Killshot •Jeonglix•

21🌟

Stresle bacağını sallamaya devam eden Chan ortamdaki tek gergin kişi olmanın verdiği huzursuzlukla yerinde kıpraştı. Yılların sonunda edeceği evlenme teklifi onu heyecanladırıyor aynı zamanda gerilmesini sağlıyordu. İçten içe 'evlenmeye hazır hissetmiyorsa n'apıcağım' diye düşünmeyi engelleyemiyordu. En yakın arkadaşım dediği adamda -ona adam diyecek yüzü bile yoktu ama- yanında olmadığından kendini endişeleriyle birlikte yalnız hissediyordu.

Erkek kardeşi ve sevgilisi birbirleriyle sarmaş dolaş otururken, Hyunjin bir tarafta bacaklarını açmış ve eğilmiş şekilde telefona bakıyordu. Diğer iki kişininde şuan burada olmadığını anlaması biraz zor olsada püff'leyip kafasını arkaya atmıştı.

"Jisung, hatırlamıyor musun? Bana seni seviyorum dediğini, ne zamandır beni sevdiğini anlatan cümlelerini."

Jisung kollarını kendine sarmış bi şekilde kafasını yana çevirdi. Karşısındaki oğlanla göz göze gelmek istediğini düşünmüyordu. Yıllardır kendi içinde yaşadığı aşkı birine itiraf etmek -ki bu biri yaşadığın aşkın baş karakteri olması- onu utandırmıştı. Kendine bağladığı kolları karşısındaki oğlan tarafından açılıp ellerini birleştirdiğinde ise kafasını sonunda refleksle döndürmüştü.

"Yapma, yapma Jisung! Seni sevdiğimi görmüyor musun? Bu mu korkun? Seni çok seviyorum."

Gözlerinin içine bakarak söylediği kelimeler göz bebeklerinin titrediğini hissetmesine sebep olsada gözlerini kapattı inkar edermiş gibi.

"Ben sıkıcıyımdır Seungmin, yapamazsın. Ben korkağımdır ayrıca Seungmin, yapamam"

"Birlikte eğlenceli oluruz Jisung. Ben değil miyim sıkıcı, yalnız, aptal? Tek arkadaşım aylardır yanıma gelmiyor tek konuşmamız arada bir grupta oluyor ona rağmen arkasını topluyorum."

Jisung ellerini ayırıp kumralın omuzlarına tutunmuştu.

"Birlikte eğlenceli olabiliriz Seungmin."

"Lütfen, olalım."

Dudaklarını aylar sonra bir kez daha birleştirdiklerinde, ikisinden birinin sarhoş olmadığının bilincindeki ilk öpücüklerinde yani, ikiside nefessiz kalmalarını umursamadan birbirlerini öpuyorlardı. Seungmin ellerini ince belde dinlerdirirken Jisung hala omuzlarında tutunmaya devam ediyordu.

Aynı anda planlı gibi geri çekildiklerinde ikiside anın heyecanıyla kıkırdamıştı.

"Eğer geçen ay bana biri sonunda dudaklarına kavuşacağımı söyleseydi onunla ağır bir taşak geçerdim."

Jisung kahkayı patlatmış sersem gibi gülümseyen sevgilisinin dudaklarına bir buse kondurmuştu.

"Bende."

•

"Her şey hazır mı?"

Chan belki ellinci defa söylediği sözü tekrarladığında herkes sesli bir iç çekmişti. Saatlerdir hazırlamaya çalıştıkları teknenin son dokunuşlarını yaptıkları için heyecanlı olan Chan'ı anlasalarda bir süre sonra sıkıldıkları için iç  çekmeleri hepsine normal gelmişti.

"Aha! Çıkıs saati geldi n'apıcam? Atlıyorum ben burdan bay!"

Jeongin masaya koyması gereken mumu biraz sert bir şekilde koyunca tüm bakışları üstüne çektiğinin farkındaydı.

"Ee, sus be adam! Günlerdir bunun provasını yapmıyor musun sen? Gelecek her zamanki gibi yemeğinizi yiyecek, biraz içecek ve en sonunda diz çökecek, konuşmanı yapacaksın. Bu kadar basit!"

Yongbok sevgilisinin tavrına gülmüş sakinleşmesi için kollarının altına girmişti. "Sakin ol sevgilim, elinde olmadan gereğinden fazla heyecanlanabilir normal."