My Heart Killer/Minsung

★¹

Her zamanki gibi saçma bir günün sabahına uyanmıştım. Hemen hazırlanıp okula gitmek üzere ayakkabılarımı giydim. Her gün olduğu gibi Felix beni evimizin önünde bekliyordu.

"Günaydın lixie!"

"Günaydın hanji!"

Sanki dün görüşmemişiz gibi özlemle birbirimize sarıldık.
El ele tutuşup yürümeye başladık. O benim sevgilim değildi fakat okuldaki herkez bizi sevgili zannediyordu. Biz sadece fazla yakındık. Gerektiğinden fazla...

Okula varmıştık Felix ile aynı sırada oturuyorduk. Zaten çok yakın 'Arkadaş' olmamızın sebebi buydu.

"Lixie ben bu gün bizim evin yakınlarına açılan yeni bir Kore geleneksel yemeklerin yapıldığı bir restoran'a gidicem tek gitmek sıkıcı olur benimle gelirmisin?"

Felix daha karar vermemişken yunjin konuşmuştu.

"Kimbap date yapıcaklar herhalde"

Felix hemen söze girdi.

"Boş yapma yunjin biz sadece arkadaşız"

"Eminim öyledir."

Felix yunjinin yanına gidecekken kolundan tutum bu seferde chaewon konuşmuştu.

"Vay sevgilisinide korurmuş baksana sen şu küçüğe"

"Aynı yaştayız chaewon"

"Hayır bebeğim ben sende 3 ay büyüğüm."

"Fark'a bak ya sanki 3 yıl büyük"

Göz devirmiş, Felix'e dönmüştüm. Umrumda değildi sonuçta biz sevgili değildik... yani sanırım...

Biz birbirimizle tartışırken ders başlamıştı ilk dersimiz matematikti. Sabah sabah matematikmi işlenir ya?

*******

Felix ile okul çıkışı parkta yürüyorduk. Felix tek bir kelime etmemiş kafası önüne eğik şekilde yürüyordu.

"Lixie bir sorunmu var?"

Felix beni duymamıştı. Kolunu tutup hafifçe sarstım onu.

"Lix iyimisin?"

"Ha?! Ah evet iyiyim hanji!"

Pek inandırıcı gelmiyordu Felixin bu sözleri.

"Felix bana herşeyi anlata bilirsin. Biz yakın arkadaşız seni elbette dinlerim ve sana destek çıkarım. Yeterli benden uzaklaşma"

"Peki sana herşeyi söylesem benden uzaklaşmıyacağına söz verirmisin hanji?"

Parmağını uzatmıştı bana. Gülümsedim ve serçe parmağımı onun parmağına kenetledim.

"Söz veriyorum lixie! Ne olursa olsun seni sevmeye devam edicem!"

Felix bir anlığına gülümsemiş daha sonra tekrar üzgün haline geri dönmüştü. Daha sonra onun durması ile bende yürümeyi kesmiştim.

Yavaşça kafasını kaldırdı ve bana baktı. Kafasını omuzuma yaslamıştı. Derin bir nefes aldı o an...

"Senden hoşlanıyorum hanji..."

Ne? Ne demek benden hoşlanıyordu? Ama o benim yakın arkadaşımdı. Ondan hoşlanamazdım.imkanı yoktu. O an sanki dilimi yutmuştum. Gözlerim dolmuştu nedensizce.

"Felix..."

Felix hıçkırarak ağlamaya başlamış o an. Ne yapabilirsin ki? Ben ailesi tarafından ilgi görmemiş bir çkcuktum. Bir abim/ablam veya kardeşim yoktu. Babam ile zaten haftada bir görüşüyorduk.

Ağlayan biri nasıl teselli edilir bilmiyordum...

Felix ağzından kaçırdığı hıçkırıklar ile zar, zorda olsa konuşmuştu.

"Ben... ben özür dilerim jisung. Hislerimi kontrol edemiyorum sen... sen çok mükemmelsin ve hislerim bana ihanet ediyor jisung özür dilerim. Seni sevdiğim için özür dilerim jisung..."

Ben sadece öylece durabiliyordum. Daha önce kimseye karşı birşey hissetmemiştim. Ben kimseye aşık olamazdım çünkü nasıl olunduğunu bilmiyordum.

İkimizde öyle durarken yanımıza büyük bir siyah araba yanaşmıştı, içinden siyah takım elbiseli adamlar çıkmış, bize doğru ilerliyorlardı.

O an ağzımda bir ıslak bez dokusu hissetmiştim. En son hatırladığım Felixin yardım çığlıklarıydı...

*******

Gözlerimi açtığımda her taraf karanlıktı. Üstümde bir soğukluk vardı, üşüyordum...

O anda bir ses duydum;

"Ooo minik kedicikte uyanmış."

Korkarak konuşmuştum o an"kimsin sen? Neden kaçırdınız beni?! Babamdan falan paramı isticeksiniz?! Boşuna umutlanmayın asla vermez..."

"Sakin ol bebeğim işim bittikten sonra seni bırakıcam" etraftaki karanlıktan dolayı hiç birşey göremiyordum. Yada gözlerim bağlıydı.

"Peki ne istiyorsun benden?"

"Seni... seni istiyorum kedicik"

Kedicik? Bu cümleyi az öncede söylemişti fakat orada midem bulanmamıştı. Ama şuan kendimi tutmasam kusucaktım iğrenç bir hitap şekliydi bu.

Gittikçe kulağıma daha çok yaklaşan adım sesleri ile korkmuştum. Çok korkmuştum...

"Ne yapıcaksın bana lütfen yalvarırım birşey yapma. Yalvarırım."

"Oh! Kıyamam sana... ama maalesef kıymak zorundayım fazla çekicisin"

"Hayır. Yemin ederim ki istediğin herşeyi yaparım yeterki bana birşey yapma. Yalvarırım bayı-"

Daha cümlemi tamamlamadan dudaklarımda aynı zamanda üstümde hissettiğim baskı ile gözlerim dolmuştu.

******

"Artık gide bilirsin tekrar beklerim"

Konuşamıyordum. Sadece iğreniyordum duş almak istiyordum tek isteğim şuan buydu temiz hissetmek istiyordum.

Ayaklandım.

"G-gözlerimi açarmısınız?"

"Kapıya çıktığında korumalar açıcak merak etme"

"Peki."

Yanıma gelen koruma olduğunu düşündüğüm bedenden destek alarak yürümeye başlamıştım.

*****

SELAAAMMM ben ve yeni ficim geldiiikk

Aşklarım bu bir mafya fici değil uyarıyım jisung'u kaçırıyorlar ama mafya gibi birşey değil<3