Bölüm 6 - Sır

7 3 0
                                    

İyi okumalar,

Acı.

Gözlerimi açmak için kendimi her zorladığımda bedenimi ele geçiren korkunç bir acı buna izin vermiyor ve içime çok derinden gelen korku zuhur ediyordu.

Yumuşak bir yerde yatıyordum ve aralıklarla bazı fısıltılar kulağıma geliyordu. Emin değildim fakat zaman zaman sevgili annem ve babamın konuşmalarına şahit olmuştum.

Tekrardan bedenimi haraket etmek için zorlayıp aniden gözlerimi açtım. Güneş ışıkları tüm odanın içindeydi, perdeler karanlığı yok etmek istercesine sona doğru itilmiş ve camın biri kelebek şeklinde açık bırakılmıştı. Göğüs kafesimde hatta ayak bileklerimde bile sızı vardı. Yaralarımın bir kısmı gazlı bezle örtülmüştü üzerime ise mavi çiçekli ince bir pike örtülmüştü. Sanıyorum kendileri değil fakat soğuk hava beni öldürecekti.

Birden kapı açıldı, tam önümde Tanyeli ve ardından Kenan girdi. Tanyeli dağılmış görünüyordu tüm makyajı akmıştı ,sıkı topuzu ensesine düşmüş ve dağılmış bir haldeydi üstüne giydiği gri askılı elbisenin askıları ise gevşemişti. Gözleri belli ki ağlamış şişmiş ve içleri kırmızılaşmıştı.

"Çok şükür kendine geldin." Kısık sesi bana ulaşır ulaşmaz yüzümü buruşturdum. Ne hakla karşımdaydı hala anlamıyorum.

"Annen olanlardan dolayı çok pişman kızım." Kenan ise mahcubiyetle bir bana bir de karısına baktı. "Hiçbir şey duymak istemiyorum." Sert bir sesle ikisini de uyardım. Bu olanları içimde halledemeyeceğimden emindim. Tanyeli bir psikopattı ve yeri bu ev değil tımarhaneydi.

"Tepkinde çok haklısın, nasıl oldu bilmiyorum kendimi kaybettim."

"Ne hakla bu savunmayı yapıyorsun? Sen sıyırmışsın bir hastahaneye bile götürmemişsiniz beni! Siz ikiniz korkunç insanlarsınız."

"Annenin sadece alkol problemleri var çözmeye çalışıyoruz Ela." Çığlık atmak istiyordum. Bu iki pislik yaptıklarını normalleştirmeye ve beni sindirmeye çalışıyordu.

"O kadın benim annem değil!" Deliricek gibiydim. Kalkmalıydım. Aniden kendimi doğrulttum. Bunu yapacak gücü nasıl bulmuştum emin değildim. Az önce nefes bile almaya zorlanırken öfke içimde cesarete, cesaret ise güce yol açmıştı. Ağrıyan bacaklarımı görmezden gelip yataktan kalktım. İkisi de ne yapacaklarını bilmez bir halde bana baktı. Kenan kolumu tutmak için bana uzandığında ise ona doğru işaret parmağımı kaldırıp sinirle tısladım.

"Ellerin!" Nefes alıp devam ettim. "O ellerini bana sürmeyeceksin! Uzak durun gideceğim."

"Denize mi?" Tanyeli öfkesini hatırlamış olacak ki bana meydan okurcasına bakıyor bir yandan da ellerini sıkıyordu.

Normalde ateşe körükle gitmek huyum değildir. Fakat bu kadın tüm nefretimi öylesine kazanmıştı ki ona alayla bakıp keyifle konuştum.

"Tam isabet."

~~~

"Neden seninleyim bilmiyorum." Evdeki ani çıkışımdan sonra nasıl oldu bilmiyorum fakat Denizi aramıştım. Çok geçmeden hatta sözümü ikiletmeden beni almaya gelmiş ve Belgrad yakınlarındaki evine götürmüştü.

"Bunun bedelini ödeyecekler." Tahminimin aksine Tanyelinin bunu yapmasına oldukça öfkelendi ve beni şaşırtacak kadar kibarlaşmıştı. İncinmemden korkuyordu.

"Sana edeceğim yardım ne olacak? O evde olmam lazımdı. Beni ifşalayacak mısın?" Güldü. Hatta bu gülüş keyifli bir kahkahaya dönüştü.

"Bu durumda bunu düşünmen..ah beni korkutuyorsun." Kaşlarım çatıldı. Başıma ne geldiyse müsebbibi oydu. Haliyle ondan kurtulmak için bu soruların cevabına ihtiyacım vardı. "O eve dönemem."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DağınıklıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin