İyi okumalar...
Gözlerimi açtığımda hava hâla karanlıktı.
Saatin kaç olduğuna bakmak için yastığımın altına elimi attım büyük bir boiluk beni karşılayınca kaşlarımı çattım. Neredeydi bu?
Aklıma düşen şey ile yeni ailemin evinde olduğumu unuttuğumu anladım.
Etrafa göz gezdirdiğimde odadaki beyaz ve açık gri tonlarını seçebiliyordum. Etrafın karanlığı yüzünden dikkatlice ayağa kalkarak odadaki ışığı bulmaya çalıştım.
Ayağımı komidinin köşesine çarpmamla acıyla inledim. Ayak parmaklarım artık bir yere çarpılmaktan usanmıştı ama ben çarpmaktan usanmamıştım.
Yere oturup ayak parmağımdan özür dilercesine çoraplarımı çıkartıp parmağımı ovmaya başladım.
Çok acıyor lan!
Acısı biraz daha dinince yavaşça ayağa kalkıp kapıya yürüyecektim ki duvarın köşesine tekrar aynı yeri çarptım.
Bu sefer daha yüksek sesle bağırdığım için bir elimle ağzımı kapatıp diğer elimle de acıyan ayağımı tuttum, fazla acımıştı yemin ederim!
Odamın kapısı bir anda açılınca yerimde kalakaldım.
Karşımda evin en büyük abisini gördüm. Melih'ti sanırım.
"Dolunay! İyi misin?" dedi telaşla yanıma gelirken.
E tabii çocuk korkar... Acıdan kıpkırmızı olmuş bir yüz ve değişik şekilde duran ben...
Başımı hayır anlamında salladığımda yere oturdum.
"Ayak parmağımı iki kez ard arda aynı yerden köşeye çarptım. Sanırım ölüyorum!" Melih'in endişeli surat ifadesi yavaş yavaş silinirken bu sefer kendini gülmemek için zor tuttu.
"Gül gül içinde kalmasın. Ah, lanet dünya senin tek garezin bana mı ya?" dedim.
Melih kısık sesle gülmeye çalışarak gülmeye başlayınca ben de güldüm.
"Bu arada, uyandırdım seni de özür dilerim." dedim.
Gülüşünü zor bela durdurarak, "Yok, sen uyandırmadın benim uyku problemim var." dedi.
Başımı anladım anlamında sallayarak gülümsedim.
İçimden gelen şeyle, "O halde biraz konuşalım mı?" dedim.
Melih bir anda gözlerini parlatarak, "Olur olur! Sen nasıl istersen." dedi.
Ayağa kalkmama yardım ederek, "Bahçeye çıkmak ister misin? Orada çift kişilik salıncak var." dedi.
"Tamam, battaniye alıp çıkalım." Melih bana sıcacık gülümsemesini sunarak başını salladı. Elimden tutarak beni yan taraftaki odaya girdirdi ve küçük bir dolaba ilerledi.
Elimi bırakıp kapağı açarak içinden kırmızı kare desenli battaniyeyi çıkarttı.
"Hadi gidelim." dedi.
Aşağıya indiğimizde gerçekten de bahçede aile salıncağı olduğunu gördüm.
Pembemsi rengi ve etrafındaki sarı loş ışıklarla harika bir görüntü sunuyordu.
Melih beni salıncağa oturtup oda yanıma oturdu ve battaniyeyi üzerimize örttü.
"Anlat bakalım." dedi.
"Yani... Ne anlatacağımı bilmiyorum ama sana içimden gelenleri söylemek istiyorum. Ailenize de bir anda geldim. Beni hemen kabul etmenizi bekleyemem. Ben insanlar bana nasıl yaklaşırsa öyle yaklaşırım ve doğruyu söylemek gerekirse, sana karşı iyiyim mesela. İçimde anlamsız bir sıcaklık ve sevgi dürtüsü oluyor. Seni daha tam tanımıyorum. Ama senş sevdim Melih..." dedim.
Bunu ilk gün söylemem ne kadar saçmaydı bilmiyordum ama şuan Melih'in bana resmen kalp fışkırtan gözlerle bakması her şeyin güzel gittiğini düşündürüyordu.
"D-dolunay yani şey, şimdi sen bu söylediklerinde çok haklısın ama şey...Acaba o Melih yerine 'Abi' şeyini de mi getirsen?..." dedi.
Kıkırdayarak vücudumu ona döndürdüm ve, "Bunun için biraz daha sabır etmen gerekiyor. Abimden sonra birine daha kolay kolay abi diyebileceğimi sanmıyorum." dedim.
