BÖLÜM 4: SES

19 7 15
                                    

Bavul açıldığında karşımda abim duruyordu.Bana hep destek çıkmıştı evet ama, bu şekilde ona yakalanmak pek iyi sayılmazdı. Kapıdaki adamlara çaktırmamak için sessiz sessiz konuşuyordu.Abimin en yakın arkadaşı Gökhan'ın sesi ise ön koltukdan geliyordu. Keskin ile aralarında konuşmalar geçiyordu ama ben abimin beni yakalamasının şaşkınlığı üzerine hiçbir şey duyamadım resmen.

"Neden buradasın Efsun?"..."Söylesene." dedi abim eğilerek ve sessizce.

"Anlatacağım ama lütfen izin ver Keskin biraz şu kapıdan uzaklaşsın."

Önce biraz tereddüt etti, sonra ise Keskin'e dikiz aynasından bir bakış attı. Bir bakışı ile Keskin gaza bastı. Etraftaki adamlar abimin muhtemelen Keskin ile muhabbet ettiğini düşündüğü için yaklaşmamışlardı ve rahatca biraz mesafe kat ettik. Uygun bir yere geldiğimizde şükür şu bavuldan tamamen çıkmıştım. Zor bir yolculuk olmuştu... Ama hepimiz dışarıya çıktığımızda abimin o bakışlarını gördüğüm an daha zor bir yolculuğun beni beklediğini anladım.

"Açıkla." dedi abim.

"Bir suçu yo-" Gökhan Keskin'in cümlesini devam ettirmesine izin bile vermedi.

"Sana mı dedi yer cücesi." dedi Gökhan. İçmiş miydi bu adam? Ne vermişlerdi buna? Keskin Gökhan'dan neredeyse 10-20 santimetre uzundu. Yer cüceside ne demekti?

Keskin'e doğru baktığımda sinirden dişlerini ve ellerini sıktığını fark edebiliyordum. Ama bir kelime etmedi. Abim ise olaya el attı.

"Anlamadan dinlemeden bir şey deme sende Gökhan. Hem yer cücesi ne adam senden uzun."

"Hah." güldü."Benden kaç santim uzun sanki Allah aşkına." dedi Gökhan.

"Amına koyayım burada konumuz onun bunun boyu değil!" dedi abim Gökhan'a yaklaşarak."Sen sor şuna! Sor şuna ne işi varmış bu arabada." dedi abim Gökhan'a bakarak. Bu hikayedeki "Şu" diye bahsedilen ise bendim.

"Duydun abini Efsun. Cevapla şimdi." Gökhan bana bunu söylerken Keskin arabasına yaslandı ve bize doğru asla bakmadı. Gökyüzünü inceledi. Biraz daha detaylı inceler ise ışık kirliliğinden kaybolmuş yıldızları da görürdü eminim.

"Öküz müsünüz siz?" dedim bir abime bir Gökhan'a bakarak. "Abi sana ne oluyor?Ben de buradayım benimle iletişime geçsene. Anlamadan dinlemeden saçma salak tavırlarda bulunduğunu ilk kez görüyorum."

Abim bir anda yanıma geldi. Hızlı adımlarla. Fazlasıyla yakındık ilk tokadını atacak diye korkmadım değil. Eli serttir bir kere yanlışlıkla darbesini almıştım. "Anlat şunu o zaman. Nereye gidiyordun sen hem de böyle bavullarla. Gizli saklı! Nereye? Nasıl davranmam gerek sana? Söyle!"

"Arabaya binsene sen." dedi Keskin. Bu sefer gökyüzüne bakmıyordu işte. Gökhan ve abimin gözlerinin içine içine bakıyor ama bana konuşuyordu.

"Ne?" dedim.Neden bunu istediğini anlayamadım.

"Bin." dedi. O mu benim şoförüm ben mi onun şoförüyüm. Sinirliyken emrivaki yapıyordu, bunu bugün anladım. Gökhan Keskin'in üzerine yürüdüğü an aralarına girdim. Sırtım Keskin'e dönüktü.

"Abi bir şey desene sen!"

"Sen bir şey anlatmıyorsun. Ne diyeceğim ben?"

"Şunlara de bari bir şey."

"Ayrılsanıza." çok sağol. Çok yardımcı oldun abi. Allah razı olsun senden.

"Efsun anlat abine ne oluyorsa. Yoksa kriz çıkacak." dedi Gökhan. Bir adım da geri atmamıştı.

İntikam DüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin