1.Bölüm: Eskiye Dönüş

42 11 0
                                    

Biraz daha ilerlediğimde bir göl gördüm ve gölde birisi vardı. Ondan yardım isteyebilirdim. Yanına doğru yaklaştığımda aniden bana döndü ve ortadan kayboldu.
Ne yapacağımı bilemeden etrafıma baktım napıcaktım? Napabilirdim?
O sırada önümde bir ekran açıldı. Ekranda "GÖREVLER BAŞLIYOR" yazıyordu.

***~1 yıl önce~***

Üniversiteyi kazanmamım üstünden 3 yıl geçti. Bu süre zarfında hayatım da değişik bir şey olmadı. Normal bir üniversite hayatı. Taki en yakın arkadaşımın oyun tasarlamamı istemesine kadar.

Oyun tasarlamasını seviyordum. Ama emeklerimin karşılığını alamadığım için tasarlamayı bırakmıştım. İlk başta kabul etmemiştim. Arkadaşım da daha fazla zorlamadı. Üniversitede 3. yılımızı bitirmek üzereydik. En yakın arkadaşım William yanıma geldi ve "Derse neden girmedin?" dedi. "Girmek istemedim zaten yılın bitmesine 1 hafta kaldı 1 hafta da ders işlemesin." dedim. Sinirlice yüzüme baktı. Bir şey söyleyecekti ama söylemedi. Sinirden dolayı kalbimi kırmak istemediğini düşündüm.

Son bir ders kalmıştı son derse girdim. William bana bakmadı bile. Nolduğunu anlamadan arka sıralardan boş bir yere oturdum. William'a mesaj atıp nolduğunu sordum. Onun cevabı sadece " Birşey olmadı sadece moralim bozuk demesi" oldu. Emma sınıfa girince telefonu bırakıp Emma'ya baktım. Emma da sinirli bir şekilde William'a, William da üzgün bir şekilde Emma'ya bakıyordu. Bu ikisi 1 yıldır sevgililerdi. Noldu da Emma William'a nefret ediyomuş gibi bakıyordu.

Tam kalkıp yanlarına gidecekken hoca sınıfa girdi. İstemeyerek yerime oturdum. Ders bitiminde mutlaka yanlarına gidecektim. Hoca dersi anlatırken gözlerim ikisi arasında gidip geliyordu. Dersin bitimine 15dk kalmıştı. Hocanın telefonunun çalmasıyla hoca sınıftan çıkmıştı. Acil bir işi vardı herhalde.

Hemen yanlarına gidip nolduğunu sordum. Emma sinirlice "Arkadaşına sor o ne yaptığını çok iyi biliyor" dedi. Williama dönüp:

- Anlat noldu?

- Sonra anlatsam olmaz mı?

- Olmaz anlat.

- Boş yere kavga ettik.

Emma aramıza girip:

- Yanında başka bir kızla yakaladım

William:

- Seni aldatmadım yanlış anladın.

- O zaman yanında ki kız kimdi?

- Sadece yol tarifi sordu.

Emma sessizce William'a bakıyordu. Sınıftakiler bize dönünce Emma ile William'ı dışarı sürükledim. Kavgalarının bitmesini beklemeye başladım. En son ikisi de susunca "Kavganız bittiyse barışın artık" dedim. William Emma'dan özür diledi. Emma da özür dileyince barıştıklarına emin oldum.

Onlarla ayrıldıktan sonra eve doğru yürümeye başladım. Eve geldiğimde direk kendimi yatağa bıraktım. Yarınki derse bakarken hocalar artık gelmelerine gerek kalmadığını söylemişti. Buna sevindim 1 gün boyunca yataktan çıkmaya niyetim yoktu. Telefona biraz daha bakınca telefonu bırakıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Zaman hızlı geçmişti. Tatile girmiştik hatta tatilin bitmesine 1 ay kalmıştı. Bugün sevgilimle buluşucaktım. Hazırlanırken William aramıştı. Telefonu açıp konuşmaya başladık.

Telefonu kapatıp eşyalarımı alıp buluşcağımız yere yürümeye başladım. Cafede buluşucaktık. Cafeye geldiğimde Amelia hala gelmemişti. "Geç kalmıştır" beklemeye başladım.

Beklerken garson yanıma gelip:

- Ne istersiniz efendim?

- Bir kahve lütfen

- Hemen getiriyorum.