Melih anladığını belli edercesine başını salladı.
"Ee sen anlat biraz da." diyerek kaşlarımı kaldırdım.
"Hmm, ben de senin anlattıklarından yola çıkarak konuşayım bari. Ben zaten küçükken sen annemin karnındayken daha doğrusu her zaman senin gelmeni beklerdim. Anneme tek sorduğum soru 'Kız kardeşim ne zaman gelecek?' olurmuş." dedi ve yüzünde buruk bir gülümseme oluştu. "Sen doğduğunda senin öldüğünü söylediler. Çok ağladım 'Kız kardeşimi geri getir!' demiştim bir keresinde Allah'a yalvararak. Kimse seni bize geri getirmedi. Sen kaçırıldıktan sonra annemlerden gizli sabaha kadar kapıda oturup seni bekledim. Üşüdüm, soğuktan hasta oldum ama sen geri gelirsin belki diye bekledim. Çocuk aklı işte nerden bilsin daha 1 aylık olmamış bebeğin ayaklanıp geri geleceğini düşünmüş beklemiştim. Annem sen gidince büyük bir çöküşe uğradı... Yemek yemeyi kesti, odasından çıkmadı... Babam desen bir annem bir biz bir de kendi acısıyla resmen boğulmuştu. Biz küçüktük ama bir şeylerin ters gittiğini anlıyorduk. Mesela Hakan, o her zaman sana sinirliydi. Anneme bağlılığı senin onu ağlattığını düşündürdüğü için içinde her zaman sana karşı bir sinir var. Arda da Hakan'dan örmek alarak senin ölü ama sağ bedenine küsmüştü. Ben ve Kerem her zaman sana sevgimizi içimizde sakladık. Kerem hep sen yaşasaydın nasıl olurdu diye hayaller kurar bana söylerdi... Şimdi sen yaşıyorsun ve bize geldin ben artık dünyanın en mutlu abisiyim... çünkü kardeşim şuan tam yanıbaşımda ve biz ilk konuşmamızı yapıyoruz..." Göz yaşlarımı silerek çevik bir hareketle Melih'e sarıldım.
Abi... abim benim canım abim demek isterdim ama bunu yapamadım.
"Özür dilerim... Bensizliği yaşadığınız için..." diyerek daha sıkı sarıldım.
Melih'in de ağlamaya başladığını hissettiğim zaman geri çekildim. "Ben artık buradayım. Sİzin yanınızdayım. Meltem hanım ve Azat bey seni bu halde görmesin. Yoksa 'Koskoca oğlan ağlıyor' derler valla karışmam." dedim.
Melih ıslanan yanaklarını silip burnunu çekti. Şuan resmen küçücük bir çocuk gibi duruyordu!
Boğazımı temizleyerek battaniyeye daha fazla sarıldım.
"Anlatmaya devam edebilir misin? Nasıl bir aileniz var mersk ediyorum." dedim.
Melih hevesle anlatmaya başlayınca bir yerden sonra dinleyemeyip gözlerimin kapandığını hatırlıyorum. Sonrası derin ve huzurlu bir uyku.
᪥᪥᪥
"Azat, baksana ne güzel uyumuşlar..."
"Evet hayatım. Anlaşabilmeleri ne güzel."
"Ya baba, resmen kardeşimi benden almış! Baksana ayı gibi nasıl da sarılmış!"
"Kerem. Sessiz ol uyanacaklar!" dedi birisi daha.
"Bu kızı ne ara bu kadar benimsedi abim?"
Yerimde kıpırdanmamla bana sarılan kollar daha sıkılaştı.
"Gitme. Kokunu benden uzaklaştırma..."
Sesin Melih'e ait olduğunu anlayıp ona daha çok yaklaştığımda başım göğsüne denk geldi.
Biz ne ara odama gelmiş ve uyumuştuk?
᪥᪥᪥
BİTTİİİİ
Bölüm nasıldı?
Dediğim gibi kısa ama çabuk bölümler gelecek. Sınav haftası bitince bomba gibi olacağız!
Hepinizi çok çok seviyorum sınavlarınızın iyi geçmesi dileğiyle...💗💗💗💗💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi
ChickLitKlasiklerden biraz daha uzak olan bir abiler kitabıdır. Şimdiden iyi okumalar ^^ ^ᴥ︎︎︎^ Bir anda kapımın tıklatılmasıyla yataktan doğruldum ve "Girebilirsin." dedim. Abim kızarık gözleri ile içeriye girdiğinde aceleyle ayağa kalktım ve abimin ya...