2. Bölüm: Flammas kılıcı ve avcılar

91 5 2
                                    

Olanlara inanamıyordum asker mi olacaktım ? Düşündükçe dahada hoşuma gitmeye başladı bu fikir çünkü kendimi daha güçlü yapıp kız kardeşim cate ve babamı koruyabilecektim o an tek düsündüğüm kendimi güçlü bir savaşcı yapmaktı.

Askerler konuşmasını yaptıktan sonra köy meydanından ayrıldılar, bizde biraz rahatlayıp ağaçtan inmiştik. İner inmez meraklı bakışlarla sormaya başladım:

+Bunların olacaģını nerden biliyordun ?
- Ben bir avcı kızıyım ormandan dönerken onları görüp olan biteni anlamak icin takip ettim ve diğer köylerede aynı haberi verdiler.

+ Uzun zamandır bu fırsatı bekliyordum
- bunun neresi fırsat savaşa gidiyoruz dönemeye bilirsin

+ Evet ama onurlu bir sekilde öldürülmeyi tercih ederim.
-haklısın, adın ne ve buralarda yenimisin seni daha önce hic görmedim ?

+ Evet daha bugün taşındık, adım sandie, off olamaz babam merak etmiştir çok geç kaldım senin adın ne bu arada ?

- Adım genius peki yarın güneş doğar doğmaz tam burada ağacın altında buluşalım.

+ Anlaştık

Hayır demek imkansızdı beni çok etkilemişti, hemem koşarak eve gitmeye başladım kendimi çok enerjik hissediyordum yarın için sabırsızlanıyordum, eve gelip kapıyı çaldığımda açan kız kardeşim cate abi seni çok merak ettik diye boynuma sarıldı, babam neden geç kaldığımı sorduğunda herşeyi anlattım daha sonra kardeşimin yatmasını söyledi ve başbaşa kaldık babam hemen konuya girdi:

+ oğlum artık hiç birşey eskisi gibi olmayacak, bundan sonra hayat mücadelesi vereceksin yarın uyanır uyanmaz benimle geliceksin sana vermem gereken şeyler var.

peki baba diyerek sözü bitirdim ve odama geçtim gözüme uyku girmiyordu bi yandan genius' un beni neden çağırdığını düşünüyordum bi yandanda babamın bana ne vereceğini. Ama yorucu bi gün geçirdiğim için kısa sürede uyuya kalmıştım.

Uyandığımda başımda babam vardı acele etmemi söyleyerek:

+ hadi evlat hazırlan çıkıyoruz yatarak kendini geliştiremessin

Diyerek gülümsedi neyden bahsettiģini anlamamıstım hemen üstüme birseyler giyip çıktık anlaşılan babamın iş yerine demir ocağına gidiyorduk.

Ocağı hazırladıktan sonra ortam çok sıcak olmaya başladı dayanılmaz bir sıcak vardı babam eline parlak bir madde alarak ateşe tuttu, iyice kırmızı olana kadar bekledi ve büyük balyozunu alarak vurmaya başladı merakla onu izliyordum.

Daha sonra kolyemi fark etti cok beğendiğini ve nerden aldığımı sordu yaşlı kadından aldığımı söylediğimde biraz daha dikkatli bakmaya başladı "umarım şans getirir" deyip gülümsedi.

Yarım saat sonra babamın elindeki madde tuhaf ışıklar çıkarmaya başladı ve bir kılıç olduğunu anlamıştım ışığı gözümü almaya başladı babamda bi yandan birşeyler fısıldıyordu ama ne dediğini anlamıyordum bütün dikkatim kılıçtaydı, sonra bi süre duraksadı ve kılıcı su dolu büyük bi fıçının içine soktuğunda her yer buhar oldu soğuduğunda kılıcı eline aldı ve bana göstererek konuşmaya başladı:

+Bu senin yol arkadaşın olacak gözün gibi bakıp koruyacaksın onu o da seni koruyacak, diğer kılıçlardan farklı bu evlat adı "Flammas moventur" kısaca "flammas" diyebilirsin. Al bakalım diyerek bana uzattı.