Garson yanımdan gittikten sonra telefonuma bir bildirim geldi. Gelen bildirim Amelia'dan gelmişti. Mesajda "Özür dilerim ama gelemicem" yazıyordu. Biraz endişelendim bir şeymi oldu da gelmiyordu. Mesaj olarak sadece "Tamam" yazmıştım. Ne ne olduğunu sordum ne de sitem ettim.

Kahvenin fiyatını ödedikten sonra parka gittim. Bir yere oturup parkta oynayan çocukları izledim. Yanların da anne veya babası olan çocuklara baktım. Ne kadar mutlulardı. Oysaki ben bu mutluluğu yaşayamamıştım. Ailemi çok erken kaybettim. Gözlerim dolmaya başlamıştı.

Etrafa bakarken salıncakta sallanan küçük bir erkek çocuk gördüm. Bana benziyordu. Yanında ne annesi ne de babası vardı. Yanına gitmeyi düşündüm. Ama benden korkarsa. Karar verip çocuğun yanına doğru gitmeye başkadım. Ama ben varana kadar çocuğun yanına bir kadın gelmişti. Bana benzediği konusunda yanılmışım. Arkamı dönüp eve doğru yol aldım.

Eve gidince telefonun şarjının bittiğini fark ettim. Telefonu şarja takıp banyoya gittim. Günün yorgunluğunu atmak istiyordum.

Banyodan çıkınca telefona baktım 2 cevapsız çağrı ve 13 mesaj vardı. Arayanlar sevgilim ve William'dı. Beni başka kim arardı ki. Mesajlara baktım. Hepsi de sevgilimdendi. Mesajlarda benden ayrılmak isteğiyle ilgili yazıyordu. Mesajlara cevap vermek istiyordum ama kalbim izin vermiyordu. Telefonu kapattım sonra cevap vericeğimi söyledim kendime.

Biraz zaman geçince artık cevap vermem gerektiğini söyledi beynim kalbime. Derin bir nefes alıp cevap yazdım. "İstediğin gibi olsun kendine iyi bak" daha uzun bir şey yazamazdım.

William'ı arayıp olanları anlattım. Üzülmemi söyledi daha iyisini bulabileceğimi. Belki daha iyisini bulabilirdim ama kalbim kabul etmezdi. Çok sevmiştim kızı. William yanıma gelmek istedi ama kabul etmedim. Telefonu kapatınca yatağa yatıp yorganı kafama kadar çektim.

Sabah uyanıp kahvaltı yapmak için mutfağa gittim. Dolapta fazla birşey yoktu. Su içip mutfaktan çıktım. Hazırlanıp markete gittim.

Markete gelince bir kaç şey alıp çıktım. Eve dönünce aldığım şeylerden birini yapıp yemeye başladım.

Mutfağı toparladıktan sonra odama dönüp çalışmaya başladım. Normalde çalışmayı sevmezdim ama kafam dolu olunca çalışmak iyi geliyordu. Çalışmayı sevmeye başlamıştım. 2 saat çalıştıktan sonra kitapları kapatıp eski bilgisayarımı çıkardım.

Eski bilgisayarımı açıp oyun yapmaya başladım. Biraz yapınca beceremediğimi düşünüp sinirle bilgisayarı kapattım. Eski bilgisayar artık kullanılamaz olması lazımdı ama tam tersine yeni gibiydi.

Tatil bitmişti üniversitede artık son senemdi. O sene bir kaç kişiyle tanıştım. Yakınlaşmaya başladık. William onlardan pek haz etmemişti. Bense onlara çok güveniyorum.

Aralarında tam bir gamer vardı. Onla tam anlaşamasakta seviyordum.

2. sınav zamanları gelmişti. William'la sınava hazırlanıyorduk. Sınav saati gelince sınıfa gittik. Herkes yerlerini almıştı. Boş olan yere geçtik. Sınav başladı. Sınavı bitirip çıktım. Bahçede William'ı bekliyordum.

Beklerken uyuya kalmışım. Rüyamda bir hayvanın saldırısına uğruyordum. Hayvandan kaçamıyordum. Her yerde peşimdeydi. Hayvan beni yakaladı. Gözlerinde dehşetle bana bakıyordu. Napacaktı? Hareket edemiyordum. Sadece birbirimize bakıyorduk. Hayvan bir hamle yapınca korkuyla gözlerimi kapattım.

RoyaLandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin