six

3K 123 490
                                    

sabrınız ve ilginiz için çoooooooook teşekkür ediyorum, sevgiler 🩷🩷🩷

-

Kendi beğendiğim gelinliğin ölçülerini aldırmış, kıyafetlerimi giyip oturmuştum. Nurhan hanımefendinin teşrif etmesini bekliyorduk, aslında hiç umursamadan çıkıp gitmem en mantıklısı olurdu ama öyle yapmayacaktım. Buraya gelsin istiyordum, fena halde kavga etmek istiyordum. Onun yüzünden annemden tokat yediğim gerçeğini bir türlü sindiremiyor, o tokadın hesabını sormak istiyordum.

İkbal ablam durmadan beni sakinleştirmeye çalışıyor, tatsızlık çıkarmamamı tembihliyordu ancak artık kimseyi dinlemeyecektim. Elif abla ise sabahtan beri Gamze ablayla tartışıyordu ortalığı karıştırdığı için, Nurhan'ın onunla değil de Gamze abla ile konuşmasına ayrı bir gıcık olmuştu. Kimsenin derdini kendi derdim edinmiyor, sadece müstakbel karımı bekliyordum. Patlamak üzereydim.

Dakikalar sonra ayakkabılarının topuğunu zemine vura vura içeri giren, suratına bakınca bile tüylerimin ürperdiği kadınla göz göze geldiğimizde anında ayağa fırladım. Hızla üzerime yürüyüp "Ne kadar gerizekalı bir kızsın ya sen, bunca işimin gücümün arasında bir de seninle mi uğraşacağım!" diye bağırdığında çalışanlar da dahil olmak üzere herkes sus pus olmuştu. Yüzüme sıçrayan tükürüklerini elimin tersiyle kurularken gözleri dudağımın kenarındaki yaraya kaydı. Kenardaki vazoyu kaptığım gibi kafasına geçirirsem her şey hallolacaktı sanki.

"Asıl sen ne kadar gerizekalı bir kadınsın? Bir müsaade et de kendi gelinliğimi kendim seçeyim."

Çatık kaşları her saniye biraz daha çatılırken çenemden tuttu ve kısık bir sesle "Bu ne?" diye sordu. Gözleri bir gözlerime, bir dudağımdaki yaraya kayarken bütün samimiyetsizliğimle gülümsedim ve "Seninle evlenmek istemiyorum diye annemden tokat yedim, nasıl ama?" karşılığını verdim. Cevabımla birlikte bir şey söyleyecekmiş gibi araladı dudaklarını, şaşkınlığı kara gözlerinden okunuyordu. Bir an bakakaldı suratıma, ardından baş parmağıyla yaranın üzerinden şöyle bir geçerken "Tamam, istediğini seç." dedi. Birdenbire geldiği gibi dönüp gittiğinde arkamdaki seyircilere döndüm ve "Zerre kadar umurunda değilim gördüğünüz gibi." diye konuştum. Nasıl bir tepki vermesini beklediğimi bilmiyordum ancak böyle bir kayıtsızlık beni bile şaşırtmıştı.

Nihayetinde benim istediğim gelinliği ona uygun bir duvakla birlikte seçtik, ölçüleri zaten alınmıştı. Oradan çıkıp ayakkabılarımı ve diğer ihtiyaçlarımı da aldıktan sonra işimiz bitti, yemek yedikten sonra arabaya binip dönüş yolculuğuna koyulduğumuzda başımı cama yaslayıp dışarıyı seyretmeye başladım. Sabahleyin nikah işlemleri için kimliğimi Elif ablaya vermiştim. Eve girer girmez odama kapandım, kimsenin yüzünü görmek istemiyordum.

Yıllık iznimden kullandığım için düğüne kadar işe gitmeyecektim, sonrasına izin verecekler miydi onu da bilmiyordum zaten. Ben hiçbir şey bilmiyordum artık.

Az sonra Delal ablam girdi içeriye, "Yine kapattın kendini odaya." dediğinde cevap vermedim. Telefonumla oynamak bile kafamı dağıtamıyordu artık, beynimdeki düşüncelerin ağırlığı nefes almamı zorlaştırırken öylece boş boş duvarı seyrediyordum. "Sizden önce Nurhan geldi, ortalığı birbirine kattı." dediğinde bakışlarım ona dönmüştü.

"Niye gelmiş?"

"Anneme kızmaya. Sana vurdu diye."

Hayret, demek ki kendisi sandığım kadar umursamaz değilmiş. İşin acısı beni kendi annem ya da aile üyelerim değil, hayatıma birkaç gün önce giren Nurhan savunmuştu. "Öyle mi, ne güzel." karşılığını verdikten sonra kafamı tekrar yastığa bıraktım, ablam iç çekerek odadan çıktığında gözlerimi yumdum. Birinin, onun benim için bir şey yaptığını öğrenmek kalp atışlarımın hızlanmasına sebep olmuştu. Uyuyamayacağımı biliyordum, uzanmaktan başka yapacak bir şey bulamıyordum. Hayatım birdenbire tepetaklak olmuş, yokuş aşağı giderken ben sadece seyrediyordum.

false starts × g&gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin