-Dinlediğine göre herşeyi biliyorsun.
-Evet biliyorum.
Deniz bana ne yapmam gerektiğini anlatsa da benim aklıma hala o-hoslandığım-çocuktaydı. Adını öğrenmem gerekirdi. Ders zil çoktan çalmıştı. Deniz beni dürterek sınıfa girmemiz konusunda uyardı. Zaten kapıdaydık ama sınıfta sayılamazdık. İçeri girdik. Ders başlamıştı fakat dikkatimi çeken birşey vardı. O çocuk. O çocuk sürekli olarak bana bakıyordu. Kendini çok kötü hissetmeye başlamıştım. Karnıma ağrılar girip duruyordu. Hoca sınıfa bir soru yöneltti.
-Ödev kontrollü yapmak isteyen varmı?
Adını öğrenmem için yapmam gerekir diyip hiç düşünmeden elimi kaldırdım ve tabiki ben seçildim. İlk ödevimiz verilmişti, fazla değildi basit bir şeydi 10 dakikayı geçmezdi. Teneffüs zili çaldı Deniz ile beraber dışarı çıkıp dolaşmaya başladık. Tâki önümüzde iki erkek görünceye kadar. Olamaz! Bunlar onlardı.Hoşlandığım çocuk ve arkadaşı! Deniz biraz sert bir kızdı.
-Ne oluyo?! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?
Diye sertçe çıkıştı. Karşımızdaki çocuklar şaşırmış olacakki bakakaldılar.
-İçin rahat olsun diye söylüyorum. Ben artık seni sevmiyorum sıkıntı etmene gerek yok-arkadaşı-
Ne! Bu çocuk neler söylüyordu böyle. Daha iki teneffüs öncesine kadar benden hoşlanan çocuk artık beni sevmediğini hatta sevgilisinin olduğunu söylüyordu. Ne oluyordu, bu ne demekti? Aklımda bir sürü soru.....• Hoşlandığım çocuğun ağzından•
Şuan çok masum duruyordu. Ne olduğunu anlayamamıştı. Bunları planlamam iyi olmuş gibiydi. Ondan çok hoşlanıyordum. Bunu arkadaşımı öne atarak denedim. Birinden hoşlandığını söyledi. Umarım o kişi benimdir.Bir dakikalığına kafamı kaldırdığımda ela gözleri gözlerimi buldu. Sadece bakışıyorduk ama benim içim gidiyordu. Bıraksalar bir ömür boyu bakardım gözlerine. Yanındaki kız hayır hayır bunu yapmamalıydı. Hoşlandığım kızı dürterek kızgın bi gözle baktı. Birşeyler söylemem gerekiyordu.
-Bence sınıflara geçelim
Derken zil çaldı ve sınıflarımıza girdik ders başlamıştı ama ben dersi dinleyemiyordum. Arkadaşı onu güldürüyordu, ben ise onun güldüğünü görerek mutlu oluyordum.