6 KÖSTEBEK

133 81 0
                                    

Genç adam bardağındaki içkisinden bir yudum aldı. Bir gözü karşısındaki şehir manzarasındayken diğer gözü ise telefonundaydı. Sıkıntılıydı ve endişeliydi. Sabırsızlıkla oflarken telefonu çalmaya başladı. Elindeki bardağı sertçe masaya koydu. Çalan telefonuna uzandı elleri.

"Başarabildi mi?" diye sordu koltuğa yerleşirken.

Karşı taratan boğuk bir ses geldi. "Şey... Aslında..."

Saatlerdir haber bekleyen genç adam öfkeyle bağırdı. "Başarabildi mi, diyorum sana. Tek cevap. Evet ya da hayır."

"Hayır..."

Aldığı bu cevapla kahkahaları yankılanmaya başladı. Bu kahkahaları sinirdendi. Hızla yerinden doğruldu. "Peki bana nasıl açıklamayı düşünüyor?"

"Aslında her şey ilk başta çok iyi gidiyordu. Fakat daha sonrasında ben de ne olduğunu anlayamadım."

Genç adam öfkeyle yeniden bağırmaya başladı. "Ne demek anlayamadın?" dedi ve hızla bardağı yere fırlattı. "Ben burada boşuna mı uğraşıyorum lan?" Küfürlerini sıralamaya çoktan başlamışken karşı taraf ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Sakin ol. Halledeceğiz, gerçekten. Bırak, o Bulut salağı her şeyin yolunda gitmeye devam edeceğini sansın."

Genç adam biraz olsun sakinleşebilmişti. "Nasıl oldu?" diye sordu koltuğuna yerleşirken. "Bulut, nasıl yarışa geri dönebildi?"

Telefondaki kişi bir süre sessiz kaldı. "Bir kız var. Birkaç gün önce ortaya çıktı..."

Genç adam bu sefer keyif kahkahalarına boğuldu. "Demek Bulut Aksoy yeni bir oyuncak daha kendine bulabilmiş. Tebrik ediyorum onu," dedi ve aklına bir şey gelmişçesine imalı bir şekilde sırıttı. "Kız sarışın mı, bari."

Karşı tarafta onun alaycı kahkahalarına kıkırdayarak yanıt verdi. "Tabi ki," dedi ve gülümsemesi yarıda kesildi," bu kız da bir şeyler var..."

Genç adam merakla kaşlarını çattı. " Ne gibi?"

"Bilemiyorum. O kız Bulut'un yeniden dönebilmesini sağladı. Sanki Bulut ile daha öncesinde tanışıyorlarmış gibilerdi. Çünkü hiçbir kızın Bulut da bu kadar bir etki yarattığını görmemiştim."

Genç adam düşünmeye başladı. Kimdi bu kız? "Adı ne?"

"Yıldız Güneş Duman..."

Bulut'un Güneşi, diye geçirdi içinden. "Peki. Söyleyeceklerin bu kadarsa kapatabilirsin."

"Bir dakika," diye karşıdaki ses onu durdurdu. "Sen ne zaman geleceksin?" sesi özlem doluydu.

"Çok yakında baby. Sadece o günü bekle." Karşıdan yanıt gelmesini beklemeden telefonu kapattı. O sırada gönderilen yeni fotoğraflara baktı.

Yıldız Güneş Duman ve Bulut Aksoy'un olduğu bir fotoğraftı. Sarılıyorlardı. Genç adam kızı incelemeye başladı. Güzeldi. Bulut işini biliyor, diye geçirdi içinden. Sarışın olan kızın saçları uçuşurken peri gibi yüzü ortaya çıkıyordu. Mavi gözleri adeta gökyüzünün ve denizin birleşimiydi. Zayıftı fakat fiziği oldukça güzeldi. Yine de bir o kadar kısaydı. Ekranı yaklaştırdı ve yavaşça fısıldadı; "Game over...

"Yıldız kalk, Şerife teyzene gideceğim. Kahvaltın hazır."

Gözlerimi ovuşturarak kalktığım sırada annem etrafta dolanıyordu. Saçlarım darmadağındı. Resmen göremiyordum. Yüzümü düşen tutamları geriye attım. "Anne Şerife kim?"

YAZ AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin