Aman tanrım, ne?
Ona çıkma teklifi etmeye hazırlanırken o bana çıkma teklifi etmişti.
Lisa cevabımı duymak için bana baktığında inanamıyormuşçasına güldüm.
"Şaka yapmıyorsun değil mi?"
"Hayır ciddiyim. Dilek hakkımı boşver. Sadece cevap ver, Chaeyoung. Benimle çıkar mısın?"
Bir süre ne diyeceğimi bilemedim.
"Lisa, ben... Bunu öğle arası sana soracaktım."
"Gerçekten mi? Öğle arası bana çıkma teklifi mi edecektin?"
"Evet..."
"Tanrım, beni reddedeceğini düşünmüştüm. Tekrar soruyorum o zaman. Sevgilim olur musun?"
"Evet."
Ona sarıldığımda kendimi hiç olmadığım kadar huzurlu hissettim.
"Şimdi biz sevgili miyiz?"
"Evet. Öyleyiz."
^^
Birlikte Lisa'nın evine gittik.
"Defterine yazdığın şarkı sözlerine yardım etmek istiyorum."
"Neden olmasın?"
"Ama bana ne hakkında olduğunu söylemelisin."
"Aslında, kendim hakkında yazmayı sevmiyorum. Kafamda kurduğum karakterler hakkında yazıyorum. Bu da onlardan biri."
"Peki, bu karakterin ismi ne?"
"Bilmem. Düşünmedim."
"Ne yapıyor?"
"O bir şarkıcı. Ama aynı zamanda liseye gidiyor. Ve şarkıcı olduğunu herkesten saklıyor."
"Kimse tanımıyor mu onu?"
"Üstüne pek düşünmedim. Bir şekilde hallediyor işte."
"Düşünmemiz gerekecek."
"Bana yardım ettiğin için teşekkürler. Bu şarkıyı senin için bir ara söyleyeceğim."
"Umarım çok uzun sürmez söylemen."
"İyi bir şarkıcı değilim. Eğitimde almadım. Bu yüzden güzelce söyleyebilmek için uğraşmam gerekecek."
"Hiç çalışmadan söylesende harika olacağına eminim."
Ona gülümseyip şarkı sözü düşünmeye başladım.
"Şey olabilir; Benim gibi bir kızın aynı zamanda bir süper star olacağını kim tahmin edebilirdi?"
"Bu mükemmel. Hemen yazmalıyım."
Defterimi açıp Lisa'nın söylediklerini ingilizceye çevirerek yazdım.
"Sonra... 'İki dünyada da en iyisi olmayı elde etmeliyiz?"
Onun dediklerini yazmaya başladım.
"İkisinide karıştır. Bunun en iyisi olduğunu biliyorsun."
^
"Bitti. Okumak ister misin?"
"İngilizce sonuçta. Pek anlamam."
"Olsun. Yinede bak."
Defteri Lisa'ya verdim.
Bir süre göz gezdirdikten sonra bana verdi.
"İyi görünüyor."
"Biliyor musun, içimden bir ses çok daha erken söylememi söylüyor."
"Belkide içindeki sesi dinlemelisin?"
"Belki."
"Uykun mu geldi?"
"Dün erken kalktım."
"Geç oldu. Bizde kalmaya ne dersin?"
"Ailen?"
"Yurtdışındalar."
"Anneme haber vereyim öyleyse."
Telefonumu çıkartıp annemi aradım.
"Chae, tatlım. Bende tam seni arayacaktım."
"Bir şey mi oldu?"
"Evet. Kötü bir şey oldu. Menajerin burada. Hemen eve gelmen lazım."
"Ne oldu tam olarak?"
"Fotoğrafların yayıldı."
