Bölüm 2

11 2 0
                                    

Soru işaretleriyle dolu koca bir günün sonunda beni yalnız bırakmışlardı. Kimse bir şey açıklamadı ben de fazla samimi olmak istemedim, sonuçta beni kaçırdıklarını söylemişlerdi.

Bana oda olarak ayırdıkları yere gittim. Sağ tarafta bir yatak, solunda bir giysi dolabı ve yanında çalışma masası vardı. Çalışma masasına doğru yürüdüm. Bilmediğim yabancı bir dilde (İspanyolca) bir defter vardı. Günlük falan olabilir mi? Daha fazla kurcalamak istemedim. Yatağıma doğru yavaş adımlarla gittim ve uzandım. Tavana bakıp tüm bu olanları düşündüm. Keşke birazcık hatırlasaydım olanları. Odanın loş ışığında yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu.. Güzel bir uyku iyi gelecekti.

***

''Anne!'' diye bağırdım. 

''Kaç!'' dedi. 

Anneme baktığımda kıvranıyordu. Kulağı, parmakları, dili.. koparılmıştı.
Olamaz..

''ANNE!'' diye bağırdım bir kez daha. 

Annem kan ağlayan gözleriyle bana bakmak istiyordu. İyi olduğumu bilmek istiyordu. Tüm bunlar benim suçumdu. Sessizce mırıldandım ''intikamını alacağım anne..'' ve oradan kaçtım. Uzun bir koşunun sonunda uçurumun kenarına gelmiştim. 

Aşağıda cesetler bana bağırıyordu. ''Sen yaptın, hepsi senin suçun!'' korkuyordum..

Birden bir ses duydum ve bir ses daha. Sesler artıyordu. Gözümden yaşlar geldiğini hissediyorum. Yanağımda bir ağrı hissettim. Tokat yediğimi biliyordum. Etrafıma baktığımda 3 kişi gördüm. Beyaz saçlı kadın, Burak ve kötü bakışlı adam. Korkmuş gözleri ile bakıyorlardı. 

''Annem nerde?'' diye sordum.

''Hafızan mı geri geldi?'' diye sordu kötü bakışlı adam. 

''O şuanda hassas Ted saçma sorular sorma.'' dedi beyaz saçlı kadın.

Annem ölmüştü. Hatırlıyorum! Annemin çığlıklarını, çaresiz bakışlarını..

''Beni yalnız bırakın.'' dedim. 

Korkmuş gözleri gitmişti, yerini şaşkınlık almıştı.
Ne olduğunu anlamadan çıktılar. Bu sikik hafıza çok zoruma gidiyordu. Annemi düşündükçe gözlerimden yaşlar aktı ve yaşların yerini sessiz bir uyku aldı.

Ölü doğanlar ve ölü yaşayanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin