İyi okumalar...
Amanın cennete düştüm! Oha o kim lan? Taş olarak doğmuş sanırım acaba o kaslar şişme mi?
Hih! Bana bakıyor!
"Alooo uyan artık! Ya ben sana uyuyan güzel masalı bile okumadım kızım kalk!" Diyen abimin sesi beni taş adamımdan ayırdı.
Daha evlenecektik...
"Abi git başımdan Allah aşkına ya uykum var uykum! dedim. Sizce beni dinledi mi?
Tabiikide hayır.
Başımdan aşağıya dökülen buz gibi su ile yerimden sıçramam bir oldu. "ALLAH SENİN BELANI VERSİN ABİ!"
Sırılsıklam olmuş üstümle yataktan fırladım ve anırarak gülen abimi kovalamaya başladım.
Biz koridorda koşarken Merve tam odasından çıkarken Abim ile çarpışması bir oldu. Onlar yere düşünce zavallı ben de ayağım kayarak üstlerine düştüm.
Merve, "Ağğğ geri zekalılar sizden nefret ediyorum iki saat uğraştığım saçımı bok ettiniz ya!" Dedi ve carlamaya devam etti. "Kalkın üstümden aptallar!"
"Carlama be hepsi bu hödük abimin suçu Merve abim ikimizin de sinirlerini hoplattı her ne kadar senden nefret etsem de abimi dövelim!" dedim.
"Ahahahah- ya siz sinirlenince bile tatlısınız sarışın ve bok böceği Aahahahahahaha!" Ve tam o sırada merdivenin başımda elinde terliği sallayan annemi gördüm...
"Buyrun cenaze namazına." dediğimde böğüren abimin kafasını anneme çevirdim.
Abimin, "Hasss..." demesiyle hala üst üste duran bizim üzerimize gelen iki adet terlik ilk abim sonra ben ve Merve olarak üçümüzün de içinden geçmişti.
"Altuğ! Ben sana kızları uyandır dedim. Oyun oyna demedim!"
Abim daha konuşamadan ben söze atladım. "Anne abim bana buz gibi su döktü ve Merve'nin de saçlarını bozdu sabah sabah yaptığı şeyleri görüyor musun?Ha bu arada hani şu yeni aldığın takılar var ya abim onlardan bir tanesini alıp kız-" Ağzıma kapanan eli ile susmak zorunda kaldım.
İşte böyle tutuştururlar götünü Altuğ efendi!
"C-canım kardeşlerim hadi gelin kaldırayım sizi. Oy canlarımm. Anne şu güzelliklere bir bak!" Merve ve ben kahkahalara boğulurken abim yüzündeki yapmacık gülümsemeyle bizi kaldırmıştı.
Merve ve ben hala gülüşmemizi durduramazken içimden her ne kadar birbirimizden nefret etsek bile nadiren gülebilmemiz çok güzel diye geçirmeden edemedim.
İkizimdi sonuçta.
"Yürüyün aşağıya babanız çok aç ve aç olduğunda sinirli olduğunu çok iyi biliyorsunuz." diyen anneme başımızı salladık ve sıra sıra aşağıya indik.
Yemek salonuna girdiğimizde babam yemeğe başlamamak için zor duruyor gibiydi.
"Günaydınn" diyerek babamın yanağını öptüm ve yerime oturdum.
Babam sıkıntılı bir nefes vererek, "Afiyet olsun." dedi.
Babamın sözlerinden sonra hepimiz yemek yemeye başlamıştık.
"Abi, bana zeytini uzatsana." dedim ağzım dolu dolu. Salçayla kavrulmuş zeytin adamdır gerisi yalandır!!!!
Tamam saçmaladım biliyorum.
"Dolunay, abicim sormaya korkuyorum ama saçmaladığın konu ne?" Diyen abime baktım anlamazca.
Ben onu dışımdan mı söyledim ya?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi
ChickLitKlasiklerden biraz daha uzak olan bir abiler kitabıdır. Şimdiden iyi okumalar ^^ ^ᴥ︎︎︎^ Bir anda kapımın tıklatılmasıyla yataktan doğruldum ve "Girebilirsin." dedim. Abim kızarık gözleri ile içeriye girdiğinde aceleyle ayağa kalktım ve abimin ya...
