Çok değil..
Az önceydi..
Bir yağmur yağdı ki, sorma sevgili...
Kime, ne zaman, nerede dökeyim içimi...
Kurutmuşlar tüm denizleri...
Bir dost ki ölmüş, gitmiş uzak ülkelere...
Yolları deşmişler, sökmüşler köprüleri...
Ulaşmak istesem de gidemiyorum, yok ki...
Bir zaman sormuştu camdan göğü izlerken hocam...
Tasvir et, ne görüyorsun, nasıl diye...
Kasvet, kan, karmaşa,
Özlem, yokluk, umut ve yıkılış...
Gülmek, ağlamak, kördüğüm...
Devinim, solunum, solum...
Sessizce yutkunduğum soluğum...
Yağmur, kahve, sigara ..
Rüya, kabus, hepsi bir iç hesaplaşma...
Çığlık, susuş ve ağlama...
Koşmak istedim ama yoktu mevsim...
Durmak bilmeden Eylül Ekim Kasım...
Dönüp hocaya gülümsedim...
Çok değil..
Az önceydi...
Bir yağmur ki, sorma sevgilim..
Üşüdüm yine kıyında...
Bir dost ki ölmüş, gitmiş farklı bir evrene...
Yol mu, yok ki....
Bulamıyorum..
Elimde boş bir harita ...23.02.2024 19:49
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Ruhlar
PoetryZamanın sonsuz boşluğuna esir düşmüş iki çocuk varmış. Biri dünyada yaşamaya devam etmiş verdiği sözü tutarak. Diğerine ne olduğunu bilmiyor insanlık..!