye atmıştım. Kafamı geriye atıp karnımı ovmaya başlamıştım o sırada Felix ne olduğunu anlamak için yanıma geldi ama o kadar utankaç duruyordu ki.
"Jis-"
"Sorun yok Felix konuşmasak daha iyi."
Felix kafasını öne eğmişti. Gözlerinden akan su damlalarını görebiliyordum.
"Felix ağlamanı gerektirecek birşey yok sadece şuan konuşmak istemiyorum iyi değilim."
"Ama ben senin durumunu merak etmiştim yani dün ne oldu? Onun için seni önemsiyorum jisung"
Derin bir iç çekmiştim. Onu suçlamamın bir anlamı yoktu hisleri kontrol etmek gerçekten zor olabiliyordu.
"Özür dilerim lixie sadece biraz sınırlı hissediyoruk bu gün neden bilmiyorum"
Kollarımı açmıştım bana sarılmasını istercesine. Felix ise gülseyio koşarak baba sarılmıştı. Onu gerçekten seviyordum.
Biraz kenarı kaydım ve Felix yanıma oturdu.
"Anlat bakalım dün ne oldu neden kaçırdılar seni? Birşey yapmadılar dimi sana? Birşeyin yok?"
"Hayır hiç birşeyim sadece şey oldu... Felix"
Gözlerimden yaşlar dökülmeye başlamıştı ellerim ile yüzümü kapatıp kafamı öne eğdim.
Felix hemen sarılmıştı bana.
"Şşt tamam kendini hazır hissettiğinde anlatırsın. Ağlama jisung seni ağlarken görmeye dayanamıyorum"
Ellerimi gözlerimden çekip Felix'e sarılmıştım suratımı omuzuna koyup ağlamaya devam ediyordum.
"Felix ben çok kötü şeyler yaşadım o yüzünü dahi göremediğim adam bana iğrenç şryler yaşattı Felix ben bunları yaşayacak ne hata yaptım?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Heart Killer/Minsung
Action[TAMAMLANDI] "Asıl sen fazla oluyorsun Jisung büyüklerine saygılı olmayı öğrenmelisin" "Senden nefret ediyorum Lee Minho!" "Bende aynı şekilde Jisung" ‼️RAHATSIZ EDİCİ UNSURLAR İÇERİYOR EĞER RAHATSIZ OLUYORSANIZ OKUMAYIN‼️