Üç hafta sonra
Sevdiği kedi ile gülen Felix kedinin sarı tüylerini okşadı. "Sen çok güzelsin ama" diyerek çenesini kaşıması ile kedi hoşuna giderek başını kaldırdı.
Marketin önünde sarı tüylü kediyi sevmeye devam ederken Minho marketten çıkmış, sarışının yanına adımlamıştı.
Onun kediyle olan görüntüsü ile gülümsedi. "Geldim güzelim" demesi ile Felix hızla başını kaldırıp gülüşünü büyüttü.
"Hoşgeldin! Bak çok tatlı değil mi?" diye sordu. Minho da onun gibi yere çöküp kediyi sevdi.
"Gerçekten çok tatlı" diyip kediyi kucağına çekerken Felix güldü. Minho belli etmek istemese de kedileri çok seviyordu.
Biraz daha kediyle zaman geçirmiş, yerden kalkıp ilerlemeye başlamışlardı.
Arkadaşları ile parkta buluşacaklardı. Kararmaya başlayan havada birleşik elleri ile ilerlerken "Diğerleri gelmiş mi?" diye sordu Felix.
"Changbin ve Jisung gelmiş sadece"
"Aşk kuşları ya biraz yalnız olmak için erkenden konuyorlar" diyerek göz devirdi Felix. Minho gülmüş saçlarından öpmüştü.
Bu üç hafta boyunca Felix Minho'nun ağzından çıkan her kelimeyi dinlemiş, birbirlerine konuşma hakkını vermişlerdi.
Şimdi ise birbirlerine daha sıkı olan bağları ile parka gelmişlerdi. Felix jisung ile sarılmış onların karşılarına oturmuşlardı.
Diğerlerinin de gelmesi ile ekip tamamlanırken uzun zamanın sonunda hep beraber olmalarının acısını çıkarıyorlardı.
"Of Seungmin ve Chan bile oldu. Çok mutluydum!" diyen Felix sırtını Minho'nun göğsüne yasladı.
Chan gülüp kolunu Seungmin'in omzuna atmış, Seungmin ona sığınmıştı.
"Oğlum çok güzel oldunuz lan" diyen Changbin ile Seungmin göz devirdi. "Teşekkür canım".
Jeongin iç çekip sarmaş dolaş olan Felix ve Minho'ya baktı. "Felix azıcık bire trip atmadın mı şu kediye?"
"Neler diyor senin ağzın" diyen Minho ile hepsi güldü. Felix omuz silkti "Her şey ortada herşeyi konuştuk. Ayrı kaldığımız sürede zaten yeterince acı çektik".
Onların yaşadıklarına şahit oldukları ile altı gençte sesszice onu dinledi.
"Tüm o acılarını üzerine yeniden beraberiz. Yarın ne oluyor bilemiyoruz ve bu süreçte hiç birşey için geç kalmamız gerekiyor. Şimdi ben Minho'yu hemen nasıl affermeyim"
Sonda Minho'nun yüzünü mincirması ile arkadaşları güldü. Minho gülerek başını geriye itmiş sevgilisinin dudaklarına öpücük kondurmuştu.
Hyunjin'in bakışları Felix'in sözleri ile Jeongin'e kayarken iç çekti.
"Biraz yürüyelim mi?" diye soran Minho ile Felix başını salladı. Arkadaşlarına haber verip kalkarken birleşik elleriyle parkta ilerlediler.
"Beni gerçekten affediyorsun değil mi?" diye soran Minho ile iç çekip ona döndü.
"Evet Minho, bunlara sebep olan kişi babandı ve sen ona karşı gelerek benim yanıma geldin tekrar. Sen olmadan benim için hiç bişey yolunda gitmeyeceğini de zaten anladım. Bu yüzden aklında hiç bir şüphe olmasın tamam mı?"
Minho söğüt ağacının altına gelirken durdu, onunla beraber Felix de dururken sevgilisine kendine çekip kollarını minik bedenine doladı.
Saçlarından gelen hoş kokuyu vücuduna çekti. "Artık tekrar yaşadığımı hissediyorum" demesi ile Felix güldü.
Kollarını Minho'nun beline doladı, başını ise göğsüne sakladı. "Bu ağaçta her duygumuzda bizimle" demesi ile Minho.
Hala Felix'e sarılı haldeyken ağaca yaklaştırdı bedenlerini. Kendi baş harflerinin kazılı olduğu yere bakarken "Of biz bunu neden yaptık ki açımıştır canı" dedi Felix dudak büzerek.
Minho çenesinden tutup kendine çevirerek öptü dudaklarını. "Düşünceleri halini yerim senin"
Felix göz devirip "Sende ne desem bunu diyorsun ki" demişti.
"Evet çünkü her selam verişine, veda edişine, seni seviyorum demene aşığım. Her yönüne her hareketine aşığım. Küçük detaylarına, sessizce insanlara yardım etmene aşığım".
Ellerini sarışının beline indirdi. "Küçük bir kalbin var ve onda dünyaları taşıyorsun. Ben gerçekten seni seviyorum"
Felix dolu gözleriyle gülümsedi, sıkıca boynuna sarıldı. "Bende seni seviyorum, her detayını seviyorum senin".
Bir süre birbirlerine sarılmış ayrıldıkları zaman yürümeye devam etmişlerdi.
"Bu arada, tabi kabul etmek zorunda değilsin, senede beraber yaşama zamanı gelmedi mi?"
Bir anda kurduğu cümleler ile Felix şaşkınlıkla ona baktı. "Ciddi misin?" demesi ile Minho başını salladı.
"Ben yalnızca seninle olmak istiyorum Felix. Seninle beraber. Hızlı olduysam üzgünüm ama ben tekrar ayrılmak istemiyorum daha da yakın olmak istiyorum sana".
Felix onun elini okşadı "Hayır hayır, bende seninle yaşamak istiyorum Minho. Bunu her zaman istedim, biz zaten yaklaşık üç dört yıldır beraberiz"
Rahat bir nefes alan Minho güldü. Minho kolunu sarışının omzuna atıp yürümeye devam ederken "Of çok heyecanlandım şimdi. Evimde bıcır bıcır gezen bir sen olacak".
Felix utanıp omzuna vururken güldü Minho. Eline telefonunu alıp "Bu arada" derken bir fotoğraf açtı.
Felix fotoğrafa bakmış, her zaman üniversitenin orada sevdikleri üç kediye baktı.
"Bu üçünün yeni bir aileye ihtiyacı varmış, en çok da bizi istiyormuş bebişler. Hm bu üç bebise yerimizi var mı?"
Felix mutlulukla Minho ya dönüp boynuna sarıldı. "Tabiki var! Bebişler ya" dedi mutlulukla zıplayıp.
Minho gülüp beline sarılmış sevgilisini etrafında döndürmüştü.
"Çok mutluyum! Gerçekten sonunda seninle çok mutluyum" dedi Felix. Minho sessiz kalmış sadece dudaklarını birleştirmişti.
---
😭😭😭🤍
Baysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Those Eyes // Minlix ✓
Fanfiction| Texting-Düz yazı 'Ve ben sana, sen benden ayrılırken tekrar aşık oldum' "Her selam verişin, her veda edişin her 'seni seviyorum' deyişin..." Minlix Binsung Hyunin Chanmin