-MİNHOO!! YARDIM ET MAHSUR KALDIM BURADA...
-GELDİM!!
Han ile yine yetimhaneye gelmiştik her ay ve ya her hafta ziyaret ederdik onunla burayı, çocuklar ile oynayınca çok sevimli oluyor her ne kadar kendine sevimli demese de.
-AH vuruldum... Ölüyorum... Minho...
Minho... Minho. Minho! MİNHO!!!
-Ah he noldu
-Olm iki saattir sana sesleniyorum nerde kafan?
-Hiç öyle dalmışım
-İyi ya bir şey soracağım
-Tabi sor
-Ya bizim tanışma günümüz yaklaşıyor Felix ile ne almalıyım sence?
-Hmm bilmem ki onun sevdiği şeyler al bence
-Anladım sağol
Onun yanında hep Felix den bahsediyordu sadece arkadaşlardı en fazla aralarında ne olabilir ki?
-Hem bir şey soracağım
-Sor Minho
-Bana 14 Şubat'ta ne alacaksın?
-Hmm bilmem ki ne alsam?
-Ben senin hediyeni seçtim
Dedim heyecanla bakarak
O ise çocuklarla oynuyordu benimle bile ilgilenmiyordu sadece kafasını sallayıp onaylamıştı.
Neden böyle yaptığı hakkında tek bir fikrim bile yok. Umarım hayatında benden başka kimse yoktur. Hem neden Felix'e hediye alıyor ki? Bana ne alacak? Kafamda bu sorular dolaşırken biri gelip bacağıma dokundu.
-Minho abi hadi gel oyun oynayalım.
-Ah tabiki hadi oynayalım.
Yanıma gelen tatlı bir çocukla birlikte oyun oynamıştım akşama kadar.
Geçen süre içerisinde Jisung bana bir şey demeden gitmişti. Benim bundan haberim yoktu ne yapacaktım dışarıda yağmur yağıyordu.
|
|
|
🍷🍷
