1. BÖLÜM: YARIŞÇI

539 55 133
                                    


KAN YARIŞLARI

1. BÖLÜM
YARIŞÇI

Altımda muazzam kıyak bir bebek vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Altımda muazzam kıyak bir bebek vardı.

2001 Model bir Nissan Skyline R34…

Ardına kadar açık olan camdan fırtına gibi soğuk bir hava cümbüşü doluyordu yüzüme. Ağzıma girmek üzere olan gece siyahı saçlarımı çekmeye tenezzül bile etmedim. Ayağım gaza biraz daha asıldı. Muazzam bir histi. Titreyen ellerimle vitesi altıya taktım.

“Hadii!” diye haykırdım ön cama doğru. Ellerim direksiyona her geçen saniye biraz daha kenetleniyordu. Arabamdan yükselmeye başlayan anormal bir jet sesiyle hemen yamacımdan ok gibi geçmekte olan Chevrolet Camaro’ya sinirle göz devirdim.

Nitro sonuna kadar açıktı. Göz bebeklerim tetikteydi.

Bu yarışı kazanmalıydım.

Bu yarışı kazanmamam olanaksızdı.

“Hadii, hadii!” diyerek kükredim. “Biraz daha!”

İçinde bulunduğum led ışık ve metal yığını beni duyuyormuşcasına tekrar ettim.

“Hadii, lütfen, az kaldı, HADİİ!”

Dışarıda geceyi gün gibi aydınlatan dehşetli bir kalabalık vardı. Binlerceydik. Binlerce umutlu insan, her gece sokak yarışlarına katılır, büyük ödülü kazanmaya çalışırdı.

Ve ben bu gün için gecemi gündüzüme katmıştım.

O lanet Camaro’nun kazanmasına izin vermeyecektim. Bu, içindekinin ölümüne sebep olsa bile, bunu yapmayacaktım.

“Kızıl, birinci seyrediyor!” diye bir inilti koptu megafondan. Dışarıya dair duyabildiğim tek şey bu evsiz kılıklı genç adamın sesiydi. Gerisi boğuk ve kasvetli gülüşmeler, gereksiz sohbetler ve bağıran sarhoş insanlarla doluydu.

“EVVETT!” diye bir kişneyiş koptu dudaklarımın arasından. Nitroyu biraz daha arttırdım. Açık olan camdan esen rüzgar artık çok daha farklı şeyler hissettiriyordu.

Kazanıyordum.

Ben Kızıl’dım. Doğduğundan bu yana lakabı Kızıl olan, ama kırmızıyla alakası olmayan bir kızdım.

Ve Avrupa’nın göbeğinde yapılan olağanüstü bir sokak yarışını kazanmak üzereydim.

Titreyen camdan zar zor seçebildiğim bitiş çizgisine doğru baktım. Omuzlarım kasılıyordu. Sanki nefesimi almam gereken yerden almıyor gibiydim. Takmadığım emniyet kemeri bana yok sayılmış bir bakış atarken doğruldum. Derin bir nefes aldım. Salise başı etrafa göz gezdiriyor, beni geçen bilmem kaç yüz beygir bir arabanın olup olmadığını kontrol ediyordum. Ayrıca biraz daha nitro basarsam araba patlayabilirdi. Bu da gerginliğimin ayrı bir nahoş sebebiydi tabii.

KAN YARIŞLARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin