KÜÇÜK SPHAİ

UFAK FIRTINA

Odamın terasından gelen sesle gözlerimi açtım. Biraz kendime geldiğimde yastığımın altındaki telefonumu alıp Tanju abiye mesaj atıp telefonu tekrardan yastığımın altına koyup uyuyor numarası yapmaya başladım. Bir müddet sonra teras kapısının açılma sesi geldi içime derin derin oksijen çekip nefesimi tuttum. Ağzıma kapanan bezle yeni uyanıyormuşçasina tepki verdim bir süre sonra bayılmış numarası yaptım ağzımı kapatan adam bi süre daha öyle kaldı . Bayıldığıma inandığında bezi çekti beni kucağına alıp evin içinden çıkardı bir arabaya bindirmişti beni. Arabanın kapısını açıp beni arka koltuğa uzandırdı . Gözlerimi her ihtimale karşı açmıyordum. Bir ses daha geldi büyük ihtimalle arabaya binmişti. Bir süre bekledikten sonra arabayı çalıştırdı. Araba yolculuğu yaklaşık bir yarım saat gibi sürdü yada bana öyle geldi. Beni kaçıran adam .Adam diyorum çünkü baya kaslıydı. Beni kucağına alıp içeriye taşıdı . Beni en son bir sandalyeye bıraktı . Beni hala bağlamamıştı bu da onun beni hafife aldığını belli ediyordu. Gözlerimi yeni ayılıyormuşcasına yavaş yavaş açtım. Karşımda duran yani beni kaçıran adam Serkan Şahinin kardeşi Can Şahindi . Benim uyandığımı fark ettığinde yüzünde alaylı bir sırıtış belirdi. Bana biraz daha yaklaşıp konuşmaya başladı;
"Küçük Sphainin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum ! Desene yazık olacak" konuşması bitmemişti devam etti;
"Baran senin öldüğünü duyunca herşey yoluna girecek"
"Senin abin BARAN SPHAİ BENİM ABİMİN KATİLİ o yüzden kısasa kısas seni öldürdüğümde herşey yoluna girecek!"diye sözünü bitirince bu sefer benim yüzümde bir sırıtış belirdi ve bu sefer ben konuşmaya başladım;
"Beni öldürmenin asıl sebebi abinin ölümümü? Yoksa yıllar önce hoşlandığın kadının seni değilde baranı seçmesinin öcünü almakmı?"diyince canın suratındaki sırıtışın yerine sınırlı bir hal aldı.
"Sen bunu nereden biliyorsun?"
"Benim bunu bilmem ile ne alakası var?"dediğimde daha fazla sinirlenmişti belindeki silahı çıkartıp bana doğrultu.
"Son doğanı et küçük sphai!" dediğinde sadece güldüm
"Bence son duğasını etmesi gereken ben değilde sensin!"
"Ha bu arada abini baran değil ben öldürdüm"
"Sen.... "
"Aynen ben"
"Herkez beni çok yanlış tanıyor değilmi? " dediğimde sadece sustu.
Onun beni taşırken farketmediği brlimdeki silahı çıkartıp ona daoğrultum.
"Şimdi asıl sen son duanı et" dediğimde bir bana birde elimdeki silaha bakıyordu.
Konuşmadı sadece sesiz kaldı bu sesizliği bozan ise benim silah sesim oldu. Canı tam anlından vurmuştum şimdi ise kanlar içinde yerse yatıyordu.
İçeriye bir göz gezdirdim. Kimse yoktu beni hafife alarak yanına kimseyi almamıştı. Burdaki işim bitmişti depodan çıktığımda herzamanki gibi Tanju abi beni kapıda bekliyordu. Sabah sesi duyduğumda Tanju abiye mesaj olarak beni takip etmesini söylemiştim sağolsun bana yetişmiş. Beni gören Tanju abi yanıma yaklalıp;
"İyimisiniz küçük hanım? "
"İyiyim "" Şu içerdekini haledersin"
"Hallederim küçük hanım"
"Abim sabah çıkarken beni sormuşmu? "
"Sormuş efendim. Ayşe hanım uyuduğunuzu söylemiş" dediğinde sadece başımla onaylamakla yetindim çünkü çok yorgundum.
Tanju abileri orada bırakıp eve geçmiştim yorgun olduğum için odama çıkıp uyudum.