Bu gün yeni evimize taşındık sonunda o eski mahalleden kurtulmuştum. Kendimi tanıtayım ben Soon Yunjin 17 yaşındayım annem Koreli babam ise İngiliz ancak ben Kore'de doğdum. Eski okulumdan pek memnun değildim orada sürekli dışlanıyordum sebebi ise babamın İngiliz olmasıydı. Yeni ev yeni mahalle yeni hayat demekti benim için. Kendi dış görünüşümü tanıtırsam beyaz tenli, büyük ela gözlü, kahve saçlı kalp şeklinde ve dolgun dudaklı zayıf 1.65 boylu sevimli biriyim.
Neredeyse 8 yıldır boks ve tekvando yapıyorum. Şu ana kadar birçok turnuvaya katıldım ve bokstan 73 tekvandodan 60 madalyam var. Ama bu boksör yanımı kimseye göstermemiştim. Arada sırada ailem den gizlice düelloya giderim. Eşyaları yerleştirmeye yardım ediyordum. Neredeyse işimiz bitmişti hızlıca kendimi yatağıma attım bu gün çok yorulmuştum. Telefonum çalıyordu yakın arkadaşım Shuhua arıyordu açtım.
Shuhua: Selam eşya taşıma işlemi bitti mi?
Yunjin: Evet bitti ama bende bittim
Shuhua: Keşke beni çağır saydın
Yunjin: Birşey olmaz zaten bitti
Shuhua: Sana güzel bir haberim var
Yunjin: Nedir?
Shuhua: Yakında bizde oraya taşınıyoruz annemi ve babamı ika edebildim
Yunjin: Yes be... Bizi kimsenin ayıramayacağını biliyordum
Shuhua: Neyse benim işim çıktı sonra görüşürüz tatlım
Yunjin: Sonra görüşürüz aşkım
Telefonu kapattım. Kısa sürede kendimi uykunun kollarına bıraktım. Annem beni uyandırdı yemeğimi yedim ve telefonu elime aldım.
Annem: Saat kaç?
Yunjin: 18.30
Annem: Baban ile hadi git ve okul formasını al
Yunjin: Ah doğru forma unutmuşum
Annem: Tamam hadi gidin
Formanın pantolon bedeni bana baya uzun geliyordu onu kısaltmak için terziye gitmiştik. Evet şimdi diyorsunuz etek ne güne? Kışın etek giymem pek mümkün olamayacağı için pantolon da almıştım. Babam ile terziye gittik pantolonumu alıp eve gittik. Aşırı yorgundum bunun için uyudum ve alarmı saat 06.20'ye ayarladım. Alarmın sesi ile hemen uyandım üniformamı giydim ve ardından makyaj yapmaya başladım. Pek makyaj yapmazdım gloss ve biraz allık sürdükten sonra aşağı indim saat 07.10 olmuştu bile okula babam bırakacaktı. Kahvaltı yaptım çantamı aldım annemi öpüp arabaya bindim.
Babam: Heyecanlı mısın?
Yunjin: Evet hemde çok
Babam: Umarım dönem ortası gelmen seni zorlamaz
Yunjin: Pek sanmıyorum
Okula varmıştık babamı öpüp okula girdik. Direk müdür'ün odasına girmeye karar verdim kapıyı tıklattım.
Müdür: Gel
İçeri girdim.
Yunjin: Günaydın efendim ben yeni geldimde sınıfımı öğrenecektim
Müdür: Günaydın isimin ve soy ismin?
Yunjin: Soon Yunjin
Müdür: Bakıyorum
Bana baktı gülümsedi ve bilgisayara baktı.
Müdür: Şimdi bir öğrenci çağıracağım o seni sınıfına götürür... Nöbetçi öğrenci gel buraya!
Diye seslendi içeri bir kız girdi.
Müdür: 11-C'den Han Jisung'u çağır
N.Ö.( Nöbetçi Öğrenci): Tamam efendim
Kız gitti birkaç dakika sonra yanında çok sevimli bir çocukla geri döndü.
Jisung: Beni çağırmış sınız
Müdür: Evet Jisung bu yeni öğrenci sizin sınıftan ona sınıfı göstermeni ve ardından okulu gezdirmeni istiyorum
Jisung: Ama efendim neden ben onca öğrenci arasında
Müdür: Belki şu kız ile iyi anlaşırsın ve zorbalık yapmayı bırakırsın diye
Zorbalık mı?
Jisung: Tamam efendim
Benim kolumdan tuttu ve odadan dışarı çıkartı. Hiç konuşmadık ve ardından sınıfa getirdi beni ben boş bulduğum bir yere oturdum. Ders başladı.
Hoca: Bu gün aramıza bir öğrenci daha katıldı kendini tanıt
Ayağa kalktım ve konuşmaya başladım.
Yunjin: Merhaba ben Soon Yunjin 17 yaşındayım yarı İngiliz yarı Koreliyim ve Great Student Lisesinden geliyorum
Benim eski lisem iyi bir liseydi ama beni sevmezlerdi orada sadece Shuhua'm vardı beni seven. Herkes bana bakıyordu geri yerime oturdum. Aralarında konuşmaya başladılar.
Hoca: Heyy hadi dersi dinleyin dersimiz İngilizce Yunjin İngilizce seviyen kaç?
Yunjin: C1 ile C2 arasında
Hoca: Güzel hadi derse geçelim
Ders bittikten sonra telefonumu alıp oynamaya başladım yanıma bir kız oturdu ve elini uzattı.
Kız: Merhaba Yunjin ben Soyeon
Yunjin: Merhaba Soyeon memnun oldum
Soyeon: Bende
Soyeon gerçekten güzel ve iyi bir kızdı onunla konuşmak beni mutlu ediyordu. Sınıftakiler tek tek soruyordum sıra Jisung'a geldi.