Takdir-i ilahi

4.bölüm

Odamın kapısı aniden açıldığında sıçrayarak uyandım
"kızım saat kaç oldu yaaa hala uyuyorsun bu sefer bittik, ders ziya hocanın!!! "

Buğlemin ne dediğini bile idrak edemeden ziya hoca lafı beynime bir mızrak gibi saplanmıştı.
Arkadaşlar ziya hoca deliydi, DELİİİ
Ve takıntılı olduğu birileri varsa o da mutlaka bizdik.

Hemen yataktan fırlayıp lavaboya koştum.
Bu sırada buğlem söylene söylene kıyafetlerimi ayarlıyordu.
Işık hızında işlerimi halledip banyodan çıkmıştım.

"kaç dakika var dersin başlamasına?"
buğlem saatine bakarak konuştu

"15 dakika!"
Ben hızlıca üstümü giyerken buğlem dün çalışmak için masama çıkarttığım kitapları çantama koyuyordu.
Ahh ahh şu kızda olmasa, helal olsun Valla her gün bıkmadan arkamı topluyordu
Canım kardeşim kxöcöxşxxş
"çocuklar nerede, gittiler mi?"

" saçmalama kızım seni almadan nereye gitsinler, kapıda bekliyorlar"
Ohoo hep birlikte yandık desenize
Koştura koştura alt kata indiğimizde şöyle bir etrafa bakındım.
Babam zaten işteydi, annem ise kafede olmalıydı.
Masanın üzerinde ki kahvaltıyı gördüğümde artık herşey çok geçti.
Canım anam hem işe gidiyordu, gitmedende bana kahvaltı hazırlamıştı.
Ya ben bu kadını sevmeyeyimde ne yapayımmm. Kapıdan çıktığımızda bahçeyi geçerek dışarı çıktım. Çocuklar motorların üzerinde bekliyorlardı.
Kendi motoruma doğru yöneldiğimde
Yahya'nın sesi ile ona döndüm

"kardeşim dersin başlamasına 5 dakika kaldı, 50 cclik motorla ikinci derse bile yetişemezsin. tak şunu bin arkama"

Bana doğru attığı kaskı tutup hemen arkasına geçtim.
Canım motorum sen bunları duyma
Şaka bunlar zşxödlcldxpsşsş
Buğlemde ömerin motoruna binince hemen motorları çalıştırmışlardı.

Biz gitsek muhtemelen 20 dakikada gideceğimiz yolu 5 dakika içerisinde bitirmiş motorları okulun kapısının yanına parkedip koşarak okula girdik.
Resmen koşuyorduk,konu başka bir ders olsa kılını kıpırdatmayacak Ömer bile baya bir hırsla yetişmeye çalışıyordu.
Öğrenciler şaşkın şaşkın bize bakarken uçuşan şalımı tutmaya çalışıyordum.
Sınıfın kapısına geldiğimizde hepimiz nefes nefeseydik.
Kapı açıktı Veee ziya hoca yoktu.

"yetiştik yesss bee"
Buğleme dönüp sevineceğim sırada koridorun başından gelen prensesimiz ile herkesi çekiştirmeye başladım
"ziya hoca geliyor, çabuk sınıfa girin!!!"

Her zamanki gibi en arkaya Yahya ve Ömer bir önlerine biz oturmuştuk
Hepimiz çantlarımızı çıkartırken ziya hoca içeri girmişti.
Sertçe gözüyle sınıfı taradığında bizi görmesiyle kaşları havalanmıştı.
Yahya arkadan ayağıma vurduğunda hocanın yüz ifadesne bak dediğini anlamıştım.

"sonunda birileri dersime erken teşrif edebilmiş, hayırdır bir şeymi oldu?"
Ömer sanki koşmaktan kızarmamış gibi rahat rahat konuşmaya başladı.

"ne sandınız hocam, kaç dakikadır sizi bekliyoruz. Konu sizin dersiniz ise yakar yıkar yetişiriz"
Tabi efendim cmfkcmdxlxş
Sınıftan ziya hocayı seven kimse olmadığı için sesini çıkaran olmamıştı.
Hoca biraz sonra derse başladığında buğlem ile birbirimize bakıp rahat bir nefes vermiştik.
Yaklaşık on dakika sonra her zamanki gibi ziya hoca ders hariç herşeyi konuştuğu için, bu seferde komşularını anlatıyordu.

Buğleme baktığımda elini yanağına yaslamış dinliyor gibi gözüksede baya baya uyuyordu.
Hayır daha ders başlayalı on dakika olmuş, adam bize büyümü yapıyordu acaba?
Herkesin bir uykusu geliyordu.
Çocuklara bakmak için arkamı dönmüştüm Yahya telefonu ile oynarken, Ömer boş boş hocanın yüzüne bakıyordu.
İçinden önümüzdeki motor yarışlarını düşündüğüne eminim ama kanıtlayamam.
Bakışları bana döndüğünde konuştum
"motor yarışlarını düşünüyorsun değilmi?"