2. Bölüm

89 21 24
                                    

UYARI:Burda geçen bir bişey gerçek değildir. Hepsi hayel ürünüdür!

YAZIM YANLIŞLARI OLABİLİR.

İYİ OKUMALAR DİLERİM!

Kayıplar.

İnsan sevdiği birini biran da kaybedip ve bunu engel bile olamaması, ne kadar acı ama dimi?

Bunu bazen bir çocuk, bir anne,baba ve bir çok kişi yaşar. İnsan ne Yaşarsa yaşadığı şeylerle güçlenirdi.
Bende o insanlardandım.

Çocuk yaşta ölümle tanışmak zorunda kalmıştım. 13 yaşımda yeniden bana kendini hatırlatmıştı. Çocuk yaşım da hem ölümü hem kimsesizliği tatmıştım.

6 yaşımda annemi bir hastalıktan kaybetmiştim. Ah gül kokulu kadın.
Annem gül kokardı. Hata güller annem kokardı. Güller sanki annemin kokusunu taklit etmeye çalışırdı.

Annem gittikten sonra gülleri de onunla beraber gitmiş geriye sadece kuru güller bırakmıştı. Ondan sonra bulduğum hiçbir gül onun gibi kokmaz olmuştu.
Ben annemin kokusuna Hasret büyümüştüm.

Annem gitmeden önce beni babama emanet etmişti. Hayatında yaptığı en büyük hata buydu belki de.

Babam.. ah benim kanıyan yaram.
Babam mükemmel bir eş ve mükemmel bir askerdi. O bir sat komutanı'ydı.
Çocukken hayran olduğum ünlüler gibiydi. Görüyordum ama onunla iletişime geçemiyordum.
Bana ne kadar yakın olsa da bir o kadar uzaktı.

Ataman Karatay mesleğini yapan en iyi askerlerdendi. Örnek alınması gereken bir askerdi.Örnek alınması gereken bir Baba değil.

Benim babam en iyi asker olabilirdi. Ama asla iyi bir baba olamadı.

Annem öldükten sonra onun kuralları devreye girdi. Karşısında bir çocuk var gibi değil. Bir asker var gibi davrandı.

Beni o kuralların içine koydu ve beni mahkum bıraktı. Ben çocukluk nedir bilmezdim. Yaptığım bir yanlışta onun cezasını çekerdi.

Ya kurallara uyup yaşayacaktım  ya da
Her hatam da beni daha da öldürmesine izin verecektim.

Bende ilk seçeneği seçmek zorunda kaldım. Boyun eğdim. Ne dediyse harfi harfine yaptım.

Bir süre sonra bunlar ona yetmemiş benden ümidi kesmişti. 10 yaşıma gelince beni amcanım yanına bırakmıştı.

Kara Alçın.

(Kara soyadını değiştirdi.)

Bana çocuk olduğumu yeniden hatırlatan Merhametli adam.
Amcam da babam gibi askerdi. Ama onun aksine mükemmel bir adamdı.

Babalığı hak eden bir adamdı. Çocuklara çok düşkündü. Bir tane kızı olmasını istemişti hep fakat bazen bazı istekler gerçekleştirilemezdi.

Amcamın çocuğu olmuyordu. Çocuklara düşkün adam bundan mahrum kalmakla lanetlenmişti. Her seferinde bir Umut denemişlerdi eşi ile ama maalesef hepsinin sonucu aynıydı. Ve amcamın ailesi onun üstünde baskı kurmaya başlamıştı.

Bir süre sonra da eşi pes etmiş ve amcanı terk etmişti. Sonra da birisiyle evlenmişti. Ve amcam ailesi tarafından reddedilmişti.

Ama amcam ondan sonra bir daha hiçbir kadının yüzüne bakmamıştı. Eşi onu bıraktığı halde ona sadık kalmıştı.

Ben onun evine geldiğinde Allah'ın bana bir hediyesi olduğunu anlamıştım. Merhametli Adam ona taktım lakabın karşılığını fazlasıyla vermişti.

Bana yeğeni gibi değil, çocuğu gibi bakmış kol kanat olmuştu.
Yeri geldiğinde baba gibi arkamda dağ olmuştu.Beni herkesten kıskanmıştı.
Nereye giderse beni de arkasından sürüklemişti.

Kanlı HilalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin