Jisung'u aramak istesede aramamıştı çünkü Jisung'un ondan nefret ettiğini düşüyordu. Bu düşünce tamamen yanlıştı ama Yunjin'in böyle düşünmeye hakkı vardı. Jisung iyileşmiş bu gün geri çalışmaya devam edecekti. Yunjin sabah hemen hızlıca şirkete gitti. Şirkete vardığında ilk dersi Jisung'a idi onu beklemeye başladı. Jisung çok geçmeden odaya girdi.
Jisung: Günaydın Yun
Yunjin: Bay Han bana Yun demeyin ben sizin neyinizim ki bana 'Yun' deme gereği duyuyorsun bana sunbea veya isminle hitap edin lütfen
Jisung: Şey üzgünüm Yunjin
Yunjin: Sorun değil biz derse geçelim
Ders boyunca Jisung samimi olmaya çalışıyor Yunjin ise buna engel oluyordu. Ders sonunda bitebilmişti ders biter bitmez Jisung hemen konuşmaya başladı.
Jisung: Yunjin neden böyle yapıyorsun?
Yunjin: Neden mi?... Sen sebebinin iyi biliyorsun Han Jisung
Jisung bir süre düşündü o yazdığı mesaj aklına geldi.
Yunjin: Eğer düşünme fastın bittiyse gidebilir miyim?
Jisung'u iterek odadan çıktı hemen yakın arkadaşı Soobin'in yanına gitti. Jisung ise oda Changbin'de akıl alacaktı.
Yunjin: Soobin müsait misin?
Soobin: Evet gel
Yunjin dinlenme odasına gitti.
Yunjin: Jisung bana yakın olmaya çalışıyor ama ben engelliyorum sence bu doğru mu?
Soobin: Sen bana olayları en başından anlat zaten bu günler bı garipsin
Yunjin derin bir nefes verdi.
Yunjin: Ben sana demiştim ya Jisung hasta diye işte ben iş çıkış ona mesaj yazdım geçmiş olsun diye hatta ben sana direk mesajları okutayım
Telefonunu açtı mesajlaşmaları gösterdi. Soobin okuduktan sonra baya şaşkındı.
Soobin: Bence bu çocuk tribi hak ediyor
Bu sırada Changbin ve Jisung'da konuşuyorlardı.
Jisung: İşte durumlar böyle bana trip atıyor
Changbin: Hak ediyorsun düşünsene senin Yunjin'e söylediklerinin Yunjin sana söylüyor
Jisung: Nasıl gönlünü alabilirim sence?
Changbin: Basit bir özür dile bide onun sevdiği şeyleri al... Doğum günü veya tanıştığınız günü falan hatırlıyor musun?
Jisung: Kasım'da tanıştık doğum günü ise... Hah hatırladım 17 Haziran
Changbin: Bu gün ayın bekle bakayım 14 Haziran tamam 3 gün var hazırlık yapalım büyük ihtimalle gönlünü alabilirsin böyle
Jisung: Aklınla bin yaşa Changbin sonunda beynini kullanmaya başladın
Changbin: Artık bana bir biftek ısmarlarsın
Jisung: Tamam bu gün seni biftek yemeye götüreceğim
Yunjin Jisung'a karşı nasıl davranacağını bilmiyordu ama ona karşı samimi olmaycaktı. Sonunda işi bitmişti oldukça yorgundu eve gider gitmez hemen uyudu.
Sonunda Changbin ve Jisung'un beklediği gün gelmişti bu gün Yunjin'in doğum günüydü. Herşey tamamen hazırdı Jisung Yunjin'in doğum günü için Soobin, Shuhua, Soyeon'u çağırmıştı ve onlarda tanıdıkları yakın arkadaşı varsa çağırmalarını söylemişti. Bu gün Soobin ve Jisung şirkete gitmemiş Soobin hasta olduğunu ve akşam saat 19.00 gibi kendi evine gelmesini söylemişti. Ev güzelce süslenmiş pasta hediyeler hepsi tamamen hazırdı. Davetliler Eunwoo, Soyeon, Shuhua ve Kai idi. Soobin ve Jisung ev sahibi sayılıyordu.
Akşam olmuştu Yunjin hemen Soobin'in yanına gitti Soobin kapıyı açmamıştı. Hemen Soobin'i aramaya karar verdi.
Yunjin: Soonie kapıyı açar mısın?
Soobin: Yunnie kapının yanındaki saksının altında anahtar var çok halsiz hissediyorum kendimi
Yunjin: Tamam
Yunjin telefonu kapattı. Saksının altındaki anahtar ile kapıyı açtı odaların hepsinin ışığı kapalıydı rastgele bir odaya girdi.
Herkes: SÜPRİZ!
Yunjin olduğu yerde dona kalmıştı. Kendi fotoğrafının olduğu bir pasta duvarda 'İyi Ki Doğdun Yunnie' yazıyordu. Herkese tek tek sarıldı Jisung'da dahildi.
Yunjin: Hepinize çok teşekkür ederim kim bunu planladı hepinizi kim topladı buraya? Soobin sensin değil mi?
Soobin: Ben değilim Jisung planladı hepsini
Yunjin: Cidden sen mi planladın?
Jisung: Evet ben planladım Yun pardon Yunjin