Otobüs durağında oturuyorduk, bekliyorduk. Yurtta kalıyordum ama bugün Deniz'in evinde kalıcaktık. Otobüs gelmemişti. Böyle giderse geç kalıcaktık. Bu şehirde oturan bi abim vardı. Abim gibi görürdüm kendisini o da beni kardeşi olarak görürdü. 18 yaşındaydı ve ehliyeti vardı. Tabii ki de arabasıda. Onu aradım gelebileceğini söyledi. 5dakika sonra geldi. Kızlarla beraber arabaya bindik. Muhabbet ediyorken dikkatimi birşey çekmişti. Yola çıktığımızdan beri arkamızda olan o siyah araba... Abime söyledim biraz yolu uzatmamız gerektiğini söyledi. Burası İstanbul'du sağı solu belli olmaz dedi. Bi ara sokağa girdik. Hayır hayır çok yanlış yaptık!...
Önümüzü kestiler, arkamızı da...
Gördüğm kadarıyla 10 kişilerdi daha arabada varsa onu bilememem. Ama birşey daha dikkatimi çekti. Hepsi bana bakıyordu. 10 adamın hepsi bana bakıyordu! Ne ayaktı bunlar böyle? Herkes baya korkmuştu. O da ne! Arabadan o çocuk çıktı! Osman!!!
Arabadan indim.
-Ne yaptığını sanıyorsun sen çek şunları
-Çekicem gülüm, kızma hemen.
-Bana bak adamlarının hepsini yerle bir ederim anladınmı?! -Dövüş alanında ileri düzey eğitim aldım-
-Bebeğim biraz sakin olsan diyorum. Gelecekteki eşine birşey olmasın sonra:)
Bak bak gelecekteki eşmiş ağzının ortasına geçireceksin. Elini uzattı
-Elif geçen sefer tamamlayamamıştım
Benimle sevgili olurmusun?
Artık sıkılmıştım bu hallerinden yzüne bir tane yapıştırdım. Arkamdan büyük bi alkış koptu. Arkamı döndüm bunlar bizimkilerdi.
-Pü sana Osman, Mert ne güzel nazikdi birde kendine bak serseri!
Dedi deniz. Osman aşırı sinir olmuştu.
-Gerektiği yerden cevabı aldığına göre hadi artık çek şu arabalarını.
Deyip arabaya bindim.
Abim arabayı bilmediğim bir yola sürdü.
Ama bir yerde tanıdım. Burası benim en sevdiğim pastaneye giden yoldu. Bir dakika ne oluyordu burda?.