Oldukça ağırdı ama elime tam oturmuştu kılıcın üzerinde bişeyler yazıyordu ama anlayamıyordum sap kısmında yuvarlak küçük bi oyuk vardı neden burayı boş bırakmıştı bilmiyordum ama kılıç o kadar hoşuma gitmiştiki hemen flammas'ı alıp dışarı çıktım boyu benim kadar olan dikili bir odun parçası gördüm tek bir darbede ikiye böldüm jilet kadar keskindi.

Belime taktıktan sonra içeri gidip babamdan bugün için bir işim olduğunu arkadaşımla buluşacağımı söyledim dikkatli olmamı söyleyerek el salladı, tam çıkacaktım ki nerdeyse unutuyordum diyerek dolaptan çıkardığı siyah kırmızı detayları olan ceket ve aynı kırmızı çizgileri olan siyah eldivenleri bana uzattı kapının dışındaki bir çift aynı renk yarım çizmeyide göstererek bunlar artık senin dedi.

Çok beğenmiştim hemen giyindim babam bunları alıcak parayı nerden buldu diye düşünmeye başladım sormaya fırsat kalmadan aklıma genius geldi cok geç kalmıştım aceleci bi tavırla gitmeliyim baba diyerek çizmeleri giyip çıktım yola.

Yolum çok kısa olsada geç kaldığım için bana çok uzun gelmişti, ağacın dibine geldiğimde etrafta kimseyi görememiştim geç kaldığımı düşünerek üzülmeye başlamıştım.

Bi anda ağactan atlayarak arkamda biri belirdi hemen kılıcımı çekip ona doğru döndüm karşımdaki genius' tu elinde bir yay vardı, kahkaha atmaya başladı neden gülüyorsun dediğimde:

+ yerimde başkası olsa oku kalbine saplamıştı çok yavaşsın kılıç kullandığını bilmiyordum dünden hazırlıklıymışsın bende seni ava davet edecektim.

Dedi, çok saşırdım ve heycanlandımda avcılık küçüklükten beri ilgimi çekmişti ve flamması deneme şansı bulurum diye kabul ettim.

Konuşmaya devam etti genius:

+ Peace topraklarının yaratıkları nadiren bulunur ama hayvanlarıda oldukça güçlüdür bunu biliyorsundur eminim, bu yüzden daha önce hiç ava çıktın mı ?

- Hayır bu ilk olacak

+ O zaman ilk olarak yabani bi domuzla başlayacağız nerde olduklarını biliyorum ama 2 arkadaşım daha gelecek onlarlada tanışmalısın bizi ormanın girişinde bekliyorlar hadi gidelim.

Heycanımı düzene sokup yeni arkadaşlarımı düşünmeye başladım acaba iyi insanlar mıydı, geniusa çok güvenmeye başlamıştım nedense daha yeni tanışmamıza rağmen ama belli etmiyordum.

Ormanın girişine vardığımızda biri erkek diğeri kız iki kişi vardı karşımızda yaşlarımız hemen hemen aynı gibi duruyordu ama erkek olan kaslı iri yarı biriydi kızda uzun boyluydu erkeğin sırtında bi mızrağının olduğunu gördüm, kızında orta boy iki tane hançeri vardı sırtından aşşağıya çapraz bi şekilde asılı duruyordu, genius hemen sessizliģi bozarak konuşmaya başladı:

+ bu sandie artık ekibimizin bir üyesi bugün avcılıkta ilk günü olduğu için yabani domuzları arayacağız.

Bana yönelerek sözlerine devam etti:

+ sandie bu Elisa hançerler konusunda gerçekten yeteneklidir aynı zamanda küçük bıçaklarda uzmandır reflexleriyle uçan bir yaprağın bile tam ortasından vurabilir.
Bu Danny mızraklar konusunda ondan iyisini tanımam aynı zamanda silah ve zırhlar konusunda çok bilgilidir mızrağını attıģında tam iki kaşının arasından vurabilir aynı zamandada kendini mızrağıyla çok iyi savunur.

Gerçekten inanılmaz insanlardı etkilemişlerdi beni tanışma faslından sonra danny hadi gidelim yoksa biz domuzları bulmadan domuzlar bizi bulacak diyerek hepimizi güldürdü ormandan içeri yürümeye başladık, içimdeki heyecan dahada artmıştı, acaba başarılı olacakmıydım ?

Sandie: KUTSAL KILIÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin